8

735 57 193
                                    

Sadece italik yazdığım cümleler Ömer'in iç sesi genelde
Bunu 8 bölümden sonra söyleyen bende gerçekten 💪🏻

...

"İkimizde neredeyse tacize uğruyorduk ve başım deli gibi ağrıyor. Elde var sıfır"

"Hürkan-"

Hürkan basketbol topuna avuç içiyle sert bir yumruk yapıştırdı

"Evet- umudumu kaybetmemeliyim değil mi. Ve bugün yine gidiyoruz"

"Gitmek istiyorsun sanıyordum"

"İstiyorum zaten" Aniden sıçrayıp topu potadan geçirince Ömer irkildi

"O barmen hoşuma gitmişti. Bir şansım var gibi"

Hürkan'ın yüzünde keyifli bir sırıtış canlanınca Ömer ne yaptığını bilmeden demir kapıya doğru adımladı

"Sahanın dışındayım"

Hürkan'ın çoğunlukla geldiği basketbol sahasındalardı. Eski alışkanlıklarından yavaş yavaş kurtuluyordu ama bunu bırakmamıştı

Hürkan'ı zar zor eve getirdiğinde gece boyunca yanında kalmıştı. Yanlış yapıp yapmadığını düşünerek kafayı yemişti çoğunlukla. Bu duygular garip hissettiriyordu

Yeşil demir duvarların hemen yanındaki beton yığına oturup ayaklarını sallandırdı. Bakışları turuncu topu gayretle potaya atmaya çalışan Hürkan'ın üzerindeydi. Dün onu neden şık giydirmeye çalışmıştı ki? O zaten her haliyle mükemmele yakındı. Saçlarını kapatmış terli bandanasına rağmen. Saçlarını çok seviyordu ama neden kapatıyordu ki? Bir şekilde yumuşak buklelerine dokunmak isterdi

Saçmalama Ömer

Son günlerde kendine en çok hatırlattığı şeydi bu.

...

Hürkan kendini halsizce beyaz çarşaflara bırakırken Ömer yatağın yanına diz çöktü. Güneş ışınları yeryüzünden kısa zamanlığına siliniyor, kendini koyu lacivert bir renge bırakıyordu

"Yorgunum"

Onu hayal kırıklığına uğramak istemiyordu. Kaçmak bir yere kadardı ve Hürkan'ın istediği şeyi elde etmesi kaçınılmazdı. Onun donuk bakışları Ömer'e saniyelik uğramazken sadece pencerenin üzerindeydi. Belki de Ömer bundan güç almıştı. Başını soğuk çarşaflara yaslayıp bedenini yukarı çekti. Ardından bacaklarını da uzattığında Hürkan'ın yer açmak için yana çekildiğini gördü

Gözleri tavanda dolaştı bir süre

Yan yana ama birbirlerine değmeden uzandılar. Onun derin nefes alışlarını duymamak imkansızdı

Yan tarafa döndüğünde onu kendisine bakarken buldu. Hareket ettiğini bile fark etmemişti. Belki de hiç bir şeyi fark edemiyordu. Uyuşmuş gibiydi. Kaçınılmaz bir şekilde elini ileri sürükledi. Hürkan'ın gözlerinin kapanmasıyla cesaret alıp narin dokunuşlarla yanağını okşadı. Oradan parmaklarını yukarı kaydırıp gözünün altındaki morluklar da gezdirdi ellerini.

Hürkan öne doğru uzandı

Anlık baskıyı hissetti. Dudaklarının yumuşak hareketini hissetti. Gözlerini açmaya korktu. Kendisi ne tepki vereceğini bile bilemezken onun tepkisinden korktu en çokta. Uzun sürmeden ayrıldılar ama ikisi de hala etkisinden çıkamamıştı. Demek böyle hissettiriyor

Karşılık vermemeliydi ama Hürkan'a karşı koymak çok zordu. Yalvarmasına ve özür dilemesine göz yummadı

"Pişman değilim"

what if | porgolaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin