Yorum ve vote atmayı unutmayın olmayan okuyucularım GDKDBDKDVKD
4 yıl 361 yıl önce
" Yoongii uyan korkmaya başladım "
Jimin'in ürpek ve titreyen sesinden mi bilmiyorum ama içimi kötü bir his kaplamıştı cidden . Jimin'in sesini dibimde duysam da zifiri karanlıktan dolayı onun bedenini görememiştim .
" Anlamadım Jimin-ah neden korkuyorsun ? " Sorum ilk beş saniesinde cevapsız kaldı .
" Şey , karanlık bana çok sonsuz ve ürpertici geldi . "
Yattığım tek kişilik kanepede olabildiğince geriye doğru sindim ve Jimin'e boş kalan kısmı pat patladım .
" Gel yanıma yat o zaman "
Jimin diz çöktüğünü varsayarsam ayağa kalkıp yanıma yavaş ve ona yakışacak şekilde naif bir eda ile yanıma uzandı . Bende sol kolum ile ona sarılarak düşmesini engellemek istedim .
" İyi geceler hyung . "
" Sanada miniğim "
5 yıl 5 gün sonra
" Sonrasında bay Min ? " diye soru yöneltti psikoloğum .
" Bu olaylardan sonra onu sık sık hastaneye görmeye gidiyorum yaptığım hatayı yapıp tekrar onu yalnız bırakmıyorum . "
Doktorum onaylar şekilde başını salladı .
" Peki telafi edilmiş sayılır mı ? "Derin bir ah çektim ve başımı olumsuz anlamda salladım . " Benimkide bir vicdan susturma doktor bey . Bende biliyorum çok geç . Hayatına mâal oldum . Annesi çok üzüldü ama iyi bir kadın hiçbir zaman beni suçlamadı hatta Jimin'in kaldığı küçük evin anahtarını bana hediye etti . "
" Anlıyorum bay Min büyük bir pişmanlık ile yüzleşiyorsunuz ve bundan hiç çekinmiyorsunuz da . Seansımız doldu önümüzdeki günlerde bekliyorum . "
Deri koltuktan kalkıp selam verdim " İyi günler bay Kim . Görüşürüz . " dedim ve arkama bakma gereği bile duymadan odadan çıktım . Merdivenlerden inip çıkış kapışına ulaştıktan sonra yaz yağmuru denilebilcek yağmur eşiğinde minibüs durağına kadar yürüdüm .
Durakta biraz bekledikten sonra hastaneye gittiğini bildiğim otobüse bindim .
Hastane koridorunda ağlayan bir çok insan ve mutluluktan çıldıran insanlar vardı . İşte adaletsizlik burada başlıyordu.
Jimin'in odasının kapısını açtığımda yatağına kadar adımladım .
Yeni çarşaf takımı ve fişleri çekilmiş aletler .
Odadan koşarak çıktığımda önüme gelen ilk hastane görevlisini , bu bir hemşire ve doktor olabilir ancak hiç umurumda değildi o an , tutum ve Jimin'in odasının neden boş olduğunu sordum .
İstediğim cevap " bilmiyorum " değildi kesinlikle . O gün bilmem kaç kere Jimin'in odasının kapısına gidip saatlerce açıp kapatmıştım .
Bir umut geri gelir diye . Miniğim bir makinaya bağlı nefes alırken nasıl olurda gidebilir ?
Nereye gidebilir ?
Danışmanda bulunan kadına yöneldim .
" Pardon Park Jimin adında bir hasta oda değişiminde bulunmuş mu acaba ? "
Kadın sorguya çekermişcesine bir kaç soru sordu ve cevabını en uygun şekilde verdim .
" Park Jimin 19. Odadan 21. Odaya sevkedilmiş . Kat 7 koridorun sonunda ama ... "
Görevli kadın'ın sözünü daha fazla dinlemeden içimden 21. Oda diye sayıklayarak hızlı adımlarla ilerledim .
21. Odanın kapısını kibarca açtığımda Jimin haraketsiz bir şekilde uzanmaya devam ediyordu .
Hastaneyi kesinlikle şikayet edicektim . Böyle bir durumu en yakını olan bana haber vermeliydiler .
Gece olmasından kaynaklanıyor ki oda zifiri denilicek kadar karanlıktı . Perdeyi sıyırıp camın bir tanesini yarım şekilde açtım .
Küçük tabureyi yanına çekip oturdum .
" Jimin-shi çok korktum miniğim . Gittin sandım bir an . Vicdanım hiç susmadı senin yüzünü görüp tenine temas etmeyene kadar . "
Gözyaşlarımı tutamadım zaten tutma gibi gayemde olmamıştı . Minik elini avucumun içine aldım bir kaç damlam onun eline geldi .
" Jimin-ah sen karanlığı sevmezsin . Şimdide direniyorsun ki karanlığa gitmemek için değil mi ? Söz veriyorum tanrıya yalvarıcağım seni aydığınlığından ayırmasın jimin-shi . Korkma sende karanlıktan lütfen . Karanlık benim umutsuzluğumdan başka bir şey barındırmıyor , ondan da sana zarar gelmez miniğim . "
Ellerimle elini sıkıca tuttum her an gidebilirmiş gibi hissediyordum . Başımın tepesinde beyaz bir ışık belirir ve onu benden alıp götürürmüş gibi geliyordu .
Biraz saçları ile oynadım kalp atışlarını dinledim . Ona küçük şarkılar mırıldandım kendi çapımda lise anılarımızı anlattım ve şakalar yaptım . Ayak ucuna kıvrıldım ve uzandım biraz . Saat onbir civarlarına gelince yattığım yerden kalkıp çarşafını düzelttim . Çıkarken kapısını sessizce kapattım .
Yüzümde bir gülümseme ile o hastaneden ayrıldım ve evime kadar yürüdüm . Yolda gördüğüm mini marketten biraz atıştırmalık aldım. Küçük siyah poşeti taşırken diğer elimle sigaramdan tadımladım . Küçük evin yakınlarına gelince yarım kalan sigaramı söndürdüm .
Jimin evine sigara denen karanlığı evine almazdı ve yakınlarında istemezdide .
Geç oldu ama sonunda yeni bölümü attım .
Umarım beğenmişsinizdir diycem ama kimse okumuyor fici . Neyse belki bir gün hakediyorsa fic keşfedilir zaten .Baybaayy.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bileklerimiz / yoonmin
FanfictionBu bir aşk hikayesi değildir . Bir yağmur damlası olsam gene sana gelirim yoon çünkü biliyorsun toprak aldığı zaman geri vermiyor .