Bölüm-3 Merhametsiz Bir Yürek

212 59 15
                                    

"Artık sonsuza dek benim hizmetkârımsın Tutku

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Artık sonsuza dek benim hizmetkârımsın Tutku."

        

AŞK-I TUTKU
🕯️
K.

Üçüncü Bölüm- Merhametsiz Bir Yürek

Tutku'dan

  Gözlerimi araladığımda karşıma simsiyah bir tavan çıktı. Bedenimi hareket ettirme gücünü kendimde bulamadım. Kuruyan dudaklarımla dün hiç su içmediğim aklıma geldi, ben böyleydim günlük maksimum 1 bardak su içerdim.

   Başımı yavaşça kaldırdığımda gri nevresimli büyük bir yatakta tek başıma olduğumu fark ettim. Üstümde aynı kıyafetlerim vardı. Aniden kapı açıldığında irkildim ve yorganı göğsüme çekip yatak başlığına sığındım.

 
    "Prenses hanım uyanmış." yutkunamadım. Gözlerine boş boş bakmaya çalıştım ama o karanlık ruhumu boğuyordu adeta.

    Ve teni...
 
    Haddinden fazla beyazlaşmıştı, tıpkı bir ölü gibi...

    Onu çok özlemiştim... Aynı zamanda nefret ediyordum. Yani hissetmem gereken şey nefretti.

    Bana doğru yaklaşıp dibime girdi. Çenemden sıkıca tutup indirdiğim başımı kaldırdı ve gözlerimin içine baktı.

    "Sende görebileceğim tek şey korku ve nefret artık Tutku. Gözümün önünde acı çekeceksin, ölmeyi isteyeceksin ama istediğin hiçbir şey olmayacak artık."

    Gözlerim dolsa da gözyaşlarımı yutmayı çok iyi biliyordum. Kaşlarımı çatıp gözlerimi kıstım.

    " Sana asla istediğini vermeyeceğim orospu çocuğu! Senden korkmuyorum. "

     Çok korkuyordum ama korktuğum şey ailemdi, onlar için her şeye katlanırım.

  Kolumdan kavrayıp sertçe çektiğinde yataktan kalkmak zorunda kaldım. Ardından hızlıca sırtımı duvara çarpıp ellerini boynuma sardığında boy farkımızdan dolayı havalandım. Gözleri öyle bir nefretle bakıyordu ki korkmamak elde değildi. Kalbim hızlıca atmaya başladı ve boğazımı sertçe sıkmaya başladı.

    "Seni küçük fahişe, benimle düzgün konuşmayı bil yoksa ben sana inleye inleye öğretmesini bilirim. Sana karşı zerre kadar bir merhametim olmadığını biliyorsun."

    Ellerimi ellerine koyup çekmeye çalıştım ama çok güçlüydü. Bu normal miydi nasıl bir insan bu kadar güçlü olabilirdi?

   Nefessizlikten gözlerim kararmaya başlamıştı ki ellerini çekti ve dizlerimin üstüne düşüp deli gibi öksürmeye başladım.

   Gözlerimden yaşlar gelmeye başlamıştı ama yüzümü eğdim görmemesi için.

    Bir anda eğilip ayaklarımdan tutarak kendine çekti ve başımı yere çarptım.

Aşk-ı TutkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin