Daracık sokaklarda yürüyordu Jeongin. Herşey onun için yavaş yavaş düzelmiş sayılırdı.
Bu yüzden Minho, Jisu ve Sana ile ava çıkmışlardı. Böylece kafasını da dağıtmış olacaktı.
Herkes onun için çok endişelenmişti. Hyunjin'in gidişinin üstünden 3 hafta geçmişti..
Jeongin'e itiraf edişinden.. onu öpüşünden.. veda öpücüğünden.. tüm bunların üstünden 3 hafta geçmişti. Herşeyin farkına varmıştı Jeongin. Farkına varamadığı tek birşey vardı.. kendi duyguları..
Emin olamıyordu. Ama ne önemi vardı ki.. Hyunjin.. gitmişti.. Bırakmıştı sevdiğini. Bırakmayacağım demişti. Ama sevdiğini korumak için herşeyi yapardı.
Başından beri seviyordu Jeongin'i. Tanıştıkları ilk günden beri hisleri vardı. Bunun yanlış olduğunu düşünüyordu. Aynı gruptalardı sonuçta. İnsanlar öğrenseydi çok linç yerlerdi. Jeongin'e erken itiraf etseydi,sevgili olsalardı ve bunu fanlar öğrenseydi.. çok linç yeriz diye düşümüştü hep Hyunjin. Linçler umrunda değildi. Ama sevdiğini üzerdi bu linçler.
Ama şimdi hikayeleri daha çok imkansızlaşmıştı. Biri orada biri orada..
Jeongin'i düşündelerinden kurtaran şey Jisu'nun ufak çaplı çığlığı oldu.
"Hey, ne oluyor?" Dedi Minho.
"Çok benziyordu.." dedi Jisu donmuş bir şekilde.
Şoka girdiği belliydi.
"Ne benziyordu?? Kime benziyordu?? Jisu konuşsana!!" Dedi Sana.
Jisu hala donmuş bir şekilde duruyordu.
"Hadi çabuk gidelim! Jeongin gel onu götürmene yardım et." Dedi Minho.
Jeongin hemen kendine gelip Minho'ya yardım etti. Jisu'yu beraber sessiz bir şekilde götürdüler. Hem zombilere yakalanmamaya hem de Jisu'yu götürmeye çalışıyorlardı.
Jeongin merak ediyordu. Ne neye benziyordu? Jisu'yu şoka sokacak kadar şaşırtan şey ne olmuştu?
Kafasında bunca soru dönerken eve varmışlardı.
Yavaşça kapıyı çaldılar ve kapıyı Yeji açtı.
"Hey, ona ne oldu?"
"Keşke bizde bilsek." Dedi Minho yakınarak.
Ardından Jisu'yu içeri götürdüler. Bir süre onu eski haline getirmeye çalıştılar. Neden bir anda böyle şoka girmişti hiçbiri anlayamamıştı.
Aradan 15 dakika gibi bir süre geçti. Jisu şoktan neredeyse çıkmıştı. Hala hızlı hızlı nefes alıyor olsa da en azından su içmişti.
Daha iyi olmasını beklediler. İyi olunca herşeyi anlatırdı nasıl olsa. Bu yüzden kendisine gelmesini beklemek en iyi seçenekti.
Aradan bir 15 dakika daha geçti. Artık Jisu daha iyiydi. Kendi kendine olanları anlatmasını beklediler. Zorlayamazlardı.
"Off noldu ki acaba?" Dedi Yuna.
"Keşke bilsek. Onu bu hale getirdiğine göre oldukça şaşırmış olmalı. Ve Jisu'yu bu kadar şaşırtan şey ne ben de çok merak ediyorum." Dedi Chan.
"Cidden bende çok merak ettim. Bu normal değil. Yarım saat geçti ve daha yeni yeni kendine gelmeye başladı. Onu bu kadar uzun süre şokta bırakmış olan şey ne olabilir mi?" Dedi Chaeryeong
"Çocuklar, şimdi onu rahat bırakalım. Fazla sık boğaz etmeyelim. Kendi istediği, iyi hissettiği zaman kesinlikle anlatacaktır. Başında durup böyle tartışmanın bir faydası olmayacak. Emin olun." Dedi Jihyo.
Haklıydı, başında ne kadar tartışırlarsa tartışsınlar, Jisu kendi hür iradesi ile söylemeliydi. Çok baskı yaparlarsa, baskı altında kaldığı için söylerdi. Bu da onu korkuturdu.
Ardından Jisu;
"Çok benziyordu.." dedi.
"Ne çok benziyordu Jisu Noona?" Dedi Jeongin, Jisu'nun yanına otururken.
"Ona çok benziyordu.. bu imkansız değil mi?.. nasıl..?" Dedi Jisu.
"Kim kime çok benziyordu Unnie?" Dedi Ryujin.
"Gittiğimiz yerde birini gördüm.. onu gördüğümü fark etmiş olacak ki kaçtı benden. Ardından biraz peşinden gittim. Sonrasında yüzünü gördüm.. çok benziyordu.. aynısıydı.. bana ismim ile seslendi.. ve sessiz olmama için elini dudaklarına götürüp sus işareti yaptı.." dedi Jisu.
"Kim..?" Dedi Felix.
"O.. şeye benziyordu.. hatta oydu.. o kişi.." dedi Jisu.
"Hadi söyle artık, lütfen." Dedi Changbin umut ile.
"Hyunjin." Dedi Jisu.
"Hyunjin mi?" Dedi Jisung kaşlarını çatarak.
"O Hyunjindi.. benzemiyordu oydu.. o olmasa susmamı söylemez ya da ismim ile seslenmezdi.." dedi Jisu.
Herkes şok olmuştu. Jeongin'in ise sağ gözünden bir damla yaş süzüldü.
Bölüm atmayı unutmuşum kii🙂🙂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dead Koreans|Hyunin-Kpop
Mystery / ThrillerStray Kids konser için hazırlanırken bir anda insanlar delirmeye başlar.Etrafta koşuşturup "zombiler!" diye bağıran Yuna sayesinde ne olduğunun farkına varırlar.. -angst