Taehyung un başı hala ellerim de ve öylece Hareketsiz bir şekilde durmaya devam ederken ellerim ile başını kaldırıp yüzüne baktım gözleri kapalı burnundan kanlar akıyordu
Tanrımm yardım et ne oldu şimdi birden
"taehyung sevgilim uyan"Başını kaldırıp sandalyeye doğru uzatıp apar topar kapıya doğru koştum.
Bir hışımla kapıyı açıp
"yardım edin ambulansı çağırın" ağlamaktan sesim kesik kesik çıkmıştı koridorda bir kaç öğretmen sesim ile birlikte koşarak odaya koştular.Arkamı dönüp taehyunga doğru koşmaya başladım hala baygın halde yatıyordu. Öğretmenler de benimle birlikte taehyung un başına gelip şok olmuş bir şekilde baka kaldılar
"ne duruyorsunuz ambulansı arayın lütfen" yakarışlarım odayı inletiyordu.
Gözyaşlarım durmadan akıyor görüş alanımı bulanıklaştırıyordu.Yanımda duran edebiyat öğretmeni hemen telefonu çıkarıp ambulansı aramaya başladı gerekli bilgileri verdikten sonra karşı taraf ne olduğunu sormuş olmalı ki öğretmen
"şuan baygın halde duruyor ve burnundan kan akmış" diyip bir kaç saniye sonra telefonu kapattı.Hani öyle anlar olur ki bir peri masalında zannedersin kendini ve masal iyi değil de kötü biter şuan gerçekten o durumu yaşıyordum peri masalından uyandırılmış bok gibi hissediyordum. Bir kaç dakika önce yan yana durup birbirimizi doruklara çıkarırken şimdi sevgilim dediğim adam dilim dönmüyor söylemeye ama ölü gibi yatıyordu. Daha hikayemiz yeni başlamıştı daha çok erkendi onu kaybetme korkusu beynimi istila etmişti resmen
Doğru düzgün düşünemiyor sürekli negatif etkiler yaratıyordum beynimdeKafamın içi kazan gibi olmuştu öyle derin duygulara dalmıştım ki ambulansın geldiğini bile fark edememiştim.
İki ambulans görevlisi birde hemşire taehyungun başına gelip önce nabzını kontrol ettiler.
"yaşıyor dimi lütfen yaşıyor diyin" kelimeler ağzımdan titreye titreye çıkmıştı.
Başındaki hemşire bana dönüp
"nabzı atıyor yaşıyor merak etmeyin ama şimdi müsaade edin de hastayı alıp hastanede müdahale edelim" kadının ağzından çıkan 'yaşıyor' kelimesini duyduğum anda derin bir nefes çektim.Tanrım şükürler olsun binlerce kez şükürler olsun
Taehyungu ambulansa koyup kapılarını da kapatıp hastaneye doğru arabayı çalıştırdılar.
Arkalarından hiç düşünmeden yola çıkıp yoldan bir taksi çevirdim ve ambulansı takip etmesini söyledim.
Takside 'tanrım ne olur kötü bir şey olmasın lütfen tanrım' içimde tanrıya dualar edip taehyunga kötü bir şey olmaması için yalavardıkça yalvardım.Bir kaç dakika sonra en yakın hastanenin önünde ambulans durdu ve taksiye durmasını söyledim taksi ücretini de verip taksiden fırlarcasına atlayıp ambulansın önüne koşmaya başladım. Ambulansın kapaklarını açıp taehyung hala sedyede baygın halde öylece hareketsiz duruyordu.
Hızla sedyede yatan güzel sevgilimi hastanenin acil müdahale odasına doğru ilerlettiler. Acil müdahale kapısına varıp içeri girmek için hamle yapacağım sırada hemşire kollarını açıp
"beyefendi giremezsiniz doktorumuz gerekli müdahaleyi yapıp size haber verecektir." elim kolum bağlı öylece kapıda kala kaldım. İçimden tanrıya taehyunga bir şey olmasın diye binlerce kez dua ettim.Hayatımda tanrıya bu kadar dua ettiğimi hatırlamıyorum. İçim içimi yiyor bedenim tir tir titriyordu korkudan diz kapaklarım beni taşıyamaz hale gelmişti.
Öyle ki bedenim daha fazla dayanamayıp kapının önüne diz üstü yere sarıldım.1 saat sonra
Doktor hala çıkmamıştı. Ne kadar zamandır böyle durduğumu bile hatırlamıyorum sadece gözlerim kapıda doktorun gelip güzel şeyler söylemesini bekliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savior Angel
Fiksi PenggemarKim taehyung bir lisenin müdürü jeon jungkook ise bir öğrenci serüvenimiz başlasın o zaman +18 içerikler olabilir rahatsız olanlar okumayabilir.