ZÜMRÜT YEŞİLİ (GAY)

-GERGİNLİK-

Bildiğin şuan Azat'ın ailesiyle yemek yiyordum.
Sanırım hayatımda en son etütte ders verirken bu kadar gergin olmuştum.

"Emir yavrum salatadan da yesene."

Emirin annesinin söylediği şey ile gülümsedim.

"Yerim teyze sağol."

Bakışlarımı Azat'a çevirdiğimde ağzına bir parça et koydu.Bana dönüp göz kırpıp güldü.

Gülme şöyle zalımın oğlu.

Afallayarak önüme döndüm.

"Sen ne iş yapıyorsun emir?"

Azat'ın babasının sorduğu soru ile kafamı kaldırdım.

"Yok okuyorum ben."

"Zengin bebesi misin?" adamın sorduğu soruyla anlamayarak Azat'a baktım.

Azat sert bakışlarını babasına çevirdi.

"Baba."

"Ne baba? Burda bu mahallede okumak için zengin bebesi olmak lazım."

Azat sinirle babasına bakmaya devam ederken elimi masanın altından bacağına koyduğumda bana döndü.
Önemli değil anlamında kafamı salladım.

O sırada yemeğine gömülmüş öyküden ses geldi.

"Emir abi!"

"Efendim abim?"

"Sen çocuk doktoru olmak istiyorsun ya! Çocuk doktoru olunca beni de iyileştirir misin?! Çünkü ben hastaneden çok korkarım.Belki senden korkmam!"

Tek nefeste söylediği cümleden sonra hızlı hızlı nefes aldı.Bu haline gülümseyip kafamı salladım.

"Annen baban ne iş yapıyor?"
Tekrar Azat'ın babasına döndüğümde yutkundum.Azat çoktan dizlerini titretmeye başlamıştı.

"Babam iş adamı,A-annem sizlere ömür."

"Annen ne iş yapıyordu?"

Yüzümü buruşturarak yutkundum.
Azat sinirle kaşığı masaya vurdu.

"Ne yapacaksın baba? Çocuğun sülalesini mi öğrenmeye çalışıyorsun?
Sanane ne iş yapıyorsa yapıyor?"

Babası sinirle Azat'a baktı.
"Evime kimin girip çıkacağını bileyim Azat.Terbiyesizleşme."

Azat'ın sert bakışları babasından bana döndü.Gözlerimi gözlerinden çekip tekrar babasına döndüm.
O sırada o sözlerine devam etti.

"Hem söylemediğine göre çok hayırlı bir meslek değil." dediğinde artık sabrım taşmıştı.Hızla sandalyemi çekip kalktım.

"Müsadenizle." diyip hızlı adımlarla kapıya doğru giderken Azatta babasına sinirle bir şeyler sayıklıyordu.

Bahçeye çıktığımda iki elimi de saçlarıma geçirip gökyüzüne baktım.
O sırada gözlerimden gelen yaşları durduramıyordum.

"Emir.."

Azat'ın sesini kulaklarıma buğulu şekilde gelirken bahçe kapısına doğru hızlı adımlar atmaya başladım.

"Emir dur!"

Bahçeden çıkıp kendimi sokağa attığımda Azat sertçe kolumdan tutmuştu.Gözümden akan yaşlar ve titreyen nefeslerimle yüzüne baktım.

"Ağlama.."

"Azat çok yoruldum..Çok.." dediğimde daha fazla dayanamayarak Azat'ın boynuna sarıldım.Oda bu anı bekliyormuş gibi anında kollarını bana sardı.

"Şşt şşş"

Kafamı Azat'ın boynuna gömerek sarsılarak ağlıyordum.Aynı zamanda sakinleşmek için kokusunu içime çekmeye çalışıyordum.

"Geçicek söz veriyorum sana." diyerek sırtımı okşadı.

Bir süre öyle kaldığımızda Azat hala sırtımı okşuyordu.Yavaşca kollarından geri çekildim..

Yüzüne baktığımda onunda gözlerinin hafif kızarık olduğunu gördüm.Ama şuan benim daha kötü durumda olduğuma emindim.
Gözleri bir süre yüzümde gezdi.
Ardından gözlerime baktı.

"Saçma sapan konuşur o.Takma kafana."

Kafamı iki yana sallayarak avuç içlerim ile göz yaşlarımı sildim.

"A-annem hassas noktam.."

"Onu anladım zaten." diyerek hafif tebessüm etti.Ardından elini saçlarıma atıp ağlamaktan alnıma yapışmış saçlarımı geriye attı..

"Ağlama artık.Valla hiç yakışmıyor, çok çirkin oluyorsun."

Hala yarı ağlamaklı olan yüzümle kıkırdadım.

"Heh şöyle valla çok güzel oluyorsun gülünce." dediği şey ile gözlerine baktım.
Bu kadar rahat söylemesi garibime gitmişti.Ama o hala aynı tavırla konuşmaya devam etti.

"Sahile inelim mi? Kafan dağılır hem."
dediğinde hafif tebessüm ederek kafamı salladım.

"Bekle öyküye haber vereyim seni öyle gördü ya üzülür şimdi." diyip evlerine doğru yürümeye başladı.

Bende onun gitmesini fırsat bilip evlerini yanındaki çeşmeye doğru yürüdüm.Avucuma su doldurup bir kaç kez yüzümü yıkadım.Saçlarımı düzeltip tekrar doğruldum.

"İyi bu gece titremeden gelirsin eve bari.Serseri."

Azat'ın babasının sesi ile derin bir nefes aldım.

Hadi beni sevmemişti.Oğluna niye böyle davranıyordu?
Onun o maddeden kurtulması için neden çaba göstermiyordu?

Ben bunları düşünürken Azat sinirle bahçe kapısını kapattı.Bana doğru yürümeye başladığında yüzü yumuşamıştı.

"Gidelim hadi." dediğinde kafamı salladım ve sahile doğru yürümeye başladık...

-

-

-

Yavaş yavaş Azat'ın madde bağımlılığına girmeye başlıyoruz ❣️

Oy vermeyi unutmayın..
İyi okumalar ❣️