9.bölüm Şah Mat

1.2K 41 4
                                    

Gözlerim ansızın kapanmıştı bile bir elini kapıya diğer elinde kalbime koyup 
"sen benim olacaksın" der demez dudaklarıma yapıştı.

Yavaş temkinli öpücükleri beni beynimden vurulmuşa çevirirken birden kendime gelip iki elimle kuvvetle geri ittim.
Bu hamlemi beklemiyormuş gibi şok olmuş bir şekilde bana bakarken korkudan ve utancımdan yüzüne bile bakamadım.
Ellerimi yüzüme doğru götürüp gözlerimi kapattım ve yere çöküp ağlamaya başladım.
Bu anın gerçekten bir kabus olmasını diledim içimden.
"kalk ayağa ağlamayı da bırak" hıçkıra hıçkıra ağladığımdan söylediği sözleri bile net duyamamıştım.
Yanıma yaklaşıp kollarımdan tutup beni ayağa kaldırdı.
Hala ellerim yüzümde olduğu için göremiyordum onu birden ellerimi çekip yüzüne bakmamı sağlandığında kendimden o an nefret ettim.
Hayatımda ilk defa böyle bir durumla karşı karşıya kalıyordum.
"ağlama diyorum sana ve yüzüme bak" sinirlenmiş ve sesi oldukça sert çıkmıştı.
Kafam hala öne eğik ona bakmamakta kararlıydım.
Çenemden tutup yüzüne bakmamı sağlandığında gözyaşlarım dur durak bilmiyordu.
"bütün bu yaşananların sebebi sensin jeon jungkook" çenemi o kadar sert tutuyordu ki ona bakmamak imkansız gibi bir şeydi
Cesaretimi toplayıp
"ben ne yaptım suçlu olan ben değil sizsiniz zorla beni öptünüz ve suçlu ben mi oldum"
Söylediklerim ağzımdan tek tek çıkınca beni daha sert tutup kendine bastırıp
"beni daha fazla sınama jeon jungkook"
Dediklerinden tek bir kelime anlamazken
Hala bu durumda olduğum için içimden lanetler yağdırmaya başladım.
"bu okula geldiğime, seni gördüğüme ve her an aklımda olmana lanet olsun jeon jungkook" tanrım bu adam kafayı yemiş olmalıydı. Ağzından çıkanları kulaklarının duyduğuna şüpheliyim neler diyordu böyle
Şok olmuş bir şekilde sadece dinliyordum onu bu yaptığı çok yanlış ama anlamıyor anlamak istemiyor resmen
"bir şey demicek misin jeon jungkook?"
Hayretler içindeydim ne söyleyebilirim ki
Ona karşı ne hissetiğimi bile bilmezken bu konuşmaları beni daha da çıkılmaz Bir yola sürüklüyordu.
Önce ki gece bana hisleri olduğunu daha idrak edememişken şimdi beni zorla öpmüştü.
" siz ne yaptığınızı bilmiyorsunuz hocam lütfen daha fazla ileri gidip beni zorlamayın lütfennnnn" dediklerim kafasına dank etmiş gibi beni dinlerken
"çok mu çirkinim ideallerine göre biri değil miyim?"
Gerçekten ne dediğini bilmiyordu bu adam.
Tabi ki de çirkin değildi aksine çok karizmatik ve yakışıklı biriydi.
Yanık teni, siyah hafif dağınık saçları ve fiziği bir kadının hayır diyemeyecek kadar iyiydi.
" hayır çirkin değilsiniz "kelimeler ağzımdan birden çıkmıştı.
" peki o zaman neden benden kaçıyorsun hislerime karşılık vermiyorsun? "
Ben daha ne hissetiğimi bilmiyorum ki nasıl karşılık verebilirim.
İlk defa aynı cinsten biri ile böyle bir durum yaşıyorum böyle düşünmem çok normal ama bunu ona anlatmak bile zor geliyor bana
Tabi ki de böyle şeylere karşı değilim herkesin özgür bir yaşam tarzı var demek ki oda karşı cinsten hoşlanmıyor saygı duyuyorum ama bana böyle yaklaşması tedirgin olmama sebep oluyor.
"ilk defa böyle bir şey yaşıyorum normal değil mi sizce de?" iki kolunu birbirine bağlayıp
"anlıyorum jungkook ama kestirip atmadan düşünemez misin? Gerçekten sana karşı olan hislerim geçici bir heves değil" söyledikleri karşısında sadece susarak yetindim.
"sadece düşün jungkook ama eğer ki beni Red edersen o zaman bu kadar kibar olmam haberin olsun" bir yandan kibar bir yandan da sert olması beni gerçekten korkutmaya devam ediyordu.
"lütfen çıkabilir miyim artık?" söylediklerine tek bir cevap bile vermeden kapıyı açıp odasından çıktım.
Çıkar çıkmaz lavaboya doğru koşmaya başladım.
Kendimi boş bir tuvalete kapatıp klozete oturdum az önce yaşadığım şeyleri hafızamdan sonsuza dek silmek istedim.
Çok tuhaf ve beni korkutmaya yetecek kadar düşüncelerimi esir almıştı.
Bu adam tehlikeli ve ben uzak durdukça daha kötü şeyler oluyordu.

