Kayalıklarda Alıştırma

33 8 0
                                    


Bir sabah uyandı ve Frank'i yine kahvaltıyı hazırlarken gördü. Yanına gitti ve sandalyelerden birine oturdu.

Emily: Günaydın, Frank. Yardım lazım mı?

Frank: Ah evet, domatesleri benim için yıkar mısın? Bu arada Emily, artık sana bir pelerin almamız gerektiğini düşünüyorum.

Emily: Pelerin mi? Daha bir buçuk hafta oldu. Evden dışarıya çıkmadım.

Frank: O zaman bu senin için bir fırsat olabilir. Harold ile kasabaya inersiniz dükkan veya tezgahlardan kıyafet ve pelerin alabilirsiniz.

Emily: Teşekkürler Frank. İnsan olarak bu büyü işini becerebilir miyim?

Frank: Kimse bir insan sihir yapamaz dedi mi ki? Her şey gibi ona da sıkı çalışırsan sen de yapabilirsin. Tabi benim öğretmem yetmeyecektir. Harold ile okula gitmek zorunda da kalabilirsin.

Emily: Okul mu? İşte bu dediğinin gerçek olduğundan şüpheliyim.

Frank: Masal veya uydurma gibi gelebilir ama biz de büyüleri doğuştan bilmiyoruz. Ayrıca diyarımızın düzenli bir yönetimi olduğu için artık asalar okullar tarafından onaylanırsan veriliyor. Kendi asanı yapabilir veya tezgahlardan alabilirsin. Fakat onay olmadan bunu yapmayı denersen büyük bir ihtimalle kelleni alabilirler. Bu arada odasından Harold'u çağırabilir misin?

Emily: Tabi ki. Beni kurtardığın için teşekkür ederim Frank

Emily lavabonun yanındaki havlu ile ellerini kuruladı ve mutfaktan çıktı. Koridorun solunda duran merdivenden yukarı kata çıktı. Üst kattaki geniş koridoru, koridorun başında ve sonunda ikişer tane olan pencereden giren güneş ışınları aydınlatıyordu. Koridorun sağında ve solunda üçer oda vardı. Sağdaki odalar sırası ile Frank'in yatak odası, çalışma odası ve kütüphanesiydi. Soldaki odalar ise tuvalet, sahipsiz eski bir oda ve Harold'ın odasıydı. Solda duran sahipsiz oda çok dikkatini çekmişti. Odayı hafifçe araladı ve içeri girdi. Her yer iyice tozlanmıştı. Odaya girdiğinde tüm o yalnızlık duygusu içini sarmıştı. Odada çok bir şey yoktu. Mavi bir yatak, ahşap bir çalışma masası ile sandalye ve sandalyenin arkasında duran bir kitaplık. Odaya girince kendi etrafında bir kez dönerek odayı inceledi. Masaya doğru ilerledi ve gözüne ilk çarpan şey masanın üstünde duran deri kitap oldu. Kitabı kaldırdı ve üstündeki tozu atmak için kitabın kapağına güçlü bir biçimde üfledi. Kitabın kapağında "İnsanlar ve Diyar Portalları" yazıyordu. Kitabın sayfalarını çevirdi, kitap çok eskiydi. Elyazması olduğu kitabın tam birkaç satırını okurken Harold'un odasına bitişik duvar büyük bir gürültü ile titredi. Emily kitabı yerine bırakarak odadan çıktı ve Harold'un odasına yöneldi. Kapı aralıktı ve oradan Harold'a bakmaya başladı. Harold saçı iyice dağılmış halde asasını duvara nişan alarak delirmiş bir şekilde sallıyor ve asadan çıkıp duvara vuran her büyü için kesik kesik bağırıyordu. Büyüler asasından yıldırım gibi çıkıp duvara çarpıyordu. Ahşap duvar artık bu büyülerin etkisi ile kararmıştı.

Harold: BEN DE... EN AZ... SENİN KADAR... MÜKEMMELİM... MÜKEMMEL! (Sesini alçaltarak) Ya da sen de en az benim kadar kötüsün Eva.

Tüm bu bağırma bittikten sonra Emily odaya girmeye karar verdi. Kapıyı iki kere tıklattı ve içeri girdi.

Emily: Merhaba Harold, günaydın.

Harold: Günaydın Emily, artık daha da alıştın sanıyorum.

Emily: Evet ilk başta baya korkmuştum ve stresliydim ama şimdi alışmaya başladım. Sana bir soru sorabilir miyim Harold.

Harold: Tabi ki, dinliyorum.

Emily: Bu diyara insanların gelmesi normal bir durum mu Harold.

Harold Emily'i korkutmak istemiyordu ve doğruyu söylerse panikleyeceğinden de adı gibi emindi. Asasını indirdi ve Emily'e döndü.

Heralsadya (Taslak) Tamamlanmıs Hali ProfildeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin