quantum, minsung ✓

siz mi büyüksünüz ben mi

kalbım kırıldı bı tık bu bolumu yazarken

Başta gitmek istemese de Jihoon'un manipülasyonuna maruz kalarak paşa paşa peşinden gelmişti Haruto.

Kafenin arkasındaki personel odasında herkes toplanmış onları bekliyordu. Dünyadaki tanrıların buluşma noktasıydı burası.

Jihoon vakit kaybetmeden lafa girdi.

"Hyunsuk titanlarla savaşta olduğu için sizi ben bilgilendireceğim."

Tanrıların savaş düşüncesine alışması için bekledi bir müddet.

"Titanlar uyandı ve saldırgan tavırlarını belli ettiler. Savaşın dünya zamanına göre birkaç yüzyıl süreceğini tahmin ediyoruz."

Gözleriyle Haruto'yu kontrol etti. Tanrılar arasında dünyadaki insanlardan birine bağlanan sadece ikisiydi çünkü.

İkisi de tanrıların doğasına aykırı davranıp bir insanla doldurmuştu kalbini.

"Dünya'daki ve diğer gezegendeki tanrıların bir an önce toplanıp kendi evrenine gelmesi kararlaştırıldı."

Haruto bunu saçma buluyordu kendince. Çoktan diğer dünya ile bağını koparmaya hazırdı üstelik.

"Savaş umurumda değil. Chan'ı bırakmak istemiyorum."

"Titanlar üstün gelirse Treasure evreniyle birlikte dünyadaki yaşamın da biteceğinin farkındasın değil mi? Titanlar taş üstünde taş bırakmayacaklar Haruto."

Gözlerinde alevler çakıyordu. Bu ihtimal daima vardı ve korkutuyordu onu.

"Eğer Chan'ın yaşamasını istiyorsan savaşmak zorundasın."

"Ama," dedi Haruto buruk bir sesle. "Savaş bittiğinde onu burada bulamayacağım bile."

"Fedakarlık yapman gerek. Kendi hislerini düşünemezsin."

"Ya beni özlerse?"

Küçük Hades'in kalbi çoktan babası saydığı insanla dolmuştu. Giderken bile onun ne halde olacağını düşünüyordu.

"Özlemeyecek çünkü hafızasını sileceğim. Aynı şekilde Minho da beni hatırlamayacak. Sanki hiç girmemişiz gibi hayatlarına, bizim varlığımızdan bihaber yaşamaya devam edecekler."

Gözleri dolmuştu Haruto'nun. Bunu kaldıramayacak kadar güçsüz hissediyordu kendini.

"Lütfen Jihoon, bana biraz daha zaman ver. Vedalaşmak istiyorum onlarla."

•••

Hyunjin

Jeongin'in veledi gidince ortamın tadı kaçmıştı. Endişe ile balkonda otururlarken neden bunu bu kadar dert ettiklerini anlamadım bile.