ZÜMRÜT YEŞİLİ (GAY)

-TEDAVİ-

Medya: Emir

Kitap okundukça ben bir strese giriyorum..

-

-

-

Azatı sakinleştirmeye çalışırken kafamdan bin tane tilki geçiyordu.
Azat'ın babası yetmezmiş gibi şimdi de benim babam mesajlar atmaya başlamıştı.

Baba: Emir seni almaya geliyorum.

Bu mesajı okuduğumda kalbim küt küt atmaya başlamıştı.Bakışlarımı dizimde hafif uyuklayan Azat'a çevirdiğimde paniklememeye çalışarak yazmaya başladım.

Emir: Sende birazcık hatrım varsa gelmezsin.

Baba: Seni o madde bağımlısı manyağın yanında bir saniye bile tutmam!

Derin bir nefes alarak elimi boğazıma götürüp nefes almaya çalıştım.

Emir: Baba nolursun.Bak yalvarıyorum sana.Tamam söz geleceğim ama bugün değil..

Baba: Son bir gün veriyorum sana.

Sohbetten çıkıp telefonu kapattığımda
bakışlarım Azat'a döndü.Oda anında bana baktı.

"Noldu.." mayışmış sesiyle konuştuğunda gülümseyip dudağına doğru eğildim ve küçük bir öpücük kondurdum.

Oda gülümseyip elimi avucuna aldı ve okşamaya başladı.

"Ben sensiz yapamam biliyorsun dimi.." dediğinde sertçe yutkundum.

"Yani senin olmadığın bir saati bile düşünemiyorum..Delirecek gibi oluyorum."

Bakışlarımı ondan kaçırıp karşıki duvara baktığımda hafif dizimden doğrulup baş parmağını çeneme koydu.

"Bebeğim bak bana."

Yeşil bakışlarımı onun kahveleriyle birleştirdiğimde gözleri yüzümde geziyordu.

"İyi misin?"

Hızlı hızlı kafamı sallayıp boynuna sımsıkı sarıldım.

Kader bizim ağlarımızı örmüyordu.
Hep bir yerde ayırıyordu..

Büyük ellerinden birini sırtıma koyup okşadı ve boynuma bir öpücük kondurdu.

"Nolmuş benim bebeğime."

Çocuk gibi omuz silktiğimde vücudunun titremesinden güldüğünü anlamıştım.Birden bacağımın altından tutup beni kucağına aldığında üzgün bakışlarım ile gözlerine baktım.

"Yeşil yeşil bakan gözlerine kurban olurum." diyip boynumdan sıkıca öptü.

O an içimde bir şey titredi.
Ben Azatla mutlu olabilecek miydim?
Birbirimizleyken çok mutluyduk aslında..
Ama sadece birbirimizleyken.

"Azat.."

"Söyle birtanem."

"Tedavi olur musun?"

Sorduğum soruyla Azat'ın yüzünden gülüşü silindi.Kaşlarını çattı.

"Nereden çıktı o şimdi?" bir elini kalçama atıp okşamaya başlamıştı.

"Azat sen bağımlısın biliyorsun değil mi? Ve tedavi olman gerekiyor."

Azat derin bir nefes alarak geriye yaslandı.Bir elimi yanağına koyup kafasını kaldırdım.

"Canımın içi bak.Ben seni çok seviyorum ve seni kaybetmekten çok korkuyorum.Seni her türlü kabul ederim ama..Bu çok ciddi bir şey."

Azat gözlerime derin derin baktı.
Bir kaç dakika sadece gözlerimin içine baktığında gözlerim dolmaya başlamıştı.

"Tamam."

Gözlerim heyecanla açıldı.

"Ne tamam?!"

"Tedavi olucam."

Sevinçten yerimde duramazken Azat'ın boynuna sımsıkı sarıldım.
Oda gülümseyip sırtıma kollarını sardı.

"Çok çok seviyorum seni.." diyip boynumdan üst üste öptüm.

Oda kulağıma doğru fısıldadı.
"Yavrum kucağımda biraz daha zıplarsan kötü şeyler olacak."

Yutkunarak boynundan çekildiğimde yüzü sinsi sinsi gülüyordu.

"Karnımdaki ve göğüsümdeki morluklar duruyor ama daha!" çocuk gibi çemkirdiğimde Azat kahkaha atmaya başladı.

"Kurban olurum sana." diyip yüzümden tuttu ve yanağımdan sıkı sıkı öpüp ardından öptüğü yeri ısırdı.

"Yah!" diye bir nida çıkarırken o sadece gülüyordu.

"Sike sike sevesim var seni!"

Söylediği şey ile yanaklarım kızarmıştı.Utandığımı anlayınca yüzümün her kenarını tek tek öpmeye başladı..

-

Azat yatana kadar her yerimi öpmüştü.Ardından yatağa gidip yorganın altına girmiştik.Azat boynumu bir kaç kez koklayıp uykuya dalmıştı.

Ama beni uyku tutmuyordu.Babama geleceğim hakkında söz vermiştim
vee aşırı pişmandım.Ama vermeseydim buraya gelecekti ve her şey daha kötü olacaktı.

Yatağımda derin bir nefes alıp Azat'a döndüm.O kadar masum duruyordu ki..Zaten bencede öyleydi..

Söylediği sözler aklımdan geçerken elimi saçlarına attım.

"Senin saçının teline zarar gelirse
Dünyayı değil, evreni yakarım Emir."

Yaklaşıp yanağından hafifçe öptüm.
Ardından üzerimdeki örtüyü kenara çekerek yataktan kalktım.
Dış kapıya doğru ilerledim ve kapıyı açtım.
Hafif rüzgarlı hava yüzüme çarptığında gülümsedim.

Dışarıya doğru bir kaç adım attım.
Derin derin nefesler alırken gökyüzüne çevirdim kafamı ve sevdiğim şarkıyı mırıldanmaya başladım.

'Gökyüzünde ne çok yıldız var..
Biri patlak,biri ürkek,biri yalnız sanki burada içimizde ne çok hırsız var..
Biri aldı götürdü sonra sattı hem de yok pahasına...'

Gülümseyerek son bir kez gökyüzüne baktım.Tam arkamı dönecektim ki
Ağzımda hissettiğim bez parçası ile çırpınmaya başladım.

Ağzıma gelen ilaç tadı ile vücudumu saran kollardan kurtulmak için deli gibi çırpınmaya başladım.

Ama nafile..

Bir kaç dakika çırpındıktan sonra yavaşça gözlerim kapanmaya başladı..Saniyeler sonra da kendimi adamın üstüne bıraktım...

-

-

-

Bir konu hakkında da konuşayım.
Yok işte hiç mutlu olmuyorlar hep dert,hep mutsuzluk falan diyenler var.

Arkadaşlar kitabın açıklamasını okuduktan sonra anlamanız lazım zaten.
Emir ve Azat iki farklı dünyaların insanı.
Elbette karşılarına engeller çıkacak.Sonunda ne olacağını da birlikte göreceğiz.

Oy vermeyi unutmayın..