Zengin Sevgilim

Kafede Çalışırken

Kafede yine sıradan bir gündü ve orta düzeyde bir kalabalık vardı. Çalısma saatimin bitmesine henüz 2 saatim vardı ve gün boyu olan olumsuzluklardan kafam yeterince doluydu. Gözüme bir çift takılmışti onları seyrederken telefonum çaldı. Arayan arkadaşım Rüçhandı ve bugün iş çıkışı akşam bi yerlere gidelimmi diye sohbeti devam ettirdi. Tabi gidelim '' bu benim içinde çok iyi olur, 2 saat sonra duşa girip hazırlanıp ararım seni..'' dedikten sonra telefonu kapattım. Ve nihayet 2 saat geçmişti. Eve gidip duşa girdim, hazırlandım ve otobüs ile meydana gittim. Arkadaşımla buluştuk ardından bugun farklı birşeyler yapalım dedikten sonra bara gitmeye karar verdik. Barın yolunu tutarken arkadaşım Rüçhan ''bu gece karaoke var ve ödüllü, seninde sesin güzel haberin olsun'' dedi. Bu konuda çekingen olduğumu söylerken bara varmıştık. İçeri girdiğimizde ortak arkadaşlarımız Deniz, Hilal, Uğur, Mehmet ve yanlarında tanımadığım 2 hanım vardı. Selamlaştık ve bizi masalarına çağırdılar. Bizde itiraz etmedik ve sohbete başladık. Uğur ve Mehmetin durumu çok olmasada iyiydi. Yanlarındaki tanımadığım 2 hanım ile tanışmak için elimi uzattım. Birisinin adı Ebru, diğerinin ise Elif ve tokalaştık. Egoları çok fazla vardı ve kendilerini beğenmiş tavırları dikkatimi çekti ve sinirimi bozmadı değil. Biz arkadaşım rüçhan ile ilk içkimizi içerken onlar 3. içkilerini istiyorlardı. Ama nedenini bilmiyorum Ebru ile sanki daha önceden tanışıyormuşum gibi ve istemsiz olarak yavaş yavaş tebessümlerle muhabbete dalmıştık. Sonra Ebrunun yaşını sormadan edemedim çünkü makyaj yapmıştı ve kafamda kesin bir yaş belirleyemiyordum. Vucut hatlarından ve tavırlarından anladığım kadarı ile benden yaş olarak büyüktü. Ebruya bakarak ''ya Ebru tanışırken sormayı unuttum, senin yaş kaç ?'' Diye rahatlıkla sormuştum. Ve birden o cevabı alı alınca kulaklarıma inanamadim. Yaşı 29 du ve ben henüz 20 yaşımdaydım. Orada ne işi var diye düşünüyordum çok geçmeden Deniz cevabı vermişti ''Kuzenim olur kendisi''. Çalışıyormusun diye sormak istedim çünkü zengin bir duruşu vardı sanki. Bir holding de önemli bir mevkideydi. O an kendimi eziklenmiş gibi alt tabaka hissettim. O an bana dediki ''ağzından sakın abla kelimesi duymayayım olurmu'' dedikten sonra tebessümle bana baktı. Tabiki denmez diye karşılık vermiştim bende. Işte o an karaoke zamanı gelmişti ve benimde orada kendimi bi şekilde artik gösterme zamanım gelmişti. Çünkü yanlarında silik ve sünepe gibi duruyordum. Gidip adımı yazdırmıştım listeye. Hafif coşkulu bir aşk müziği seçmiştim. Alkolümden yudumlarken sıra bana geldi ve ismim anons edildi. Rüçhan, Deniz, Uğur ismimi tempo tutuyordu ve Ebru da mikrofonun başına geçince alkışlamaya başlamıştı. Ve şarkıyı sandığımdan daha güzel söyledim o an ön masalardan bir hanım gözlerimin içine bakıyordu. Herkesin şarkı bitince alkıslaması bir oldu. Masaya döndüğümde bir viski ikram edilmişti bana. Garson kulağıma eğilip 2 nolu masadan Sıla hanımın ikramıdır efendim dedi ve 3 adım geri çekilip gitti. 2 nolu masa diye etrafıma bakarken tabi ya gözlerimin içine bakan o kadın. Ona baktığımda kadehini kaldırdı bana bakarak ve gülümsedi buyrun gelin der gibisine. Ebru hanım biraz gerilmişti sanki bu durumdan pek hoşnut değil gibi hissettim çünkü tebessüm etmiyordu artık. O an Ebrunun arkadaşı Elif sesimden etkilendiğini ve ''muzik ile uğraşıyormusun mesela sahneler konserler'' diye devam etti. Sadece arkadaşlar arasında uğraşıyorum onun haricinde hayır dedim ve masaya bir davet geldi. 2 nolu masadan Sıla hanım çağırıyordu. Rüçhan gitmezsem ayıp olacağını ve bir bayanın bana alkol gönderdiğini hatırlattı. Bende Sıla hanımın olduğu tarafa doğru yürümeye başladım. Evet hafifde olsa başım sanki dönüyor gibiydi biraz.