"Haha! Velete bak, sen. Hocaya yalan söylemekmiş. Söylemeseydin, bizene?"
Minho hyung önümde ki masadan durmadan bana bakıp bağırdığında, çatalı yemeğime batırıp yemeğimle oynamaya başlamıştım.
"Bu kadar ezik olur mu, bir insan?"
Hala bağırırken yutkunmuştum. Kimsem yoktu bugün. Ne Seungmin okula gelmişti, Ne de Chan hyung. Gerçi Jisung bile yoktu. Minhodan beni korurdu. Ama o bile gelmemişti. Hyunjin ise ortalıklarda gözükmüyordu. Onu sadece ilk dersin sonunda gördüm, bir daha da görmedim.
"Minho, işine bakamaz mısın oğlum sen? Çocuk zaten çok perişan sana aşık olduğu için."
"Ben Minhoya aşık değilim.."
Kendi kendime mırıldarken Minho sesli şekilde sandalyesinden kalkmıştı. Sandalyesi yere düşerken kantin sessizleşmişti. Kafamı ağırca kaldırıp Minho hyung'a baktım. Çok korkunç şekilde gözlerini büyüterek bana bakıyordu.
"Ne mırıldanıyorsun orada, sen? Arkamdan mı konuşuyorsun? Ha?"
Dedikleriyle birlikte üzerime doğru yürürken Minhonun arkadaşları ayağa kalkıp onu durdurmak için kolundan tutmuştular. Minho hyung benden nefret ediyordu.
"Ö-öyle bir şey yapmam, hyung."
"Atma ulan! Siktiğimin eziği seni."
İğrenir bakışlarla beni süzüp arkadaşlarının tuttuğu kolunu çekmişti onlardan. Yeniden üzerime yürümeye başlamıştı. Ben ise elimde ki çatalı tabağıma bırakmıştım. Eninde sonunda benimle kavga edecekti. Ve sanırım o an, şimdiydi.
"Konuşmana izin verilmeden, konuşma."
"Özür dilerim."
Hala mırıldanırken, sunbae kaşlarını iyice çatmıştı. Dudaklarımı birbirine bastırıp ellerimi masaya koymuştum. Minho hyung ise tam önümde durmuştu.
"Defol kantinden."
"Minho, salak saçma konuşma. Burası okul kantini."
Arkadaşlarından birisi arkadan konuştuğunda Minho hyung görmezden gelmişti. Benden ne kadar nefret etse bile, ona saygısızlık yapmak istemezdim. Her şeyimi bilen eski arkadaşımdı o. Tehdit eder, ve ya bir yol bulup beni okuldan attırırdı. Ona engel olan şey sadece, Jisung.
"Hala ne duruyorsun? Git sınıfında ye. Beni rahatsız ediyorsun."
Hareketlenip sandalyemden kalkmış ve elimi tabağıma uzatmıştım almak için. Ama o, koluyla tabağıma vurup yere dökmüştü tüm yemeği. Hızla masadan uzaklaşırken, kantinde ki herkes şok olmuş şekilde izliyordu Minhoyu.
"Yemeğin de ne çabuk bitti."
Yere dökülen yemeğe bakıp gülerken, sessizce yutkunmuştum. Çok yorgundum. Uğraşamazdım. Okul beni yoruyordu. Derslerde. Şimdi ise enerji kaynağım, yemeğim dökülmüştü.
"Son yemeğin miydi? Olsun ya. Gelen sefere yersin. Paran vardır sonuçta."
Kantinin sessizliğinde Minho sunbae bağırmaya devam ederken, kantinde ki olayları duyup, birkaç kişi girmişti içeri. İçlerinde tanıdığım kimse yoktu. Hepsi izlemeye gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cute liar / Hyunlix texting ✔
FanficÖğretmenine küçük bir yalan söylediği için tüm hayatı değişir mi insanın? {hyunlix {minsung {chanmin Tamamlanmış hikaye Texting & Düz yazı