1.Bölüm

165 13 5
                                    

Öncelikle herkese bonjour! Ben Fabron şirketinin sahibi,Vincent Fabron. Küçüklüğümden beri ailemde sıkı eğitimler almış ve bir şirketi nasıl yöneteceğime dair dersler alarak yetiştirilmiş biriyim. Daha dünyayla tanışmayan ben, bu dersler altında ezilerek büyümüştüm .

Babam bana hep şöyle derdi ;
"Senden başka güvenecek kimsem yok. Bana yakışır biri olup, şirketin başına geçmeni istiyorum o yüzden itiraz hakkın yok."
Diyerek büyüttü ben . Şikayetçimiyim diye sorcak olursanız , tabii ki değildim. Şuanki durumumu anneme ve babama borçluyum. Asla yalnız hissetmemiş ve hep destekçim  olmuşlardı .
Kendimi bu kadar tanıtmam yeterli şimdi gunümüze dönelim…

----------------Sabah---------------

Büyük malikanemdeki güzel odamda güneş doğmadan uyanmıştım. Kalkıp duş almak için banyoya ilerledim, hızlı bir duşun ardından suyu kapatıp dolabıma yöneldim. Dolabımdan siyah takım elbisemi aldım ve giyinmeye başladım. Aynanın karşısına geçip saçımı şekillendirdim, kapımı açıp hizmetliye seslendim ;
"Bana kahve yapar mısınız Mia hanım!" 
"Tabii ki efendim." dedi ve mutfağa doğru ilerledi.

Merdivenlerden inip salona girdim, masanın üzerindeki tabletimi alıp maillerimi  incelemeye başladım . Bir süre sonra Mia hanım kahvemi ve çocukluğumdan beri sevdiğim kurabiyeden önüme bırakmıştı, başımla teşekkür ettikten sonra kahvemden içerek maillerimi yanıtladım .

Mia hanım çocukluktan beri bana bakan yarı annem gibi biriydi ona olan saygım ve sevgim sonsuzdu ama sadece 1 kişi için geçerliydi bu sevgim,o da Mia hanımdı. evde olduğum kadar neşeli ve güler yüzlü biri olmadım asla . Çoğu kişide ismimi kullanmayıp bana lakap takmışlardı ‘Chamber’ iş dünyasında bana öyle sesleniyorlardı.Buna karşı çıkmamıştım , egom bundan tatmin olmuştu bir kere . 

Maillerimle işim bittiğinde evden çıkarak aracıma ilerledim . Aracım her daim hazırdı çünkü herhangi bir olay olduğunda onu bekleyemezdim . Koruma şefi yani ‘ Chyper ‘ yanıma geldi ve aracın kapısını açtı .

-Günaydın efendim,bugün oldukça işiniz var. Size yardımcı olacağım.

Diyerek ön koltuğa oturdu. Sıkkınlıkla konuştum. "Ne zaman işim olmadı ki..."
Şöforüm şirketin binasına doğru sürmeye başladı.Trafik her zamanki gibi çoktu,hava boğucu bir griliğe sahipti.Bu hava her zaman karamsar ve sinirli biri olmama sebep veriyordu. Çalışanlarımda bundan nefret ederlerdi, hatta direkt benden nefret ederlerdi.Ama böyle olmama sebep olan babamdı.Ciddi ve işinde asla taviz vermeyen biri olmuştu her zaman. Bende onu örnek aldığım için babam gibi olmuş çıkmıştım.

Aracım durmuş ve Chyper kapımı açmıştı , aracımdan çıkarak binaya yöneldim. Kapıdan geçip asansöre bindim,Chyper‘da bana eşlik ediyordu. En üst kata basıp beklemeye başladım,hızla ilerleyen asansör üst kata gelmiş ve durmuştu. Asansörden çıkıp odama girdim,Chyper elinde belgelerle koltuğa oturdu ve açıklamaya başladı.
"Efendim, Japonya’dan gelecek gemi yolu yarılamış. Akşama doğru limanda olma ihtimali yüksek. Bugün diğer şirketlerle olacak birkaç toplantınız var.
Tam bir şey diyecekken durdu .

