"Hadi sofra hazır!" Dedi Minho. Jihyo, Minho ve Jisu bu sabah ki kahvaltı yapma görevini üstlenmişlerdi.
"Geliyoruz." Dedi Hyunjin ve içeri girdiler. Tek bir kişi dışında. Yuna. Kaç gündür yemek yemiyordu. Neden böyle olduğunu tahmin etmek zor değildi.
Kızlar onu her görmeye gittiğinde "Kendilerini ablamız gibi gösteren o kişileri görmek istemiyorum." Diyordu."Yine mi gelmiyor?" Dedi Chaeyoung. Onlar da çok pişmandı.. ama biliyorlardı ki son pişmanlık hiçbir işe yaramıyordu.
"Seni ilgilendirmez." Dedi Ryujin.
"Tamam sakin olun lütfen." Dedi Chan.
"Kızlar, cidden onlar çok üzgünler. Bunu bilin. Çok pişmanlar. Bu seferlik affedin. O an ağızlarından çıkanlara engel olamadılar." Dedi Jihyo.
"Son pişmanlık bir işe yarasaydı tüm dünya mutlu olurdu Unni. Ama maalesef ki işe yaramıyor. Ayrıca insanlar sinirliysen ve sarhoşken aklından geçenleri söylermiş. Bizi "sürtük" yerine koyduğunuzu öğrenmiş olduk." Dedi Yeji.
"Çocukluk yapıyorsunuz." Dedi Sana.
"Çocukluk mu yapıyoruz? Lanet olsun bize sürtük dediniz!? Kardeş grubumuzun altına girdiğimizi ima ettiniz!? Benim tadım kaçtı. Yemeyeceğim." Dedi Chaeryeong ve kalktı sofradan.
Ardından diğer itzy üyeleri de kalkarak odalarına çekildiler. Haklılardı. Ne olursa olsun Twice'ın yaptığı hoş değildi. Yine de dünyanın sonundayım küs kalmak istemiyordu Twice. Dediklerinden ise gerçekten pişmanlardı.
"Hadi ama. Bu böyle olmayacak cidden. Küslükler insanın tadını kaçırıyor." Dedi Jisung. Oldukça haklıydı.
"Bu arada yiyecekler neredeyse bitti. Bu ayda her ay olduğu gibi markete gidilmesi gerekiyor." Dedi Minho konuyu değiştirmek isteyerek.
"Son birkaç aydır markete giderken birilerine birşey olmadı. 6 kişi yerine 3 kişi gitse yeter bence." Dedi Jihyo.
"Haklısın ama yine de 4 kişi gitsin yine. Ortası olsun." Dedi Chan.
Jihyo kafasıyla onayladı.
"Ben giderim." Dedi Jeongin.
"Bende geliyorum." Diye hemen atladı Hyunjin. Jeongin'i yalnız bırakmak istemiyordu.
"Bende geleceğim." Dedi içerden Ryujin.
"O zaman bende varım." Dedi Momo.
"Ayağın burkuldu senin Momo. Sen kalıyorsun ben gidiyorum." Dedi Dahyun.
"O zaman bir an önce gidelim." Dedi Ryujin içeri geçerek.
"Alınacaklar ile ilgili bir liste yapacağım. Ekstra almak istediğiniz şeyleri de alırsınız." Dedi Minho.
"Bende sana yardım edeyim." Dedi Jisu mutfağa geçerek ve liste hazırlamaya başladılar.
Yaklaşık yarım saat sonunda listeyi hazırladılar ve gideceklere verdiler.
"Lütfen çok dikkat edin. Size ihtiyacımız var."Dedi Chan.
Ardından 4 genç kapıdan çıktı. Yavaş yavaş markete ilerlemeye başladılar. Yakında ki market zombi istilasında olduğu için, o marketten 15 dakika kadar uzakta olan markete doğru yürümeye başladılar.
Yaklaşık yarım saat geçti. Ardından markete ulaştılar. Ve ardından almaları gerekenleri aramaya başladılar.
"Jeongin sen sütleri al ninende yumurtaları." Diye fısıldadı Jeongin'e Hyunjin.
"Tamam, Hyunjin-ah." Dedi Jeongin fısıldayarak. Ardından hemen gülerek ordan uzaklaştı.
Hyunjin ise donup kalmıştı. Hyung demek yerine Hyunjin-ah demişti. Nedense bu Hyunjin'in.. hoşuna gitmişti?
Neredeyse tüm gerekenleri alıp kendi istediklerini almaya koyuldular. Kendi istediklerini aldıktan sonra evin yolunu tuttular.
Yaklaşıp 30 dakikalık geri dönüşün sonunda eve vardılar ve kapıyı çaldılar.
Fakat.. bir sorun vardı?
SELAAMMMM MEDYAYI UMARIM BEĞENİRSİNİZ BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ BİRİ BANS ÖNERMİŞTİ🤍 ÇOK SEVEREK DİNLEDİĞİM BİR ŞARKI💍😉
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dead Koreans|Hyunin-Kpop
Mystère / ThrillerStray Kids konser için hazırlanırken bir anda insanlar delirmeye başlar.Etrafta koşuşturup "zombiler!" diye bağıran Yuna sayesinde ne olduğunun farkına varırlar.. -angst