‼️: Yemek kolaydı, sonrası zor.
‼️:writer
-5 Gün Sonra
Jisung ile Minho yeni yerleşmiş oldukları eve alışveriş yapmak için çarşıya inmişlerdi. "Sevgilim liste nerede?" Jisung cebindeki kağıdı çıkarıp Minho'ya gösterdi. "Burda." Hazır olduktan sonra el ele tutuşarak evden ayrıldılar. Yürüyerek gitmeyi tercih etmişlerdi. Arabaları gidecekleri yere yakın bir yerde park edilmişti. Yolda birbirlerinin sık sık fotoğraflarını çekip iltifat ettikten sonra çarşıya ulaşmışlardı. Jisung cebindeki kağıdı çıkardı ve çarşıdaki markete girdiler. Alışveriş arabası aldılar ve temizlik reyonundan başladılar. "Çamaşır suyu, yumuşatıcı, deterja-.." Jisung gülerek lafını yarıda kesti. "Sevgilim o yumuşatıcı değil ki bulaşık deterjanı." "Benziyor ama." "Üzerinde yazıyor aslında. Dikkatli olsan görürdün" "Dalgınım biraz bu aralar." "Onu fark ettim ama sen söyle istedim." "Biz şimdi bir eve çıktık ya." "Evet?" "Ya yapamazsak?" "Neyi?" "Yani ya düzeni oturtturamazsak." "Neden böyle düşünüyorsun peki? Benim yüzümden mi?" "Sung seninle alakası bile yok. Ki sen bunu atlattın sayılır farkındasın değil mi? Benim gözümde başardın bile." "Markette ağlamak istemiyorum Minho alışverişimize devam edelim lütfen." İkili bakım reyonuna geçince Minho pirinci unutuğunu fark etti ve geri döndü. Jisung'un yanına başka bir adam geldi. Eline bir prezervatif paketi ve numara alarak Jisung'a uzattı. "Lazım olabilir." dedi göz kırparak. Jisung kilitlenmiş gibiydi. O adam ona başka bir şey dese ağlardı. "Ne dersin güzelim?" O sırada Minho elinde pirinç paketi ile yanlarına geldi. Elindekini arabaya bıraktı ve Jisung'a baktı. "Gelecek misin benimle?" dedi adam. Minho durumu anlayınca adamın üzerine yürüdü. "Ne diyorsun lan sen." Minho adama kafa atmasıyla adam yere düştü. Jisung ise köşede ağlıyordu. Market görevlileri kavgayı ayırmıştı. Adam marketten çıkarılmıştı. Minho sevgilisine bakınırken yerde ağladığını gördü. Yanına oturdu ve sarılıp sırtını okşadı. "Şunları ödeyip çıkalım tamam mı?" Jisung sadece başını salladı. Minho alışveriş arabasını sürerken Jisung da elini tutuyordu. Ürünleri poşetledikten sonra marketten ayrılıp arabaya ilerlediler. Ürünleri bagaja yerleştiren Minho, Jisung'un hâlâ titrediğini görünce işini hızlıca bitirip yanına geçti. Sarılıp yanağını öptü. "Geçti canım tamam mı? Özür dilerim yanında olamadım." "Senin suçun değildi zaten." "Yine de özür dilerim. Eve gitmek ister misin?" "İyi olur." Çift arabaya binip evlerine ilerledi. Bagajdaki ürünleri alıp eve ilerlediler. Mutfakta her şeyi yerine yerleştirdikten sonra Jisung salona geçti. Minho da hemen peşinden ilerledi. "Seni seviyorum sevgilim. "Ben de seni seviyorum Minho. Ve şunu anladım ki kendini suçlu hissediyorsun sanki. Lütfen böyle yapma. Olur mu?" "Ama.." "Amalık bir şey yok sen o adamın bunu yapacağını bilemezdin." "Sen çok güçlü birisin Jisung. Pek çok şey yaşadın bu zaman kadar. Kimse bu kadarını başaramazdı biliyor musun? Ben seninle gurur duyuyorum. Eminim çocuklarımız da senin gibi bir babaya sahip oldukları için çok mutlu olacaklar." "Çocuklarımız?" dedi Jisung parlayan gözlerle. "Çocuklarımız" Ardından yan yana oturan çift günü bir öpücükle sonlandırdı...
‼️‼️‼️‼️
bebisler final desem?!?! Hyunlix ficime ve yeni yazacagim fice bakmayi unutmayin optum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
eating disorder
Fanfiction"şımarık aptal çocuğun tekisin bıktım senden." "seni seviyorum Jisung." minsung