Kaşlarımı çatarak Chyper’a baktım.
"Devam et neden durdun?"
Derin bir nefes verdi ve konuşmaya başladı.
"Efendim, dün ve ondan önceki günlerdeki teslimatlarda birkaç sorun yaşanmış, bunun sonucunda neredeyse 1000 ‘e yakın özel işlemeli tabanca ve otomatik tüfekler kaybolmuş .Müşteriler şikayetçi olmaya başladı-"
Sözünü bitirmesine fırsat vermeden sinirlenerek konuştum.
"Nasıl olabilir böyle bir şey Chyper. Teslimatı yapan kişileri sorgula ve bu akşama kadar kimin yaptığını öğren. Şimdi çıkabilirsin."
Chyper kafasını öne eğip odadan ayrıldı. Elimle şakaklarımı ovuşturup saatime baktım, birazdan iki toplantı art arda olacaktı. Laptobumu açıp işlerimi yapmaya başladım.

Toplantı saatine kadar işlerimle bir süre oyalandım ve sekreterim kapımı tıklatarak içeri girdi.
"Efendim toplantı başlamak üzere, isterseniz odaya geçebilirsiniz."
"Tamam gelirim birazdan."
Sekreter odadan ayrıldıktan sonra ayağa kalktım ve kravatımı,ceketimi düzelttim. Gülümsememi takınıp toplantı odasına yürümeye başladım. Odaya girince herkes ayaklandı bende elimle oturabilirsiniz işaretini verdikten sonra konuştum .
"Başlayabilirsiniz sunumlarınıza..."

-----------------Akşama doğru---------------

Toplantılar bitmiş ve sıkıcı şirket işlerimi sonlandırmıştım, şimdi aracımda limana gidiyordum.Chyper araştırmasını bitirmek için geç gelecekti. Silah kayıpları beni kızdırmıştı ve bu ikinci defa oluyordu, artık kimin yaptığını bulmak istiyordum.

Aracımı limanın sessiz olan bir köşesine park etmiştik. Araçtan indikten sonra korumalarımla limana doğru yürümeye başladım. Uzaktan geminin düdüğü ve ışığı gözüküyordu, Gülümseyerek karaya yaklaşan gemiyi izlemeye başladım. Gemi yanaşınca ellerimi cebime sokup beklemeye başladım, beklemeye devam ederken gemiden hiç ses yoktu. Daha sonra silahların ineceği kısım açılmıştı çok fazla ışık topluca duruyordu, gözlerimi kısarak bakmaya devam ettim.
Işıklar gittikçe yaklaşırken motor olduklarını anladım.

Birşeylerin ters gittiğini fark edince korumalarıma doğru bağırdım.
"Hemen gemiye gidin bir şeyler yanlış."
Korumalarımdan bir kaçı gemiye silahlarıyla koşuyorlardı . İki üç kişi benimle duruyordu , motorlar hızla çevremde dönmeye başladılar . Ne olduğunu anlamaya çalışırken motorlar durmuş ve korumalarım çok kişi tarafından silahlar başlarına doğrultulmuş haldeydi.

Hangi ara olmuştu ve neden silahlılardı anlayamıştım. Sinirle konuştum.
"Kimsiniz? Adamlarımı bırakın!"
Mavi desenli motordan biri inip bana doğru yürümeye başladı , elimi belimdeki silahıma atmış bekliyordum . Kasklı adam yanıma yaklaştı ve dibimde durdu, kaskını yavaşça çıkardı. Karşımda sert bir yüz hatlarına sahip, saçının ön kısmı mavi renkte biri vardı.

Elini çeneme koydu ve konuştu.
"Sonunda karşı karşıya geldik Vincent."Dedikten sonra gülmeye başladı. Silahı tutan elimle adamı ittim , silahımı ona doğru doğrulttum ve sakince konuştum.
"Kimsin ve benimle derdin ne?"
Ellerini havaya kaldırdıktan sonra dişlerini sıkarak yanıtladı.

"Ben kim miyim? Hatırlamıyosun yani. Hatırlatayım, ben japonyada senin yüzünden sokakta kalmış ve ailesini kaybetmiş biriyim. İntikamımı alacağım senden Vincent Fabron."
Dedikten sonra tüm motorcular motorlarına binip uzaklaşmaya başladı. Ben kim olduğunu düşünürken Chyper koşarak yanıma geldi.

"Efendim, iyi misiniz?" Diyerek telaşla sordu. Ben tam konuşacakken o mavi saçlının kim olduğu aklıma gelmişti...
"Japonyada olan olaydaki kişileri yarın sabah masamda görmek istiyorum. Galiba eski bir düşmanımla karşılaştım."
Sırıtarak elimdeki silaha baktım .

Bu kadar erken karşılaşacağımızı düşünmüyordum ‘Yoru’ …….

Mon Ennemi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin