14.bölüm Sevgilimsin

1K 21 5
                                    

"ohhh güzelim daracıksın sıcaklığın beni delirtiyor" tahrik edici sözleri beni daha da zirveye çıkarırken zevkle ağzımdan
"delir çünkü ben kafayı yemek üzereyim senin için"

Bedenim altında tir tir titremeye devam ederken içimdeki gelgitleri daha da hızlanmaya başladı.
Zirveye ulaşmak üzereydi sanırım nefes alış verişleri bile hızlanıyordu her içime vuruş yaptığında

Bir an duraksadı ve kendini içime öyle bir şiddetle kökledi ki gözlerim yuvalarından çıkacak raddeye geldi.
İniltim yeri göğü sarsacak şekilde çıkmıştı.
Hassas noktama aynı şekilde bir kaç vuruş daha yapıp ılık sıvısını inleye inleye içime akıttı.

Tanrım hayatımda almadığım kadar zevk yaşatmıştı bana bende hemen arkasından çıplak bedenine ılık sıvımı salmaya başladım. Hala içimdeydi ve ben çıkmasını istemiyordum. Tabiki düşündüğüm ile kaldım. Yavaşça içimden çıktı ve yanıma uzandı boşluğa düşmüş gibi hissettim.

Niye çıkmıştı ki içimde öyle sabaha kadar dursa gıkım çıkmazdı. Ahh jungkook kendine gel bu kadar doyumsuz olacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Ama bu adam beni mahvediyordu. Bu gece iki kez boşalmama rağmen Her zerrem onu delicesine tekrar istiyordu.
Taehyung beni dipsiz kuyulara sürüklüyordu resmen ve ben buna karşı koyamıyordum aslında karşı koyamıyordum değil karşı koymak istemiyordum.

Çıplak bedenlerimiz birbirine geçmiş bir elini başımın altından geçirip bana yastık olurken diğer eli ile saçlarımı okşuyordu. Orgazımın etkisinden hala çıkmamıştım sanırım göz kapaklarım ağırlaştıkça ağırlaşıyordu saçlarımla oynamasıda beni bir hayli mayıştırmaya devam ediyordu.

"güzelim bu gece bana kendini açtığın ve hiç tereddüt etmeden benimle olduğun için teşekkür ederim" uzun soluklu cümlesi ile gözlerim hafif açılmış ve yandan ona bakıyordum.
"teşekkür etmene gerek yok taehyung ikimizde bu gece tamamen birbirimizin olduk ve ben senden ne kadar kaçmaya çalışsam da sen beni bulup sanki eksik parçan mışım gibi tamamlıyorsun" artık ondan kaçmayacaktım çünkü anlıyorum artık ben taehyungun nasıl eksik parçasıysam oda benim eksik parçam gibi

"güzelim sen nereye gidersen git ben hep seni bulurum" söyledikleri içimde büyük bir güven ve huzur yaratıyordu.

Yavaşça biraz daha göğsüne yaslanarak yanık tenine yasladım başımı o kadar huzur doluydum ki bu an hiç bozulmasın istiyordum.
Kokusunu içime çeke çeke mayışmaya başladığımı anladım oda elleri ile saçlarımı okşuyor dudaklarını saçlarıma bastırıyordu. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken
"uyu güzelim. Benim mis kokulu bebeğim seni seviyorum"

Taehyungun ağzından
Hayatımın en güzel gecesini bana bahşetmiş adama bakıyordum. Hala kollarımın arasında küçük bir bebek gibi uyuyordu ve ben kaç saattir uyanmış onu izdediğimi bilmiyordum

Tanrım bu kadar güzel olmak zorunda mıydı
Bembeyaz teni tenime karışmış gece üstümüzü bile giymeden çıplak bedenlerimiz ile birbirimize sarılmış uyumuştuk.

Pencereden sızan gün ışığı direkt uyuduğumuz koltuğa yansımış ve Ben bu güzel manzara karşısında mest olmuş kollarımda uyuyan güzelime bakmaya doyamıyordum.

Gözlerimi bir an bile ondan ayırmadan onu izliyordum. Biraz geçtikten sonra kıpırdamaya başladı uyuanıyordu sanırım.
Ellerimi dağılmış saçlarına daldırdım ve alnına düşen saçlarını itekledim.

Yavaş yavaş gözlerini açtı ve gözlerime baktı.
"günaydın güzelim" hala uykunun verdiği sersemlikle bana cevap vermese de biraz geçtikten sonra tamamen gözlerini açtı ve
"günaydın taehyung" dedi.
"iyi uyuya bildin mi canım" sözlerim karşısında kıpırdanıp oturur pozisyonuna geçip pikeyi boynuna kadar çekti.
"şey biz böyle mi uyuduk" uyanmıştı yanakları kızarmaya başladığında ellerimi yanaklarına koydum.
"sen utandın mı off çok tatlısın güzelim" söylediklerimle sanki daha çok utanıp başını pikenin altına koydu.
Tanrım çok tatlıydı utanması daha çok hoşuma giderken pikeyi yavaş yavaş kaldırıp
"güzelim benim utanılacak bir şey yok hadi kaldır başını" başını bacaklarına gömmüş öylece duruyordu. Ellerim ile yavaşça başını bacaklarından ayırıp göz göze gelmemizi sağladım.
"bebeğim dediğim gibi utanılacak bir şey yok aramızdaki o yıkılmaz duvarları dün gece yıktık sanıyordum." gözlerini gözlerimden ayırmadan beni pür dikkat dinliyordu.
"evet aramızdaki o aşılmayacak gibi duran duvarları yıktık ama şey yine de utanıyorum" uzun soluklu cümlesi biter bitmez birden yaklaşıtım ve dudağına yumuşak bir öpücük bırakıp
"anlıyorum güzelim tamam zorlamıyorum seni nasıl hissediyorsan öyle davran" onu zorlamak istemiyordum çünkü utanıyordu ve  bu çok normaldi.
"Mmm şey peki" bişi demek istiyordu ama söyleyemiyordu utancından ahh bu  utangaç halleri çok tatlıydı.
"söyle güzelim" sesim çok sakin çıkmıştı.
"şey biz dün gece şey yaptık ya" ahh tanrım sana geliyorum çok tatlı
"mmmh ne yaptık güzelim" ağzından duymak istiyordum karşımda kıvranıp utanması çok hoşuma gidiyordu.
"şey yaptık işte" söyle artık çıldırıyorum
"ne şey yaptık bebeğim" ahh taehyung çocuğu utancından öldürmek mi istiyorsun kıpkırmızı oldu resmen
"yaa taehyung biliyorsun işte ilişkiye girdik ne kıvrandırıyorsun beni" ohh be sonunda ağzından duyabildim.
"yaa kıyamam ağzından duymak istedim bu utangaç hallerin çok hoşuma gitti" yanakları kırmızı bir elmayı andırıyordu şimdi ne söylecek acaba çok merak ediyorum.
"işte biz ilişkiye girdik ya aramızdaki o duvarları da yıktık şimdi ne olucak" utana utana söylediği cümle karşısında ona aşkla bakmaya devam ettim ve ellerini alıp  parmaklarımızı iç içe geçirdim ve başımı alnına yaslayıp

Savior Angel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin