Oylarsanız sevirinirim. iyi okumalar. _______________________________________
Gördüklerinin henüz etkisini kaybetmemişti kıvır kıvır saçları olan bu oğlanın, aşkın bitmesi bazen bir ihanete bakıyordu ve acısı da tarif edilemez hisler uyandırıyordu insanın içinde.
Akrep ve yelkovan sekizi gösterirken odasının kapılarını kapattı Mattheo, bu şekilde dünya ile arasına sınır çekiyordu belki de. Layla kahvaltı için ortak salona indiğinde bakışları üzerinde olan Tom konuşmak üzere ağzını araladı.
Tom,"Hey Layla, Mattheo nerede?"
Layla,"Ben nereden bileyim nerede"
Tom,"Bir sorun mu var? Tartıştınız mı?"
Layla,"Tartışmadan ayrıldık. Bana Mattheo hakkında daha fazla soru sorma."
Adrian,"Ne?"
Layla,"Duydunuz, tekrar etmeme gerek yok diye düşünüyorum."
Utanma hissi dünyada var olmamış mıydı yoksa bu kadın mı bu duygudan mahrem bırakılmıştı? Konuşmasının üzerine bulunduğu yerden yavaş adımlarını takırdata takırdata sarışın bir oğlanın yanına oturdu, dudaklarını öperek önündeki yemeklere dönmesi herkes için ani oldu.
Mattheo bu tür durumlarda ne tarz tepkiler verebilirdi pek belli olmaksızın bazen de her şeyiyle ortaya koyabiliyordu, tek bir kelime çıkmamıştı dudaklarından, kendisini rahatsız etmemişti.
Zaten ne diyebilirdi ki kendisini yetersiz bulan bir kişiliğe?
Pansy yüz hatlarını buruşturdu, belki sinirini dışa vurması gerekecekti fakat şuan bunu düşünemezdi, düşünmesi gereken kişi sabahtan beri görmedikleri o kıvırcık çocuktu. Pansy hızla masadan kalktı, Tom ve Adrian'da nereye gittiğini anlamış olacak ki Pansy ile beraber masadan ayaklandılar.
Gerilmiş olan eli ile kapıyı tık tıkladı, içeriden bir yanıt gelmesi için dua ediyordu içten içe. Ne bir ses ne de bir hareketlenme vardı kapının arkasında, sinirleri iyice geriliyordu.
Tekrar çaldı, açan kimse olmayınca geri çekilip işi Adrian ve Tom'a bıraktı, o ne kadar en yakın arkadaşı için endişeli ise Tom'da kardeşi için endişe arz ediyordu.
Adrian ve Tom var güçleri ile kapıya omuz attılar. Mattheo kapıyı kırmaya çalıştıklarını anlayınca uzandığı yatağından kalkıp kapıya yöneldi, açtı.
Pansy, Tom ve Adrian'nın önünde bir çift kızarmış göz duruyordu, ağlamaktan mıydı bu kırmızı ton, sinirden miydi?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Pansy hemen Mattheo'ya sarıldı fakat Mattheo'dan karşılık alamadı.
Tom,"Üzgünüm kardeşim" dedi buruk ve aynı zamanda pürüzlü bir ses tonu ile.
Mattheo ise duyduğu bu sözlere sadece kafasını sallamak ile yetindi, ne demesi gerekiyor öğrenmemişti, kimse bir şeylerin bu kadar kolay kırılacağını öğretmemişti ona.
_______________________________________
ilk bölümü nasıl bulduğunuzu yazarsanız sevinirim.
