•}[00]{•

809 67 35
                                    


05042022 ~ 2319

~~~

"Ne yaptığını sanıyorsun?"

"Bende Hyunjin nerede kaldı diyordum."

Jisung revire destursuz bir giriş yapılmasıyla irkilirken onu henüz farketmeyen basketbol takımının biricik kaptanı Hyunjin, öfkeden deliye dönmüş gözlerle istirahat izni almak isteyen diğer takım oyuncusunun üzerine yürümüştü.

Hayırdırdı ve ne oluyordu?

"Sana sadece iki hafta rahat durmanı söyledim. Bu maç için ne kadar beklediğimizi biliyorsun."

"Umrumda değil ne kadar beklediğimiz ya da çalıştığımız. Hiçbir halt kazandığım yok, kız arkadaşım bile terk edip gitti. Baksana takım ruhumuzda yok artık. Kaybettiklerimi geri veremeyeceğine göre peşimi bıraksan iyi edersin."

Ortamın ne kadar gergin olduğu Hyunjin'in tavrından dahi anlaşılıyordu. Hyunjin daha çok eğlenceli ve renkli bir kişilikti. Jisung ise revire sadece kafa dinlemek için gelmişti ve kaos ortamı hiçte istediği bir şey değildi.

"Aptal tavırlarını çekeceğimi mi düşünüyorsun?"

Hyunjin'in sorusuyla takımdan ayrılma kararı alan beden sırıtarak kafasını sallamıştı. Kesinlikle Hyunjin'in sabrını sınıyordu. Eski arkadaşlardı ve şimdi aralarının bu denli kötü olması hala okuldaki en büyük merak konusuydu. Yinede aralarındaki sorun her neyse şimdiye kadar idare etmiş olmalarına rağmen birden bire takımdan ayrılma kararı alması tuhaftı. Jisung bile iki hafta sonraki maçlarının ne kadar önemli olduğunu biliyordu.

"Takım kaptanı olarak görevin bu değil mi? Kararıma saygı duy. Daha fazla bu aptal takımda durmak istemiyorum."

"Kendi dünyanda ne yaşadığın umrumda değil. Takımında. Sadece verdiğin sözün sorumluluğunu al. En azından bu maça çık. İki haftada açığını kapatacak başka birini bulamayız."

"Neden kendimi yorayım ki? Kaybedeceğimiz zaten ortada. Canımız çıkana kadar çalışmak bizim salaklığımızdı. Pes et kaptan. Eskisi kadar mükemmel değiliz."

Uzandığı yerden doğrulma gereği duymadan gözlerini hafifçe aralamıştı Jisung. Hyunji'nin tüm ısrarına rağmen kararından dönecek gibi görünmüyordu son sözünü söyleyip giden genç.

Aralarında ne olmuş ve çocuk neden takımdan ayrılıyor bilmiyordu fakat çok iyi bildiği bir şey varsa o da Hyunji'nin varını yoğunu kaptanlığına verişiydi.

İkiside durmuş kapıdan çıkıp giden bedenin arkasından bakakalırken Hyunjin'in keskin gözlerinin odağı kendi gözleri olduğu anda gülüp konuşmuştu Jisung.

"Naber lan Hwang adamınız mı eksik?"

Sarışın olan sinirleri bozulmuşçasına gülüp saç tutamlarını geriye doğru tararken Jisung'un karşısındaki revir yatağına yaslanarak derince bir nefes almıştı. Yorgun hissediyordu. Takım koçu ayrılan arkadaşından sorumlu olarak Hyunjin'i tutmuştu.
Kaptanlığı haketmediğini söyleyerek azarlamış ve iki hafta içinde takıma sağlam birini bulması için şutlamıştı.

"Sen kimsin oğlum?"

"Bekle, kim olduğumu bilmiyor musun?"

Hyunjin kafasını olumsuz anlamda salladığında gözlerini kocaman açarak uzandığı yerden doğrulmuş ve eliyle kendisini işaret ederek çıkışmıştı.

"Bir sene önce basketbol takımı seçmelerinde birlikte sona kalmıştık!"

Hyunjin hafızasını zorluyormuş gibi görünüyordu. Kaşlarını çatarken Jisung hatırlamasına yardımcı olacak cümleyi dudaklarından döker dökmez gencin kahkahalarını işitmişti.

"Takıma girince seni asla unutmam demiştin oysaki."

Yalan söylemişti. Daha önce Hyunjin'le yan yana bile gelmemişlerdi. Basketbol seçmelerine katıldığı doğruydu fakat jüriler takımın oyuncularıydı ve şerefsiz kaptanları Jisung'u tek hatasında elemişti. Hyunjin i ilk seçmelerde görmüştü ve şimdide barizdi ki takıma seçilmiş hatta üzerine kaptan bile olmuştu.

"Yalancının teki olduğunu söylerlerdi hep. Han Jisung, okul radyosunda dj sin."

Jisung Hyunjin'in yalan söylediğini anlamasının yanında, kendisini tanımasını beklemiyordu. Şaşırmış bir edayla kalakalırken Hyunjin biraz önceki tüm öfkesi gitmiş gibi halinden memnun ellerini cebine atmıştı.

"Sesinden tanıdım."

~~~

07042022 ~ 1615
Syglr
Svglr

hyunsungumu çok seviyorum bu ficide çok seviyorum

itin biri bana rakip olmuş 2 / Jisung'un evi yanıyor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin