#six

233 27 6
                                    

💗:Bir aşk iki ağız, bir aşk bir ev

୨୧:writer
Jisung kedileri beslerken ve severken hayatında hiç olmadığı kadar mutlu ve hiç hissetmediği kadar huzurlu hissettmişti. Kedilerin yanı sıra Minho ona çok iyi gelmişti. Minho'nun ailesi dönüyordu. Buna üzülse de bunu ona söylemeyeceğinden içinde tutuyordu. Kediler yorulduğundan ikisi Minho'nun odasına geçtiler. Jisung gergindi. Elleriyle oynuyor ve bacağını titretiyordu. Minho bunu fark etmiş ve ellerini tutmuştu. "Sorun mu var?" Jisung elindeki elleri daha sıkı tuttu. "Minho.." "Anlatabilecek misin?" "Kalbim çok hızlı atıyor. İlaçlarım evde kaldı onunla ilgilidir." "Almak ister misin?" "Hayır. Sadece..." Jisung oturduğu yerden kalktı ve tam Minho'nun önüne oturdu. "Senden tek bir ricam var.." "Jisung lütfen konuşur musun benimle?" Jisung, Minho'nun dudağına dikkatle baktı ve yavaşça yaklaştı. Çok tuhaf ki Minho hala ne olduğunu anlamamıştı. Jisung artık emindi. Dudakları buluşmuştu bile. Jisung yaptığına inanamıyordu. Minho ise ne geri çekiliyordu ne de daha çok yaklaşıyordu. Otuz saniyenin sonunda dudakları ayrılmıştı. Birbirlerine bakmaktan çekiniyorlardı. "Evime geçebilir miyiz?" "Nasıl istersen." Minho Jisung'un elini tuttu ve odadan çıkıp evden ayrıldılar. Jisung'un evine geçtikleri zaman saklambaç oynuyorlardı resmen. Daha doğrusu bu sadece Jisung tarafından oynanılan bir oyundu. Kendi odasına geçti ve yatağına uzandı. Kapısının çalınmasıyla kalktı. "Gelebilir miyim." "Tabii ki." Minho yatağa oturdu. "Bence bana anlatman gereken şeyler var." "Ney gibi hyung?" "Kendinle ilgili. Gizlediğin bazı şeyler. İlaçların, babanla kavgaların, annenin imaları, odamdayken duyduğum kriz seslerin daha saymamı ister misin?" "İyi gelmiyor bunları duymak." "Anlat bana." "İstemiyorum." "Hadi ama Jisung." "Lütfen git." "Anlayamadım?" "Hyung ya beni yalnız bırak ya da bu sorularını sorma." Minho hayal kırıklığı ile odadan çıkmış ve hemen evden ayrılmıştı. Jisung ilacını içti ve aynasının önündeki tartıya çıktı. 49.41. "Yeterli mi?" dedi kendi kendine. Masasına oturdu ve bilgisayarını açtı. Doktoruna yazdı. "Merhabalar. Eğer yarın müsaitseniz saat 10:00 için randevu almak istiyorum."
"Tabii ki Jisung. Umarım bir sorun yoktur."
"Hayır. İyi günler."
"İyi günler."
Bilgisayarını kapattı ve günler öncesinde yazmayı bırakmak zorunda kaldığı kağıdı tamamlamak istedi. Yaklaşık üç sayfalık bir yazı yazmıştı. İki çanta, ilaçları ve çizgi romanlarının olduğu bir poşet ile evden ayrıldı.
୨୧•୨୧•୨୧•୨୧•୨୧•୨୧•୨୧•୨୧•୨୧•୨୧•୨୧•୨୧•୨୧•୨୧•୨୧
selamlarr!! nasilsiniz neler yapiyorsunuz merak ediyorum. Hem kendinizden hem de ficten bahsetmeyi unutmayinnn

eating disorder Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin