İLTİCA-05

10 0 0
                                    

Efnan o sabah erkenden kalmış dünden hazırladığı kıyafetleri üzerine giyerek odasından çıkmıştı. Hemen yan odasında bulunan abisinin kapısını tıklatarak "uyandın mı?" diye seslendi. Birkaç saniye sonra "uyandım güzellik, hazırlanıp geliyorum." Sesini duyduğunda hemen mutfağa geçerek abisine hızlı bir kahvaltı hazırlamaya başladı. Çetin ailesinin sabah rutini de bu şekildeydi, Efnan abisinin uykuya ne kadar düşkün olduğunu bildiği için erken uyandığı her sabah abisinin de uyandığından emin olmak için onu yoklardı.

Bu sabah kızın üzerinde farklı bir mutluluk vardı çünkü sevgili Emre'nin 24. Yaş günü için onun evine gidip sürpriz yapacaktı. Her şeyi iki hafta önceden ayarlamıştı hediyesi alınmış ve bugünü birlikte geçirmeleri için Emre'nin babasından işler için izin istemişti. Sabah için birlikte kahvaltı planı yapmıştı, akşam içinde arkadaşlarının düzenlediği doğum günü partisine gideceklerdi.

Kendisinin bir kahvaltı programı olduğu için bugünlük abisine pratik bir sandviç hazırlamak için domatesleri keserken arkasından gelen abisini fark etmemişti. "Hayırdır, bu ne güzellik?" sesi duyan Efnan yerinde irkilerek arkasını döndü. Önce takım elbisesiyle yakışıklı olan abisini süzdü daha sonra kendi üzerine giydiği günlük gibi gözükse de tatlı olduğunu düşündüğü çiçekli elbisesine baktı.

"Senin yanında fazla sade gibiyim sanki" diyerek güldü. Efnan sadeliğin şıklığına güvenenlerdi, abartıdan her zaman uzak dururdu. Bugün de ne kadar sevgilisinin doğum günüde olsa abartmayarak şık olmak istemişti.

"Senin güzelliğin yeter fıstığım" bu sözler karşısında Efnan gülerek abisine yaklaştı önce uzanarak yanağına bir öpücük bıraktı daha sonra hazırladığı sandviçi masanın üzerine bırakarak "Benim çıkmam lazım, Emre'nin bugün doğum günü" daha abisinin cevabını beklemeden mutfaktan "Seni seviyorummm" diyerek ayrıldı.

Bu hafta sürekli yağan yağmurdan dolayı kapının yanında asılı duran ceketini üzerine giyerek çantasını aldı ve evden çıktı. Kapıda duran arabanın kilidini açarak, arabayı çalıştırdı. Emre ile evi arası yirmi dakikalık bir mesafeydi, sürekli saati kontrol ediyordu ya Emre uyandıysa işte o zaman aklında ki plan bozulurdu.

Evin yakınlarında tatlılarını çok sevdiği bir pastane vardı hızlıca girip Emre'nin en çok sevdiği çikolatalı pastadan alarak üzerine İYİ Kİ DOĞDUN SEVGİLİM yazdırmıştı.

Emre ile üniversitede ortak bir ders alıyorlardı, Efnan bir gün abisini ziyarete iş yerine gittiğinde onu görmüş ve orada tanışmışlardı. Abisinin çalıştığı yerin aslında Emrelerin şirketi olduğunu o gün öğrenmişti. Bu tanışmadan sonra okulda her karşılaştıklarında sohbet etmeye ve Emre'nin derslerinde yardımcı olmasıyla yakınlaşmış daha sonra sevgili olmuşlardı. Bir buçuk yıllık sevgililik zamanında Emre her zaman onu sevdiğini hissettirmiş, onu kırmaktan hep uzak durmuştu. Efnan hayalinde ki sevgiyi Emre' de bulduğunu düşünüyordu.

Emre'nin evinin önüne geldiğinde güvenlikten geçerek içeri girdi. Kapıya gittiğinden çoktan kapıyı açmış kendisinin girmesini bekleyen hizmetliye gülümseyerek "Günaydın" dedi. Bu kadını çok severdi Emre'nin annesine göre Emre'yi bu kadın büyütmüştü ve farklı bir eve taşındığında da kadını da yanında istemişti.

"Günaydın canım hoş geldin, Emre hala uyuyor sen git uyandır istersen."

"Hoş buldum, teşekkürler" diyerek Emre'nin odasına ilerleyerek kapıyı sessizce açtı. Yüz üstü uyuyan sevgilisini görünce kenarda duran masanın üzerinde pastayı çıkararak mumları yaktı. Bu sefer ses çıkartarak Emre'nin uyanmasını istedi ve yatağa yaklaştı.

İLTİCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin