-GÜZEL BAKIŞ-

10K 622 57
                                    

Tam da tahmin ettiğim gibi öykü abisinin o halini gördüğünde onlarca soru sormuştu.
Tabiki Azat gerçeği söylememişti.
Araba kazası geçirdiğini ve öykünün korkmaması için odadan çıkmadığını söylemişti.

Şahsen Azat'ın bu halini görmesem söylediği bu yalana bende inanırdım.
Öykü de inanmıştı zaten çok fazla sorgulamadan abisiyle hasret giderdi.

Annesine olayı düzgün bir dille anlattıktan sonra kadın mahçup ifadesiyle bir süre göz yaşlarına engel olamamıştı.Teselliler verip geçeceğini söylesemde ana yüreği işte evladına kıyamıyordu.

Öykü ve annesi faslını geçtikten sonra Azat'a öyküyü oyalamasını söylemiştim.
Oda öyküyü alıp öykünün odasına gitmişti.

Bende annesi ile beraber Azat'ın odasına girdim.Yaklaşık 1 saat yaptığımız temizlik sonucunda duvarındaki kanları ve kırıkları temizlemiştik.Annesi de Azat'ın yorganını ve çarşaflarını alıp makineye atmıştı..

-

Yorgunluktan bacaklarımı bile kullanamaz hale gelirken adımları öykünün odasına çevirdim.

Kapının hafif aralık olduğunu gördüğümde farkettirmeden izlemeye başladım.

Azat öykünün yatağına yatmış sırtını da yatak başlığına yaslanmıştı.Öyküde göğsünde yatıyordu.

"Abi,emir abi çok iyi biri değil mi?"

Azat gülümseyerek kafasını salladı.

"Çok iyi bir insan hemde.."

"Sana çok güzel bakıyor biliyor musun?"

Azat öykünün söylediği şey ile kaşlarını çatıp öyküye döndü.

"Valla mı?"

Öykü kıkırdarken kafasını salladı.

"Bazen farkediyorum böyle sana dalıp gidiyor..Bence çok güzel bir his."

Azat bir süre karşıdaki duvara doğru baktı.Ardından öykünün saçına bir öpücük kondurdu.

Daha fazla dayanamadan içeri girdim.

"Selamm"

"Zümrüt yeşili abi!!" öykü Azat'ın göğsünden kalkıp benim yanıma geldi.

"Gel beraber sohbet edelim." diyip elimi tutarak beni de Azat'ın karşısına oturttu.Ardından kendisi de ikimizin ortasına bağdaş kurarak oturdu.

"Emir abi sen herkese böyle güzel bakar mısın?"

Öykünün sorduğu soru ile bakışlarım anlık olarak Azat'a döndü.Dudaklarının kenarı kıvrılmış şekilde bana bakıyordu.
Tekrar öyküye döndüm.

"Nasıl bakıyorum ki?" çocuk gibi sorduğum soruyla Azat'ın dudakları daha çok kıvrıldı.

"Mesela abime çok güzel bakıyorsun."

"Öyle mi bakıyorum?"

'hıhı' anlamında bir nida çıkardığında gülümsedim.

"Ben nasıl bakıyorum Emire?" dedi Azat merakla.

Öykü parmağını çenesine koyup 'hmm'ladı.

"Sende Emir abiye her baktığında gülüyorsun!"

Dediğinde Azat küçük bir kahkaha attı.

Onun gülüşüyle bende gülümsedim.

"Bende Emire abiye bakınca gülümsüyorum.Bence ikimizde Emir abiye aşığız!"

Öykünün kurduğu cümle ile Azat'ın kahkahası boğazında kaldı.Bir kaç kez öksürdüğünde bu sefer ben kahkaha attım.

O sırada anneleri içeri girdi.
"Hadi öykü uyku vakti."

"Ama biz sohbet ediyorduk!" öykünün üzgün sesiyle Azatla ayaklanmıştık.

"Daha sohbet edicek çok vaktimiz olucak." diyip öyküye doğru göz kırptığımda gülümsedi.

"İyi geceler." dedi Azat öykünün saçını öperken.

Annesi öykünün yanına gelip üstünü örterken Azatla odadan çıktık.

"Odama gidelim?" bakışlarımı Azat'a çevirdiğimde yüzünde sinsi bir gülüş vardı.

"Bakıyorum çok meraklısın odaya atmaya?"

Yüzüme doğru yaklaştığında bakışları dudaklarıma kaydı.

"Merak ettiğim o kadar çok şey var ki.."

Gözlerine bakarak yutkundum.
Bir kaç saniye sonra geri çekildim.

"Tövbe tövbe!"

Azat kahkaha atarken sinirle yüzüne bakıyordum.Bir süre sonra gülüşü ile sinirim tebessüme dönmüştü.

"Neşeniz bol olsun gençler."

Duyduğumuz adamın sesiyle hem benim hemde Azat'ın gülüşü yüzümüzde donmuştu.

-

-

-

Kaos ,kaos ve kaosss

Oy vermeyi unutmayın..

İyi okumalar ❣️

ZÜMRÜT YEŞİLİ (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin