"Dünya hassas kalpler için, bir cehennem."
~Dostoyevski~"Anneniz sizi ziyarete geliyor Miss Black."
*Ne? Annemle'mi konuştun
Harry?*"Kendisi arayıp buraya geleceğini belirtti. "
*Neden geliyor ki? Babam? O da'mı geliyor? *
"Belki de Olivia'dan sonra nasıl olduğunuzu merak etti. Hayır Miss Black babanız birkaç gün sonra gelecekmiş."
*Ne zaman burda olur?*
"Akşama varmış olur Miss Black."
*İki yıl oldu beni bırakıp gideli. Neden geliyorlar ki? Yaralarıma tuz basmak
için'mi?*"Sakin olun Miss Black. Onları görmek size iyi gelecektir."
*Ben çocukluğumu yaşayamadım Harry. Onların varlığıyla yokluğu bilinmiyordu. Ben sevgiye muhtaç bir şekilde büyüdüm. Onların gelmesi hiçbir şeyi değişmez.*
"Bana çocukluğunuzdan bahsetsenize Miss Black."
*Hangi çocukluk Harry? Çocukluğumu yaşayamadan, çocuk olmanın ne olduğunu bilmeden büyüdüm ben.*
"Anneniz yada babanız size masal anlatmaz'mıydı hiç?"
*Bir keresinde annemin yanına gidip, bana masal anlatmasını istedim Harry. O zamanlar 11 yaşındaydım. Annemin bana verdiği cevap şöyle oldu: değerli vaktimi çalma Jessica. Sana ayıracak zamanım yok. Git odana kitap oku.*
"Şimdi neden ağlıyorsunuz Miss Black?"
*Çünkü canım acıyor Harry. Bende çocuktum. . . ama çocuk olduğumu hiçbir zaman hissetmedim.*
"Peki ya babanız? O nasıl biriydi?"
*Babam sürekli çalışıyordu. Benimle oynamasını istediğimde bana şöyle derdi: senin için çalışıyorum Jessica. Senin rahat yaşaman için.*
"Peki bunu başardı'mı?"
*Evet. Hatta daha fazlasını başardı. Ama ben çocukluğumu kaybettim Harry. İçimdeki kız çocuğunun feryatları doluyor kulaklarıma. Ben ne yaparsam yapayım susmuyor. Canı acıyor, canımı acıtıyor.*
"Ağlayan insanları durdurmaya çalışmadım hiçbir zaman. Çünkü o göz yaşları kolay kolay akmaz iyi biliyorum. O yüzden ağlayın Miss Black. Kendinizi tutmayın, bırakın içinizdeki acı birazda olsun azalsın."
*Neden beni sevmediler Harry?*
"Sevdiler Miss Black. Sadece bunu size gösteremediler."
*Göstermelerini istemedim Harry. Yeni eşyalar, kıyafetler istemedim. Ben sadece sevildiğimi hissetmek istedim.*
"Size yeni eşyalar alınınca mutlu olmazmıydınız hiç?"
*Kalıcı sevgiyi, geçici mutluluklara tercih ederim Harry. *
"Sevginin kalıcı olduğuna inanıyor'muydunuz o zamanlar? "
*Ben çocuktum Harry. Herşeye inanıyordum.*
"Peki ya sevildiğinize de inandınız'mı?"
*İnandım. Ama sonradan onunda sahte olduğunu farkettim.*
"Nasıl farkkettiniz Miss Black?"
*Arkadaşlarımın benimle sadece param için takıldığını anladım. *
"Sonra noldu peki?"
*Sonra bende onların oyununa dahil oldum. Yeni, sahte bir Jessica yarattım. Hiç derdi olmayan, çok sevilen bir Jessica.*
"Mutlu oldunuz'mu?"
*Hiçbir zaman olmadım Harry. Mutlu olmak zorunda bırakıldım. Ben kaybettim Harry. Ben hep kaybettim. Çocukluğumu, ailemi, arkadaşlarımı, ilk aşkımı, sevgimi. . .ben. .ben kendimi bile kaybettim. *
"Kaybettikleriniz size ne kazandırdı peki? "
*Her kaybediş yeni bir kazançtı aslında. Olmayan sevgiyi yanlış insanlarda aramamam gerektiğini öğrendim.*
"Olmayan ve yanlış?"
*Evet Harry. Olmayan ve yanlış. *
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sebepsizler (TAMAMLANDI)
Teen FictionBir kadın düşünün; sevdiği adamı canından çok seven, Bir adam düşünün; yanlış sevgiyi, gerçek sevgiye tercih eden. Bir adam düşünün; onu sevmiyen birine herşeyim diyen... Hatalar, aşkı yanlış kişilerde arayanlar. Yalanlar, sırlar, çözümü intihard...