King Princess - 1950
"Yanına gidip 'Pek eğleniyor gibi gözükmüyorsun.' dediğimde kafasını sallayıp 'Pek benlik yerler değil.' dedi. Ben de 'O zaman niye geldin?'diye sordum. Sonra bana dönüp birsüre baktı ve 'Dans eden arkadaşlarına katılmak yerine burada durup benimle sohbet ettiğine göre benim de sana bunu sormam gerekiyor.' dedi."
Mantarın üzerine biraz daha su ekleyip karıştırdıktan sonra tencerenin kapağını kapatıp büyüttüğüm gözlerimle duvara dayadığım telefona baktım. "Sen ne dedin?"
Aria saçlarını topuz yaptı. "İlk önce ne diyeceğimi bilemedim ama sonra 'Arkadaşlarımın ısrarlarına dayanamadım.'dedim. Sonra o da 'Aynı sebepten.'dedi ve konuşma burada bitti."
"Ciddi olamazsın." Gözlerimi devirip belimi tezgaha dayadım.
"Bir dakika Austin arıyor, onu da ekleyelim."
Ekranda Austin'in yüzü belirdiğinde gülümseyip el salladım ama o kaşlarını çatmıştı. "Aria'nın bu hali ne?"diye sordu.
İç çekip kaynayan suya makarnaları atarken "Dün gittiği partide bir çocuktan hoşlanmış."dedim. "Ama çocuk Aria'yla pek ilgilenmiyor."
"Sevgilisi vardır belki."
"Hayır," Aria keskin bir sesle araya girdi. "Partiden döndükten sonra biraz stalkladım ve ortak arkadaşlarımıza sordum. Bir kızla çıkıyormuş ama üç ay önce anlaşamayıp ayrılmışlar."
Austin düşünüyormuş gibi elini çenesine koyarken "Ortak arkadaşınız varsa numarası da vardır sende kesin. Mesaj at."
Aria yüzünü elleriyle kapatırken boğuk bir sesle konuştu. "Ne yazacağım ki? 'Selam ben senden hoşlandım, hadi dün geceyi unutalım ve daha uzun konuşalım' mı?"
"Selam yaz sadece,"dedim. "Ne kaybedersin ki?"
Austin beni onayladığını söylediğinde Aria ellerini yüzünden çekti. "Ciddi misiniz?"
"Şaka yapar bir halimiz var mı?"derken makarnayı, sosu ve mantarı karıştırıyordum.
"Tamam o zaman kapatıyorum ben, yazacağım şimdi."
Kafamı salladım. "Haber ver bize."
Aria görüntülü konuşmadan çıktığında Austin ve ben kalmıştık. Tam konuşmak üzereydim ki "Nasıl gidiyor Valentina?"diye sorup benden önce davrandı.
Telefonu elime alıp ada tezgahın üstündeki çiçek saksısının önüne koyduktan sonra bar sandalyelerinden birine oturdum. "Güzel gidiyor, derslere gidip geliyorum. Bildiğin şeyler."
Austin tek eliyle sarı saçlarını dağıtırken "Sıkıcısın,"dediğinde kahkaha attım. "Senin gibi macera dolu Amerika'da yaşamadığımdandır."
Oturduğu koltukta arkasına yaslandı. "Spor salonuna yazıldım bugün."
"İhtiyacın var mı ki?" Bunu söylerken tek kaşımı kaldırmıştım çünkü Austin zaten evinde kendi sporunu yapabilecek kadar ekipmana sahipti.
"Değişiklik olsun istedim."
Saçlarımdaki gevşemiş tokayı çıkartıp tekrar topuz yaparken omzumun üzerinden arkaya baktım ama makarnanın biraz daha pişmesi gerekiyor gibi duruyordu. Austin'in olduğu ekrana geri döndüm. "Ben de gitmeyi düşünüyorum."
Austin spor yapmanın ne kadar faydalı olduğu hakkında bir şeyler söylerken üstten çıkan bildirimle kaşlarımı çattığımda lafını kesip "N'oldu?"diye sordu. "Biri mi arıyor?"
Kafamı salladım. "Evet, sonra konuşsak olur mu?"
"Ben de dışarı çıkacağım birazdan. Görüşürüz Valentina."
![](https://img.wattpad.com/cover/300616695-288-k124828.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNDERNEATH THE ARTLIGHT [Türkçe]
FanficVante sanata bayılırdı; tabloları incelemek için sergilere gider, hoşuna giden her şeyi fotoğraflardı. Valentina sanata aşıktı; renklerle dans eder, hayallerini fırçalarla tabloya aktarırdı. İdol Kim Taehyung & Ressam Valentina 2022| k