Mattheo Riddle {<♡>}

Love?

Rüyam da bu sefer sadece yakınlaşmakla kalmıyor hatta öpüyordu.
Kalbim sıkışmıştı, bir anda uyandım.

Saate baktım, kahvaltıya daha 1 saat vardı.
Bahçeye çıkma kararı aldım ve bi ağacın dibine oturdum. Sadece oturdum hiç birşey yapmadım.

Ağacın dibinden kalkıp çimlere uzandım.
Gözlerimi kapattım, sadece dinlenmek istiyordum.

bir süre sonra yüzüme gelen güneş gölgeye dönüştü, gözlerimi açtım.
Pansy yukarıdan bana bakıyordu

Y/N,"Sana da günaydın Pansy."

Pansy,"burada napıyorsun?"

Y/N,"Dinleniyorum."

Pansy kucağıma oturdu.

Y/N,"Şimdi bizi lezbiyen sanacaklar..
ama bu kimin umurunda!"

Pansy,"Kimsenin!"

kucağıma doğru uzandı, başını gögüsüme koymuştu.

Mattheo dışarıyı izlerken bizi görmüştü.
Normalde yanımıza gelirdi fakat dün geceden dolayı utandı ve inemedi.

Hermione,"Bensiz mi??"

bu sözü üzerine üstümüze atladı.

Y/N,"Eziliyorum.. İMDATTT"

Gülüştüler ve kalkıp ortak salona gittiler.

Kızlar kendi binasının masasına gitti.
Mattheo çoktan ortak salona inmiş bir kanepede gazete okuyordu.

Yanına oturdum.

Y/N,"Günaydın"

Benim sesimi duyunca anında gazeteyi indirdi.

Mattheo,"Günaydın."

gülümsedim.

Mattheo sadece yüzüme bakıyordu, ben de onun yüzüne bakmak istiyordum ama göz göze gelmekten çekiniyordum.

Y/N,"Umm.. herneyse ben kahvaltı için masama gidiyorum. Sonra görüşürüz."

kanepeden kalktım.

Mattheo,"sonra görüşürüz.. Sonra görüşürüz."

Luna,"Y/N, duydun mu farklı bir büyücülük okuluyla hogwarst'ın maçı var. eğer kazanırsak parti olacak."

Y/N,"Kulağa sadece parti hoş geliyor."

Cho,"katılıyorum."

Kahvaltı yapıp Pansy ve Hermione'yı aldım ve onları bahçeye çıkardım.

Y/N,"Duydunuz mu..(lunanın söylediklerini söyler)."

Pansy,"E duyduk tabi"

Hermione,"umarım kazanırız."

Y/N,"Benim kütüphaneye gitmem gerekiyor sonra konuşuruz."

Ben bahçeden çıkınca Mattheo'da çıktı ve beni takip etmeye başladı.

Kütüphane raflarından gerekli olan kitabı alıp bir masaya oturdum.

Mattheo kitap aldığımı görünce o da rastgele bir kitap aldı ve oturduğum

masanın tam karşısına oturdu.

Onu tam o zaman fark ettim.

Y/N,"oww, burda beni izlerse ben nasıl odaklanabilirim ki?"

Mattheo,"Odaklanamıyor.."

Bana olan bakışlarını çekip kitaba yöneltti.
Arada bana bakıyordu.

Bu daha kolay odaklanmamı sağlamıştı.

Kitaptaki alabileceğim notları aldım ve kütüphaneden çıkmak üzere ayaklandım.
Mattheo'da ayağı kalkıp yanıma geldi.

Mattheo,"Selam"

Y/N,"Selam"

Mattheo,"sana eşlik edebilir miyim?"

Y/N,"Tabi"

yürümeye başladık, ikimizinde ağzını bıçak açmıyordu. Sesizliği Mattheo bozdu.

Mattheo,"Y/N, dün gece.. dün gece için ü..."

sözünü bitirmeden konuştum.

Y/N,"Ben üzgün değilim."

Göz kırpıp ondan uzaklaştım.

Mattheo,"ne"

Şok geçiriyordu olduğu yerde kaldı.
bir süre sonra kendine geldi.

Mattheo,"Bu ne demek oluyor şimdi?"

sorusuna cevap araken yürüyordu, bir anda birine çarpmasıyla aklındaki hersey uçup gitmişti. Çarptığı kişiye baktı.

Layla mı?

Layla,"Önüne baksana be aptal"

Mattheo,"Benimle düzgün konuş ve ben önüme bakmıyorsam bile sen bakabilirsin ve çarpmamızı engelleyebilirsin. Bu kadar zor olmamalı."

Yoluna devam etti.
_________________________________________
Bölümü oylar mısınız?