Bakışlarım avuç içimdeki çizgilerdeydi. Diğer elimle çizgilerin üzerinden geçiyordum. Bir kaç dakikadır sadece duruyor konuşmuyorduk. Sessizliği bozan taraf Emir abi olmuştu. "Açelya bak ben," dedi ve sustu. Bakışlarımı ona çevirdim. Buzullarında kararsızlık vardı. Saçımı kulağımın arkasına sıkıştırıp "Söyle abi." dediğimde bakışlarındaki hüznü fark etmemek mümkün değildi. "İşte yine yapıyorsun." dedi hazmedemez bir ses tonuyla. "Neyi?" Keskin bakışları tekrar yüzümde dolandı. "Bana abi diyorsun."
Şok içinde yere düşen gözlerimi kaldırıp korku dolu gözlerine bakakalmıştım. "Ne?"
Emir abi elini yüzüne götürüp sıvazladı. "Bak bunu söylemek çok zor ama," Sonra gözlerimin içine bakıp kucağımdaki ellerimi tuttu. "Ben seni seviyorum." Şaşkınlığın verdiği duraksamayla ellerimi çekmemiştim ama kendime gelince elimi hızla çektim. "Emir abi! Ne diyorsun sen?" Emir abi bir şey diyecekken konuşmasına izin vermedim. "Yani sen bilinmeyen misin?"
Gözlerini kaçırıp elini saçlarının arasından geçirdi ve başıyla beni onayladı. Ayağa kalktığında elimle onu durdurdum. "Yaklaşma." Gözlerimden damlayan yaşla dur dememe rağmen bana yaklaşmıştı. "Ağlama. Özür dilerim." Geriye doğru adımladım. "Gelme sakın." Arkamı dönüp ilerleyecekken bağırmasıyla birlikte durdum. "Aşığım kızım sana!" Kendimi sıkıp gözlerimi kapattım. Akıttığım göz yaşlarımla birlikte ona doğru döndüm.
"Emir abi. Sana abi diyorum ben. Nasıl oldu da benden hoşlandın bilmiyorum ama," dedim ve yutkundum. "Olmaz." Yüzündeki acı ifade ile bakakaldı. Daha fazla ona bakmadan hızla arkama döndüm ve koşarak oradan uzaklaştım. Evin kapısına geldiğimde Civan da oradaydı. Ben hala inanamıyordum nasıl olur da Emir abi bilinmeyen olabilirdi. Yine hayal kırıklığına uğramıştım. Sevdiğim adam beni sevmiyordu. Artık bundan emindim. Civan bana yaklaşacakken hızla içeriye girdim. Zeynep halimi gördüğü gibi benimle odaya çıkmıştı. Ardından Meryem ve Begüm de içeri doluştu. "Ne oldu kuzum?"
*****
"Begüm bilinmeyen gerçekten abin mi?" diye sordum Begüm'e. Hiçbir tepki vermedi. O sırada telefonuma artarda gelen mesajlarla hemen telefonumu elime aldım. Şekerli Vanilin yazısını görünce hemen mesajlarına girdim.
Şekerli Vanilin: Açelya
Şekerli Vanilin: Güzelim neden ağlıyorsun?
Mesajları sinirle gülmeme sebep olmuştu. "Dalga mı geçiyor?" Zeynep kısık gözleriyle ekrana bakıp elini çenesine yasladı. "Bilemedim kuzum sen Emir'e sordun ya hani bilinmeyen de sen misin diye." dediğinde başımı salladım hızla. "He şimdi verdiği tepkiyi bana ayrıntılarıyla söyle."
Flashback
"Yani sen bilinmeyen misin?"
Gözlerini kaçırıp elini saçlarının arasından geçirdi ve başıyla beni onayladı.
****
"Hmm o zaman bence kesin olan bir şey değil bu." dedi Zeynep. Şaşkınlıkla ona dönerken aklındaki planı anlatmaya başlamıştı bile.
*****
Aşklarım bu hikayeye elimde kalan son iki bölümü de atıp veda ediyoruz. Evet bir yanım buruk çünkü minik bir kitlem vardı bu hikayede ama araya işler girince haliyle kurguyla alakalo aklomda ne varsa uçtu gitti . Bu şekilde bir kafa karışıklığıyla devam etmek istemiyorum. Yeni hikayeme bakmanızı tavsiye ediyorum ilk bölümüyle yayında. Öpüyorum aşklarım muahhh
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şekerli Vanilin|Texting
Short StoryAçelya: Begüm kuşum bir şey soracağım? İletilmişti. Bir süre bekledim. Görüldü.(14.36) Yazıyor... Balyanak: ? Anında görüp yazdım. Açelya: Vanilya var mı sizde gülüm? (Görüldü) Yazıyor... Balyanak: Ne vanilyası kardeşim? Açelya: Ya vanilya işte...