-İLK SORUN-

4.7K 350 28
                                    

Arkadaşlar ben bir risk alıp bir kitap daha yayınladım..

Aradaki yaş farkının yüksek olduğu bir kitap rahatsız olacaklar okumasın.

Hesabımda mevcut isteyen gidip bakabilir ona da bölüm atmaya çalışacağım. ❣️

-

1 hafta sonra..

Mutfakta yaptığım çorbayı karıştırırken gözüm sürekli saatteydi.

23:34

Azat kendini biraz daha toparladıktan sonra ne kadar istemesemde işe başlamıştı.Beni de tekrar üniversiteye sokup derslerime odaklanmamı istemişti.

Öykü ile haftada 2-3 kez görüşüyorduk.Onunda yaşadığı şeyler kolay olmadığı için benim söylememle bir çocuk psikiyatrisine gitmesine karar vermiştik.

Düzenli olarak oraya gidiyor.Oradaki psikologla ne konuştuğunu gelip bize anlatıyordu.

Annesi de Azat'ın (üvey) babasının hapise girmesinden beni suçlu tutuyordu.

Hala o adamı korumaya çalışması sinirimi bozsa da bunu belli etmiyordum.
Yoksa Azat gidip sinirini ondan çıkarabilirdi..

Ama en büyük sorunu unutmuştuk.

Azat madde bağımlısıydı.
Yaşadığımız şeylerden dolayı içecek zaman bulamamıştı belki ama bu bir gerçekti.

Bu bir hafta içersinde hiç içmemişti.
İşten çıkar çıkmaz direkt eve geliyordu..

Ama bu gece gelmemişti.Normalde olsa çıkıp her yeri arayabilirdim ama nerede olduğu belliydi.

Karıştırdığım çorbanın altını kapatarak oturma odasına geçtim.
Masadan telefonumu alarak Azat'ın isminin üstüne bastım ve kulağıma koydum.Parmaklarımla alnıma masaj yapmaya çalışırken telefon açıldı.

"Azat!"

Cevap yok.

"Azat nerdesin?!"

Yine cevap yok.

"Azat çok korkuyorum.."

Azat telefondan derin bir nefes aldı.

"Azat.."

"Emir'im.."

Sesi öyle kötü geliyordu ki sertçe yutkundum.

"E-efendim?.."

"Seni çok çok seviyorum.."

"Azat nerdesin geleceğim."

Karşı taraftan ses gelmeyince derin bir nefes alıp askılıktan ceketimi alıp üzerime geçirmeye başladım.

"Gelme.."

"Azat sus! Neredesin onu söyle!"

"Yıkık inşaatta.."

'tamam' diyerek telefonu kapattım,Azat'ın aksılıktaki montunun cebinden arabanın anahtarını alıp hızla kapıdan çıktım.

Azat'ın arabasına binip anahtarla çalıştırdım.Derin bir nefes aldım..

-

20 dakikalık bir yolun ardından arabayı gelişi güzel yanaştırıp aşağı indim.Sokağın başını döndükten sonra yıkık olan inşaata doğru adımlamaya başladım.

Kalbin ağzımda atmasıyla inşaattan içeri girdim..

Azat duvarın dibine sinmiş şekilde elleriyle oynuyordu.O görüntü öyle canımı acımıştı ki..

"Azat.."

Yorgun bakışları beni bulduğunda yutkundum.

"Emir..git.."

Yavaş adımlarla yanına gidip eğildim.

"Kalk gidelim hadi.."

Azat bana uzun uzun baktı.Ardından derin bir iç çekti.Ve yerden destek alarak ayağa kalktı.

Bir elimi omzuna koyup destek verdim..

Azatı arabayı kadar götürüp ön koltuğa bindirdim.Kendimde şoför koltuğuna geçip arkadan şişedeki suyu aldım ve Azat'a uzattım.

"İç şunu hadi."

Azat titreyen eliyle şişeyi eline aldı ve ağzını açtı.Bir yudum içip geri bıraktı.

"Neden yapıyorsun bunu kendine..?"

Gözünden düşen bir damla yaş ile kalbime hançer saplanmıştı.

Öyle ya da böyle.

Bu çocuğun acilen tedavi olması gerekiyordu.

Hemde yarın.

-

-

-

Oy vermeyi unutmayın ❣️

ZÜMRÜT YEŞİLİ (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin