Ayağa kalkıp
"gece uzun konuşuruz bol bol kim şah kim mat anlicaz"Müdürüm kim taehyung imalı sözlerinden sonra mutfağa doğru yürümeye başladı.
"aç mısın jeon" hala bu durumun şokundan çıkamamışken birde yemek mi yiyecektik.
"aç değilim" aslında çok açtım karnım gurulduyordu ama yemek yemek istemiyordum.
"hazırlıyorum bişiler yemek istersen yersin" gerçekten fazla inatçıydı.Aradan yarım saat geçtiğini anlamamıştım bile müdürüm kim taehyung yemek yiyip yanıma oturmuştu.
"ne tür filmler seversin jeon?"
Sorduğu soruyla affalamış Bi şekilde bakarken
"jeon merak etme sadece bu gece seninle güzel vakit geçirmek istiyorum bu kadar inatçı olma"
İnatçı mı Ben mi inatçıydım tanrım beni kendisi ile karıştırıyordu sanki
"inatçı değilim sadece burda olma nedenimi hala düşünüyorum siz kalkmış film den bahsediyorsunuz."
Kelimeler ağzımdan tek tek dökülüp birden çıkı vermişti.
"jeon gerçekten samimiyetle soruyorum çok mu çirkinim" sorusuna karşılık ne diyebilirim diye düşünmeye başladım. Daha öncede sormuştu Bn onun çirkin olduğunu düşünmüyorum ki aksine çok yakışıklı ve karizmatik buluyordum.
Ama ne hissetiğimi hala çözemiyordum.
"daha öncede söylediğim gibi çirkin değilsiniz" cevabım hoşuna gitmiş bir şekilde dudak kıvırırken
"o zaman bana bir şans ver jeon"
Şans mı tanrım ne şansından bahsediyordu
Lütfen aklımdan geçenler olmasın lütfenn
"şans mı?" diye sorusuna soruyla cevap verdiğimde boğazını iki öksürükle temizleyip
"evet jeon şans birlikte olmak için tek bir şans" söyledikleri karşısında dilim tutulmuş bir vaziyette sadece dinliyordum ne cevap vereceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu.
"ben daha 20 yaşında bir lise öğrencisiyim aramızda 5 yaş fark var nasıl bu düşüncelere girebiliyorsunuz? " sözlerim sanki kalbine bir hançer misali saplanmıştı tek bir kelime olsun konuşmadı aramızada 2 dakika ölüm sessizliği oluştu sanki sonra söze atıldı.
" seni neden bu kadar istediğimi merak etmiyor musun jeon? "sorduğunda
" niye bu kadar istiyorsun beni taehyung "
Neeee ilk defa adıyla seslenip müdürüm dememiştim ölmek istiyorum.
" üniversite nin son yılında jungkook adında biri ile tanıştım çok sevecen düşünceli ve kibar biriydi aramızda ki etkileşim çok güzeldi.
Tıpkı sana benziyordu bakışları konuşma biçimi ve bir çok şey tek bir sorunu vardı motosiklet ile hız yapmaya bayılıyordu.
7 ay boyunca birlikte geçirdik üniversitesi günlerini sevgili olmuştuk kendimi onun yanında çok iyi hissediyordum. Kimin ne dediği umurumuzda olmadan 7 ay geçirdik. Bir gece ansızın telefonum çaldı. Arayan jungkook tu ama karşıda ki kişi o değildi bana motosiklet ile aşırı hız yapıp kaza yaptığını söylediler. Şok oldum jeon hayatımda ilk defa böylesine sevdiğim birini ansızın kaybetmenin duygusunu yaşamadan bilemez bir insan o öldükten sonra boşluğa düştüm sanki hiç kimseyle konuşmadım arkadaşlık kurmadım ailemin zoruyla okula devam edip müdürlüğe atandım ilk iş günüm de sizin liseydi seni gördüğüm an sanki sevgilim ölmemişti sandım. Anlıyorsun dimi beni jeon" konuşması bu kadar uzun sürmesine rağmen sabaha kadar dinleyebilirdim onu yaşadıkları çok kötü ve acı vericiydi.
"ben ne diyeceğimi bilemiyorum çok üzgünüm" dediğimde
"hayır! Üzülme aksine ben seni gördüğüm günden bu yana çok mutluyum" sesi buruk bir şekilde çıkmıştı.
"bana daha önce böyle bir şey olduğunu söyleseydiniz keşke" o kadar üzülmüştüm ki sesim ağlamaklı bir şekilde çıkmıştı.
"bana acımanı yada üzülmeni istemiyorum sadece sevgini istiyorum jeon" kim bilebilirdi ki böyle şeyler yaşadığını ve bana neden yakın davrandığını gerçekten anlıyordum onu daha fazla üzülmesini istemiyorum. Onu görünce heycanlanmam sürekli düşüncelerimde olması bir şans verebilirdim ikimize ama sonunun nasıl olacağını düşünemiyorum öğrenci ve müdür ilişkisini biri duyarsa okulda büyük sorun oluşur. Kendi kendime düşüncelere dalmış düşünürken
"evet jeon şans var mı? "
Yarım saniye bekledikten sonra ani bir cesaretle
"var" dediğimde şok olmuş bir şekilde bana bakıp direkt kollarını boynuma sarıp sarılmaya başladı. Sarılmasına karşılık verip ellerimi belinde kavuşturup sımsıkı sarıldım ona.
" pişman olmayacaksın üzülmene kırılmana sana zarar gelmesine asla izin vermicem jeon" söyledikleri o kadar ciddi ve samimiydi ki beni sonsuza dek seveceğine inandırmıştı bile.
"ee hadi film izlemiyor muyuz?" dediğimde kafasını sallayıp televizyonun önünde olan film paketlerini alıp yanıma geldi.
"biraz aksiyona ne dersin jeon" elinde ki filmi CD sini cihaza koyup kumanda ile başlatmıştı bile.
Beni kollarının arasına alıp başım göğsüne denk gelecek şekilde sarılıp filmi izlemeye başladık.2 buçuk saat nasıl geçti anlamadım Bile taehyung ile film izlemiştik resmen film bittiğinde
"bacağına uzanıp saçlarımı okşar mısın jeon?" kafamı onaylar bir şekilde salladıktan sonra başını dizlerime koyup kanepede uzandı. Ellerimi yavaşça yumuşak saçlarına geçirip okşamaya başladım.
Tanrımm şuan taehyung dizlerimde saçlarını okşuyorum.
Küçük bir çocuk gibi kanepede dizlerimde kıvranmış bir şekilde uyuya kaldı.
Çok güzel uyuyordu bir insan uyurken bu kadar mı yakışıklı olurdu yaa sabaha kadar izleyebilirdim. Yavaşça eğilip yumuşak güzel kokan saçlarından bir öpücük alıp
"ne kadar derdin varsa birlikte üstesinden gelicez şansımızı iyi değerlendirelim taehyung"Biraz kısa oldu ama yeni bölümlerde daha da uzatacağım iyi okumalar
Bol bol yorum yapmayı unutmayın düşünceleriniz benim için çok değerli
Hadi öptüm sizi byyyyy😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savior Angel
FanfictionKim taehyung bir lisenin müdürü jeon jungkook ise bir öğrenci serüvenimiz başlasın o zaman +18 içerikler olabilir rahatsız olanlar okumayabilir.