Sonunda dersler bitmiş eve gitmeye başlamıştık.
Çıkışta arkadaşlarımı görüp eve gitmek için yolda taksi bekliyordum.
Tam o sırada müdür kim taehyung arabasıyla önümde durdu.
"jeon jungkook gel bırakayım seni gideceğin yere kadar" bu adam gerçekten vazgeçmiyordu.
Sürekli dibimde bitmesi artık
Canımı sıkmaya başlamıştı.
"teşekkür ederim hocam ben kendim giderim" söylediklerine karşılık verdiğim cevabıma bozulmuş gibi bir tavır sergilerken
"merak etme yemem seni hadi bin"
Neden bu kadar ısrarcı oluyordu ki onunla gitmek istemiyordum.
"biniyor musun yoksa seni zorla bindireyim mi?"
Zoraki bir şekilde arabasına binip kapıyı kapattım. Arabayı çalıştırmadan önce
"evin nerde? " diye sorduğunda evin adresini söyleyip arabayı çalıştırdı.
Yol boyunca tek bir kelime bile konuşmamıştım.
Camdan dışarıyı seyrediyordum.
"hep böyle suskun musun? " sorduğu soruyla kafamı ona doğru çevirip
"ne konuşabilirim ki" dediğimde omuzlarını silkip
"bilmem ne konuşmak istersen konuşa bilirsin dinlerim" ne bilmek istiyordu ki beni zorla öpmemiş gibi rahat davranması zoruma gidiyordu.
"konuşacak bir şey yok" diyip başımı tekrardan cama yasladım.
Bir kaç sokaktan girip çıktıktan sonra eve geldiğimi sanıyorken lüks bir villanın önünde durmuştu. Kafamı ona doğru çevirip
"burası benim evim değil nereye getirdiniz beni?" sesim o kadar ürkek ve kısık çıkmıştı ki ne yapacağımı bilmiyordum.
"benim evimdeyiz biraz konuşalım jeon jungkook" gözlerim fal taşı gibi açılmıştı
Bu adam gerçekten ruh hastası olmalıydı beni evine getirmek de neyin nesiydi.
"gitmek istiyorum konuşacak bir şey yok" korkmaya başlamıştım. Tanımadığım biri ile evine gitmek istemiyordum. tanrım bunlar Bi kabus olmalı.
Kapıyı açıp dışarı çıkmıştı ben hala koltukta bir heykel misali otururken kapımı açıp
"çık hadi zorlama beni jeon jungkook" başımı öne eğmiş onu hiç dinlemiyormuş gibi yaptım. Birden kolumdan tutup beni arabadan indirdi.
Ne kadar zorlasamda sıkıca kolumdan tutmaya devam ediyordu. Başımı eğip elini ısırdığımda acıyla bağırmaya başladı.
Ve ben koşmaya koyuldum. Arkama bile bakmadan koşarken aramızdaki mesafeyi kapatıp beni belimden tuttuğu gibi omzuna alıp yürümeye başladı.
Korktuğum şey başıma gelmişti bile
Hızlı adımlar ile kapıya doğru ilerleyip kapıyı tek hamle ile açıktan sonra salona doğru devam etti.
Salona vardığında beni omuzlarından indirip yere bırakır bırakmaz
"bu yaptığınız çok yanlış lütfen gitmeme izin verin" dediklerimi kaale bile almayıp salonda olan bir koltuğa oturdu.
"otur jungkook daha fazla atraksiyon istemiyorum" o kadar rahattı ki beni ne hale getirdiği bile umrunda değilmiş gibi davranıyordu.
Daha fazla onu sinirlendirmek istemediğim için bir an önce ne konuşacaksa konuşup gitmek istiyordum.
Yavaş adımlarla tam karşısında olan boş koltuğa oturup konuşmasını bekledim.
"çıkar telefonunu ve annene bu gece arkadaşlarında kalacağını söyle jungkook" neeee onunla kalmamı mı istiyordu bu adam cidden kafayı yemiş olmalıydı.
"hayır öyle bir şey söylemicem ne konuşacaksanız konuşun ve bırakın gideyim" bu sefer sesim oldukça sinirli ve sert bir şekilde çıkmıştı.
"dediğim şeyi yap jungkook zor kullandırmak zorunda bırakma beni" bu da neydi şimdi cidden artık son raddeye çıkarmıştı beni.
"bakın böyle bir şey yapmak istemiyorum ve konuşmak istediniz konuşun o zaman"
Ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum yada anlamak istemiyordum. Kafamda senaryolar bile kurmaya başlamıştım.
Beni zorla öpen biri daha neler yapar tanrım yardım et bana
"yap dedim jungkook sana zarar verecek gibi mi duruyorum sadece gün uzun seninle geç saatlere kadar oturup konuşmak istiyorum bu kadar" benimle ne konuşacaktı ki zaten bana olan Hisslerini anlatmıştı beni zorla öpmüştü daha ne yapabilirdi ki.
Kendine gel jungkook sana zarar veremez kendi ağzıyla söylemişti söylediklerini anladım der gibi başımı sallayıp cebimden telefonu çıkarıp anneme mesaj atmıştım bile.
Çok geçmeden annemden gelen mesaja baktım.
"tamam oğlum kendine iyi bak seviyorum seni ❤️"
Telefonu cebime koyup tekrardan ona baktım.
"tmm mı oldu mu yaptım işte şimdi ne konuşacaksanız konuşun artık gerilemeye başladım."
Ayağa kalkıp
"gece uzun konuşuruz bol bol kim şah kim mat anlicaz"

" Ayağa kalkıp "gece uzun konuşuruz bol bol kim şah kim mat anlicaz"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Savior Angel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin