~3~

478 280 26
                                    

Sebepsizlerin üçüncü odasına hoş geldin.

Aldırmayın,
İnsanlar sizi çözemedikleri zaman, ön yargılarını kullanır.
~Dostoyevski~

*Eskiden yağmurlu havalarda dolaşmayı çok severdin
Jessica.*

"Seninde söylediğin gibi "eskiden".

*Ne değişti Jessica?*

"Ben değiştim Olivia, ben."

*Keşke James'e karşı olan
hislerini de değişe bilseydin.*

"Keşkelerle boğma beni Olivia. Ben zaten zor nefes alıyorum."

*James için değmez Jessica.*

"Bırak ona ben karar
vereyim."

*Yanlış kararlar veriyorsun.*

"Benim yanlışım seni ilgilendirmez Olivia."

*Beni ilgilendirmez öylemi
Jessica?*

"Öyle Olivia, öyle."

*Tamam o zaman, ben yokum artık.*

"Ne demek istiyorsun?"

*Gidiyorum demek istiyorum Jessica.*

"Seni zorla tutmuyorum Olivia. İstediğin zaman gide bilirsin."

*Pişman olacaksın Jessica. O zaman ben yanında olmayacağım, unutma bunu.*

"Harry'e söyle sana araba getirtsin. Şimdi çıka bilirsin."


Olivia karşısında ki kadına saf nefretle bakıp, odayı terk etti.

*Sofra hazır, Miss Black*

"Geliyorum Harry."

*Yemekten sonra biraz dolaşalım'mı Miss Black?*

"Yağmur yağıyor Harry."

*Siz yağmurlu havaları seversiniz *

"Eskidendi o Harry. Eskiden."

*Baksanıza, sizce de yağmur acıyı dibine kadar yaşaşayanlar için ağlamıyor'mu?*

"Evet, bana da öyle geliyor."

*O zaman ona eşlik edip,
neden altı aydır içinizde tuttuğunuz göz yaşlarını akıtmıyorsunuz?* 

"Ağlamamı'mı istiyorsun
Harry?"

*Hayır Miss Black. Acılarınızı hafifletmenizi istiyorum.*

"Benimle gelir'misin Harry?"

*Tabi Miss Black.*

Yağmur damlaları şiddetini artırırken dışarı adım attılar. Hiçbiri konuşmuyor, öylece yürüyorlardı. Herşeyin bittiği aynı zamanda da başladığı yere geldiklerini gören Jessica şaşkınlıkla yerinde durdu.

"Harry, biz buraya nasıl geldik?"

*Siz geldiniz Miss Black.*

"Ama, ama...ben nasıl? Geri dönelim Harry."

*Hayır Miss Black. Buraya boşuna gelmediniz.*

"Ne yapmamı istiyorsun Harry?"

*Acılarınızın yükünü birazda olsun azaltmanızı.*

"Yine canım acıyor Harry"

*Göz yaşlarınızın akmasına izin verin.*

"Biliyor'musun Harry, bir keresinde James'e bir soru sordum."

*Ne sordunuz?*

"Neredeyim?"

*O ne dedi?*

"Benden uzaktasın" dedi

*Kalbimdesin dememiş.*

"Biliyorum Harry, biliyorum."

*Neden ağlıyor'sunuz Miss Black?*

"Sen söyledin ya."

*Hayır Miss Black, hayır. Bana gerçekten neden ağladığınızı söyleyin.*

"Bilmiyorum Harry."

*Bazen insanlar sebepsizce de ağlaya biliyor.*

"Ben güzel değil'miyim Harry?"

*Güzelliğinizi anlatmama kelimeler yetmez Miss Black. Gözlerime bakın. Onlar duymak istediklerinizi size söyleyecektir.*








Sebepsizler (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin