#1.5

10.7K 944 819
                                    

"Sen ciddi ciddi, Hyunjin ile arkadaşlığını bitirdin yani?"

"Hmhm."

Diyerek onaylamıştım. Kimi görsem aynı soruyu soruyordu. Seungmin teyzeme kadar yetiştirmişti. Bu yüzden bu sabah teyzem bile sormuştu.

"Neden yahu? Sen de eşcinselsin, o da eşcinsel. Kim bilir belki sevgili olurdunuz, çocuk zengin bir de."

Sinirle kaşlarımı çatmıştım. Biriyle birlikte olsam parası için birlikte olmazdım. Yanımda oturan salakta, bir takım saçmalıyordu.

"Olmayacağım, sevgili falan olmayacağım. Tamam mı? Şimdi ders başlayacak, git yanımdan."

Çocuk şaşırmış şekilde yanımdan kalktığı zaman, rahatlamıştım. Gerçi Hyunjin'in onunla arkadaşlığımı kestiğinden haberi yoktu, ama bugün söyleyecektim. Ve her şey bitecekti.

--

Ders bittiği an kitaplarımı bile çantama koymadan hızla ayağa kalkıp kapıya ilerlemiştim. Ders boyu ona ne diyeceğimi planlamıştım. Hiçbirini unutmadan desem iyi olurdu.

Kapıdan çıktığım zaman direkt kolidora bakınmıştım. Jisung'u görmem ile de kolundan tutup onu durdurmuştum.

"Oh, Felix?"

"Şey, Jisung hyung. Hyunjin sunbae nerede?"

Dediğim an kısa süre düşünüp cevap vermişti.

"Bahçedeydi az önce, neden ne oldu ki?"

Sorusuna cevap vermeden direkt merdivenlere ilerlemiştim. Merdivenlerden düşerken nasıl diyeceğimi tekrar tekrar düşünüyordum. Hayatım boyunca birine arkadaşlığımızı bitirelim dememiştim. Minho ile olanlarda da biz ister istemez uzaklaşmıştık. Yani ona arkadaşlığımızı bitirelim bile dememiştim. Direkt bana zorbalık yapmaya başlamıştı.

"Hyunjin hyung??"

Diye etrafa bakınırken bahçenin neredeyse dolu olduğunu fark etmiştim. Hah, şansıma bak ya. Şimdi nasıl bulacaktım Hyunjin sunbae'yi?

Derken Hyunjin'i görmem ile gülümsemiştim. Ama yanında Jeongin vardı. Jeongin Seungmin'in kuzeniydi. Onun yanında ne işi vardı ki?

"Ne oluyor ya?"

Sinirle gözlerimi kapatıp derin iç çekmiştim. O beni çoktan unutmuş belli ki. Yeni birini bulmuş bile. Adımlarımı hızlandırarak yanına ilerlemiştim. Tam önünde durduğum zaman ise ikisi de beni görüp baştan aşağı süzmüştü.

"Felix?"

"Hyunjin hyung, konuşabilir miyiz."

Kaşlarımın çatık olduğunu fark etmeden desem bile, Hyunjin omuz silkerek ayağa kalkmıştı. Jeongin ise yalnız başına kalmıştı.

"Jeongin ile ne işin var?! O Seungmin'in kuzeni. Onunla yatmayı bile düşünme."

Dediğimde sırıtmıştı. Hem Chan'a saldırıyor, hem de yüzsüz gibi benim en yakın arkadaşımın kuzeniyle yatmayı planlıyor. Şimdi de önüme geçmiş sırıtıyordu. Oldukça sinirlenmiştim. Minho'dan bir farkı kalmamıştı.

"Peki senin Chan ile ne işin var?"

İki kaşımı da kaldırıp anlamsız bakışlar atmıştım. Chan ne alaka ki? O benim iyiliğimden başka bir şey istemiyor.

"O benim arkadaşım."

"Öyle mi? O da seni arkadaş olarak görüyor mu?"

Ellerini cebine sokup bana dikkatle bakmaya başlamıştı. Tabi kii arkadaşı olarak görüyordu! Başka açıklaması olamazdı değil mi? Hyunjin hyung şuan sadece saçmalıyordu.

"Hyung. Bu kadar yeter. Arkadaşlığımızı bitirelim."

Yumruğumu sıkarak yüzümü aşağı indirmiştim. Nedenini bilmediğim şekilde çok üzgündüm. Hatta ağlayacak gibiydim. Umarım kabul etmezdi diye de tanrıya dua etmek istiyordum. Ama bu kendim isteğimdi. Neden o kabul etmesin diye dua edecektim ki?

"Peki."

"Ne? Peki mi?!"

Gözlerim istemediğim halde dolmuştu. O da anlamamıştı belli ki. Gözlerini kısarak beni izlemişti. Hem kabul etmesini istiyordum, hem de istemiyordum. Kabul etseydi artık hayatımdan kimseye zarar vermezdi. Ama eğer kabul etmeseydi hayatımdan sürekli insanlara zarar verirdi. Bu yüzden en iyisi onun kabul etmesiydi. O zaman neden bu kadar üzgündüm? Belki de böyle çabuk, sorgulmadan kabul ettiği içindir.

"Seni zorlamam gerektiğini düşünüyorum. Ne, yoksa öyle bir fantezin falan mı var?"

Haklıydı. Neden böyle çabuk bitecekdi ki!! Bitsin istemiyordum. Onunlayken çok mutluydum. Bunun bozulmasını istemiyordum. Ama artık çok geçti. Ona bitmesini söylemiştim bile.

"Hayatında başarılar."

Diyerek arkasını dönmüş ben ise kaşlarımı kaldırmıştım. Jeongin'in yanına adımlayacağı zaman yeniden bana dönmüştü. Ben ise havalanan kaşlarımı indirmiştim.

"Ha buarada, şu Chan hakkında dediklerimi düşün. Olur mu? Eminim bir gün anlayacaksın."

Cümlesini bitir bitirmez gitmişti. Haklı olabilir miydi? Ama eğer Chan bana aşık olsaydı, neden Hyunjin'in üstüne böyle - büyük bir yalan atardı ki?

cute liar / Hyunlix texting ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin