Hoşgeldinizzz
Bölüm içerisinde yorumlarınızı bırakmayı unutmayın. VEEE OY VERMEYİDE LUTFEN
.......Kabul etmiştim.
Öz ailemin birlikte yaşama teklifini reddetmemiştim. İçimde ukte kalan duyguları yaşamak istiyordum. Bu benim en doğal hakkımdı.
Onları kabul ettiğimi duyan öz ailem fazlasıyla sevinmişti. Şimdi ise arabadaydık. Eve gidiyorduk.
Annemin adının Nilüfer, babamın adının Mert olduğunu öğrenmiştim. İronikti. Annemin ve babamın adını 19 yaşımda öğrenmem.
Doğumdan sonraki bi kaç saat içinde öldüğüm söylenmişti onlara. Ölü doğan bebeklerden biriyle değiştirmişti hemşire beni. Neden olduğunu bilmiyordum ancak mahkemelik olduklarından haberim vardı.
Yaklaşık yarım saat sonra eve gelmiştik. Eve dışardan baktığında hiç şüphesiz ilk göze batan kocaman bahçesi oluyordu.
Eski yaşadığım eve kıyasla buraya daha dışardan baktığım gibi sıcaklığı hissedebiliyordum.
(evi bu şekilde belirledim kafamda. Bahçesi vs her şeyi tıpa tıp aynı.)
Evin kendine ait ormanı var gibiydi. Koca koca ağaçlarla çevriliydi ve gerçek ufuk açıyordu.
Arabadan inince yanımdaki kol çantamı aldım ve ailemi takip ettim. Anahtarla kapıyı açtı Mert Bey.
"Toprak nerdesiniz?" Nilüfer Hanım Toprak'a -hala kim olduğunu bilmiyorum- seslendi ancak cevap alamadı.
"Hayatım maç yapacaktı onlar. Arka bahçededirler. Siz oraya geçin bende gelirim şimdi." Mert Beyin konuşmasıyla Nilüfer Hanımın ağzından ha gibi bi ifade çıkmıştı.
Bu haline istemsizce güldüğümde yüzü bana döndü. Güldüğümü görünce oda güldü ve yanağında iki kocaman gamze oluştu.
Şuan utanmasam o iki gamzeyi öperdim ama işte çekiniyordum. Belki oda bunu yapmamı içten içe istiyordu.
"Gel kızım seni abinlerle tanı-" daha cümlesini bitirmeden bahçe tarafından bi erkek sesi duyuldu.
"Hassiktir lan neresi faul değil? ayağımın amına koydu. Boran abicim sende hakemlik yapamayacaksan kalk şurdan.
Muhtemelen abilerim olarak bahsettiği kişilerden biriydi konuşan. Oğlunun yüksek sesini duymasıyla -yada ettiği küfürden olsa gerek- yüzünü buruşturmuştu Nilüfer Hanım.
Bahçeye doğru ilerleyince çantamı yanımdaki koltuğa koyup onu takip ettim. Sürgülü kapıyı çekmesiyle arka bahçeye geçmiş olduk. Yüzeysel şekilde bahçeye bakınca ön bahçeden daha büyük olduğunu fark ettim.
Kocaman yemek masası, onun ilerisinde iki kale vardı ve aynı ön bahçede olduğu gibi bir sürü ağaçla doluydu.
Mert Beyinde dediği gibi bir grup erkek maç yapıyordu. Bizi daha doğrusu Nilüfer hanımı görmeleriyle duraksadılar. Ve maçlarına ara verip yanımıza doğru geldiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ophelia-Gerçek Ailem
Подростковая литератураOphelia Rose Albin Kamera önünde dört dörlük hayatı olan, herkesin özendiği kız. Ancak kamera arkası sanıldığından çok daha farklıysa? Gerçek ailem kitabıdır.