Bölüm 22: Bir Adam Bir Şeytan Sevdi

381 108 58
                                    

Merhaba canlarım. 

Geçen hafta sürpriz demiştim değil mi? Hasat Şafak Vakti tamamlandıktan sonra kitap olabilir. Bu pek sürpriz sayılmaz. 

Sürpriz olan size efsane bir hikaye ile gelecek olmam. Aksiyon, aşk ve fantastiği birleştirdiğim bir hikaye üzerine çalışıyorum. Hasat'ın finalinden bir süre sonra onu yayınlamaya başlayacağım. Şafak Vaktinin finalinde de yeni hikayenin kapağını sizlerle paylaşacağım.🥳🥰🤩

Gelelim bu kadar final dedikten sonra final ne zaman sorularına...

Çok kalmadı maksimum iki aya Hasat'a veda ediyor olacağız. 🥺🥺🥺🥺🥺🥺

Hepinizi öpüyorum kendinize iyi bakın. 😘

Eller yıldıza canlar. Önce yıldız lütfen

*********************************************

Ne umduğunu hiç bilmiyordu Barış. Ama beklediği asla bu olmamıştı. Bu dairenin kapısına geldiğinde ve titreyen elleriyle anahtarını cebinden çıkardığında böyle olabileceğini hiç düşünmemişti.

Sadece konuşacaktı oysa Diyar'la. O da bu kirli oyuna alet olduysa teslim olması için ikna edecekti. Son kez saçlarını sevecek, son kez onunla sevişecekti. Kalbinin her yanını kaplayan kızılına sıkıca sarılacak ve öyle bırakacaktı. 

Ama şimdi ona doğrultulan namlunun ucundaydı. Eve girdiği an sevdiği kadının onu vurmak için bekleyeceğini düşünememişti. Jehan görseydi şu halimi diye düşündü o an. "Bu kadar mekanik bir zekadan bu kadar aptal bir duygusallık beklenirdi zaten." derdi dedi kendi kendine. 

"Diyar." diye seslendi kısık bir sesle. Boğazına oturan yumrudan olsa gerek çok yüksek çıkamamıştı sesi. Ayaklarına beton dökülmüş gibi bir adım atamıyordu. Hayır ayaklarına değildi dökülen betonlar. Kalbi ağırlaşmış, bedeni onu taşıyamıyordu. Karşındaki kadını hem tanıyor hem de ilk kez görüyordu. 

Diyar sabah güneşinin parlattığı kızıl saçlarını tepesinde sıkı bir at kuyruğu yapmıştı. Yüzünde varla yok arası bir makyaj vardı. Ama ne gözlerinin altında şişlik vardı ne de solmuş bir ten rengi. "Neden?" dedi Barış, karşısında mimiksiz halde ona bakan kadını izlerken. Ona doğrulttuğu silahtan pişman durmuyor, öldürse umursamayacak gibi görünüyordu. Saçları hala dağınıktı Barış'ın. Başını çevirse yatak odasında komodinin üzerinde siyah lastiğini görecekti oysa. 

"Agapi mi kontrol ediyor seni?" diye sordu bir umut. "Eğer öyleyse başını sallasan bile yeter. Bir yolunu buluruz." diye devam etti. Bu fikir saniyeler önce acıdan patlamak üzere olan kalbine bir anda iyi gelmişti. Diyar da bir kurban olamaz mıydı? Agapi'nin ne denli zeki bir kadın olduğunu ilk elden deneyimlemişti. Kadına doğru bir adım atarken "Diyar." dedi yeniden. 

Ellerini havaya kaldırıp "Korkma! Silahını yavaşça alacağım. Sen sadece bana güven sevgilim." diye konuşmaya başladı. Ve baştan beri tepkisiz dikilen Diyar onun bu sözleriyle derinden bir kahkaha attı. Kadının başını geriye yaslamış halde gülmesine anlam veremedi Barış. Bir eli ona uzanmak ister gibi havada öylece kalmıştı. Sonra Diyar'ın kahkahası biranda kesildi ve "Sen gerçekten aptalsın!" dedi. 

-Beni görüyor musun Barış?

Başını hafifçe sağına yatırdı Diyar. "Gerçek beni!" diye devam etti alayla. Siyah parlak deriden bir tulum giymiş, ayağındaki kalın topuklu siyah botlarıyla Barış'la aynı boya gelmişti. Simsiyahtı Diyar. Kıyafetinden, ojesine kadar... Oysa onun aşık olduğu kadın kendini böyle karalara yakıştırmazdı. Bir yüzü dedi Barış içinden. Bir yüzü aynı durulukta... Görünmez karanlık bir beyaz tenine sıçrayamamıştı. 

HASAT "ŞAFAK VAKTİ"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin