arkadaşlıktan aşka yolculuk

Sıradan bir gün Bölüm 3

Evde sıkılmış oyun oynuyorken birden telefonuma gelen mesaj ile hayatımın değişeceğini sanıyordum ki devletten gelen bir mesaj ile çok çok dünyam değişti gerçekten bıkkın bir suratla telefonu geri bırakmış oyunda devam ediyordum aradan 3 saat geçtikten sonra telefonumun çalması ile Hazal hanımın aradığını gördüm.

-selammm ne yapıyorsunuz can bey 

-oyun oynuyorum canım sen 

-anca oyun oyna zaten sende küstüm anlık olarak 

-anlık olarak ? :D 

-EVET ne olmuş yani olamaz mı hıh

-dökül bakalım ne oldu 

-hiç öküzün biri bana ne mesaj attı nede aradı da bende dışarı çıkalım mı diyecektim de hiç çıkası yok o öküzün 

-o öküz ben oluyorum özür diliyorum oyuna dalmışım tamda ne sıkıcı bir gün diyordum iyi olurdu dışarı çıkmak 

-hadi o zaman saat zaten geç oldu çabuk hazırlan da çık 

-tamam çıkıyorum hemen kapıyorum o zaman hadi seviyorum seni 

-bende seni seviyorum acele et bak 

-tamam dedik ya kızım hadi kapat da hazırlanayım 

uzun ve saçma bir diyalog dan sonra telefonu kapatıp üstümü değiştirmeye gidip oradan da arkadaşımın motorunu istemek için kapısına gittim.

-Kanka senin motorun anahtarları versene 

-olur dikkatli sür 

-tamamdır bebeğim hadi kaçar ben 

-bay 

motorun anahtarını alıp hemen Hazal'ı almaya gittim evinin önüne gittiğimde orda bekliyordu beni görür görmez koşarak sarıldı ve arkama bindi.

-e Hazal hanım nereye gidiyoruz bakalım 

-bilmem sen karar ver 

-sen çağırdığına göre gitmek istediğin bir yer vardır illaki dimi?

-e şey onu düşünemedim ben

-ne bekliyordum ki o zaman kaleye doğru gidelim hem bir şeyler yeriz hem de takılırız ne dersin

-olur olur hadi gidelim.

motoru çalıştırıp kaleye doğru sürdüm sahil kenarına park edip yürümeye başladık sohbet ede ede yürürken Hazal acıktım demiş oradan bir yere gidip yemek söylemiş yedikten sonra birer tane sigara yakıp kalkmıştık oradan ise kaleye geçip kayalıklarda oturmuş sohbet ediyor bir taraftan da aldığımız içecekleri içiyor yanında da sigara tüttürüyorduk hava kararmaya başlamıştı oradan kalkıp daha ne yapabiliriz diye düşünürken Hazal hadi sinemaya gidelim demiş bende hadi o zaman deyip motora geçip sinemaya doğru yola koyulduk vardığımızda hangi filimler varmış diye baktık Hazal karar verememiş bende gizlice hadi sen git ben filmi seçeceğim deyip mısır almaya yollamıştım aklıma gelen korku filmine bilet almış salona geçmiş Hazal hangi filmi seçtin deyince izlersen görürsün deyip geçiştirmiştim. Bir filim başlangıçta nasıl gerilim vermeden korkuya geçebilir ki Hazal bana bakıp Can seni yedim oğlum korku filmine mi soktun beni deyince sırıtmadan duramadım filimin her saçma sapan yerlerinde jump scare verilip duruyor her seferinde de Hazal çığlık atıp tırnaklarıyla kolumu sikiyordu filimden sonra lobide bana tip tip bakıyor bir dahakine ben seçiyorum ne seçersem izleyeceğiz sonradan caz yapmak yok demiş beni de gülme tutmuş gülerken tamam tamam deyip geçiştiriyordum sinemadan çıktığımızda hava iyice kararmış Hazal'ı evine bırakmıştım

-geldiğin için teşekkürler can bey oyun mu ben mi daha eğlenceli miymişim 

-oyun 

-seni döverim bak çocuk dayak isteme neyse hadi görüşürüz dikkatli sür 

-kaçtım ben sabah yazarım ben sana