eating disorder

#seven

🏠: Tek çaren aşk olduğunda istemsizce her şey güzel gelir.

ᖭི༏ᖫྀ:writer
Jisung yaptığı çanta ile evinden ayrıldıktan sonra yakın arkadaşı Chris'i aradı. Chris ondan 2 yaş büyüktü ve kendi evine çıkmıştı. Ev uzak olsa da yürümeyi tercih etmişti. Yolda gördüğü kedileri sevmiş, onları beslemek için markete girmişti. Markette babasını görmüştü. Yanına gitmek gibi bir düşüncesi yoktu fakat yine de onun ne yapacağına baktı. Babasının yanına genç bir kadın gelmişti ve el ele tutuşmuşlardı. Jisung dona kalmış bir şekilde oraya kitlenmişti. Chris onu merak edip aramıştı fakat Jisung açmadı. Marketten hiçbir şey almadan ayrılmıştı. Chris'in evinin kapısının önüne gelince kendinde konuşabilecek gücü bulamamıştı. Sadece kapıyı çaldı ve açılmasını bekledi. Chris kapıyı açtıktan sonra sarıldılar ve içeri geçtiler. Chris bir tuhaflık olduğunu fark etmişti. Geldiğinden beri ağzından tek bir kelime çıkmamıştı Jisung'un ağzından. Chris mutfağa girmiş bir şeyler hazırlarken telefonu çalmıştı. Jisung'tan açmasını rica etmişti. "Minho🤘" diye kayıt edilmişti arayan kişi. "Alo merhaba ben Chris'in arkadaşı Jisung." "Jisung? Hangi Jisung?" "Han Jisung." Karşı taraftan ses kesilmişti. Jisung onun Minho olduğunu anlayınca telefonu kapattı ve Chris'in yanına gitti. "Hyung senin arkadaşın Minho.." "Evet ne olmuş?" "Sanırım.." Chris ocağın altını kapattı ve Jisung ile salona geçti. "Niye şaşırdın Jisung?" "O sanırım benim komşum." "Ee?" "Bugün sanırım onu biraz kırdım ve gelirken babamı başka bir kadınla gördüm ve sanırım Minho hyungdan hoşlanıyorum çünkü sürekli o aklımda yetmezmiş gibi yarına randevum var ve gitmek istemiyorum ve.." "Jisung! Canım yavaş bir anlamam lazım. Şimdi Minho senin komşun ve onu seviyorsun, baban başka bir kadınla ve yarına randevun var?" "Aynen böyle." "Minho'ya yazmam gerek." Chris Minho'ya gelmesini çünkü önemli olduğunu yazdı. "Randevun neden?" "Çünkü sanırım bazı şeyleri fark ettim." "Ne gibi?" "Anlatmasam." "Yardımcı olmak istedim ama sen bilirsin Jisung. Hadi gel sana yemek hazırladım." "Yemesem?" "Gel." Jisung oflayarak masaya oturdu ve önündeki tavuğa ve pilava baktı. Çok fazlaydı onun için. Bir kaşık aldı ve geri çekildi. "Tokum." "Hayır değilsin Jisung ellerin titriyor." "Ondan değil o." "Ondan. Ye hadi." Jisung üç kaşık daha aldı ve salona geçti. İçindeki ses yemek istiyordu. Çok fazla hem de. Jisung masaya tekrar geçti. Kaşığını eline aldı ve durmaksızın yedi. Chris çok şaşkındı ancak çok sevinmişti. Kapının çalınmasıyla masadan kalktı ve kapıyı açtı. "Görmen gereken bir şey var. Mutfakta." Minho mutfak kapısının önünden Jisung'u izledi. Yüzündeki istemsiz gülümseyi durdurmadan.