🔪11🔪

32 12 21
                                    

Selaam! Bu bölüme 10 oy ve 33 yorum bekliyorum. 

İyi okumalarr!                                                          🍃Film adı: Breaking Bad🍃

__________________________________________________________





Gece kalktım ve Zeynep ve Enes'ten intikam alacaktım. Ne intikamı biliyor musunuz? Tabii ki de dün sabahtan soğuttuğum buzlar vardı ve onları t-shirtlerinin içine atacaktım. Aşağıya sessiz adımlarla iniyordum ama merdiven basamakları gıcırdıyordu. Ama daha ses yapmadan inemezdim. O yüzden hızlı adımlarla, dondurucudan buzları alıp yukarı çıktım. Bunu yaparken Betül'de bana eşlik edecekti ve başladık. 

"Enes, Enes, uyan!" 

"Ne oldu Selen?"

"Şu sandalyeye oturabilir misin?"

"Tamam da neden?" 

"Sadece dediklerimi yap." 

Bir şey söylüyormuş gibi yaptım ve arkasına geçip onu sandalyeye bağladım. Ve ardından başından aşağı buzların yarısını döktüm. Diğer odalardan da çığlık geliyordu ve oda Zeynep'in sesiydi. Bittiğin de Betül ile gülüşerek uyuduk...



--------------------Sabah olunca-------------------


"Neden böyle bir şey yaptınız?" diyordu Enes.

"Çünkü siz bizi korkuttunuz!" dedim. 

Ama Enes, bunu kabul etmese bile ettirmeye çalıştım. Kahvaltı sofrasını hazırladım ama eksik bir şey vardı. 

"Enes, ekmek almaya gidebilir misin?" dedim. Evet. Eksik ekmekti. 

"Tamam. Hemen alıp geliyorum." dedi ve ceketini giyip çıktı. 

Zaten fırın evimizin hemen arka sokağında olduğu için 5 dakikada gelirdi. 

---------------5 dakika sonra---------------

5 dakika olmuştu ve hala Enes gelmemişti. Telefondan arıyordum ama açmıyordu. En sonunda son kez aradım ve açtı. "Neredesin?" diye sordum. " Sanane! Ben seni sevmiyorum, ayrılalım. Zaten seninle paran için birlikteydim! Beni bir daha arama." demişti. Ama bu Enes değildi. Sanki, sesini Enes'e benzetmeye çalışan birisi gibiydi. Hemen polisi aradım ve eve çağırdım. Polisler eve gelene kadar bende Zeynep, Betül ve Furkan'a anlattım. 

Polis geldi ve olayı sordular. Onlara anlatmaya başladım. 

"Enes, sabah ekmek almaya fırına gitmişti. Zaten arka sokak olduğu için 5 dakikada gelirdi ama gelmedi. Aradım, aradım açmadı ama sonunda açtı ve neredesin diye sorunca sanane dedi, ayrıldığımızı söyledi ve aramamamı söyledi. Bir şey demedim ama o ses onu taklit eden birinin sesiydi." dedim.

Polisleri o fırına götürdüm ve fırıncıya sorduk.

"Buraya sarı saçlı, mavi gözlü ve uzun boylarda bir adam geldi mi?" diye sorduk.

"Evet, adı Enes mi?"  dedi fırıncı.

"Evet!" dedim heyecanla.

"Onu arkadaşları aldı ve bir lüks arabaya binip gittiler." dedi. 

Çok şaşırmıştım. Fırıncının dediğine göre kendisi arkadaşlarıyla ilk önce konuşup, sonra arabaya binmiş. Çok ilginç! Çünkü Enes'in hiç arkadaşı yok. Yani, var ama hepsi yurt dışında. Bu olayı araştıracaktık. Eve gittik ve telefonda İnstagram'da dolaşmaya başladım. Enes'in profilinde yeni bir gönderi vardı. Fotoğraf şöyleydi:

Çok değişik! Bu ev benim amcamın evi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok değişik! Bu ev benim amcamın evi. İnşallah düşündüğüm şey olmamıştır. Ha, düşündüğüm şey ne mi? Tabii ki de amcamı *ldürüp evi almaları. Amcamı aradım ve açtı. "Amca, neredesin?!" diye sordum. "Evdeyim." dedi. Hangi evde olduğunu sordum ama köyde olduğunu söyledi. "Evinde birileri var! Ve o da katiller." dedim. Amcam kahkaha atmaya başladı. "Selen, ben o evi genç bir çocuk var ona verdim hahaaahahahaa." "Hee!Tamam. Görüşürüz." "Görüşürüz." Dedi ve kapattık. O evin konumunu biliyordum ve o eve gittim.

 Evin kapısını arkadaşı Arda açtı. 

"Hoş geldin Selen."

"Hoş bulduk. İçeri girebilir miyim?" 

"E-e-evet gir."

"Niye kekeliyorsun?"

"Enes seni aldatıyor!" 

"Nee?! Bunu bana nasıl yapar?" 

"Bilmiyorum ama ben seni seviyorum Selen. Benimle çıkar mısın?"

"Hayır! Artık erkeklere güvenim kalmadı." 

Eneslerin yanına gittik. 

"Ya, bebeğim seni seviy- Selen, aşkım."

"Aşkım deme bana şerefsiz."

"Ya, Arda. Niye aldattığımı söylüyorsun? Ben açıklayacaktım."

"Şaka gibi ama o kız kim?"

"Ş-ş-şey. Benim, Betül."

"Betül senin saçını, başını yolacağım. Arkadaşım demeyeceğim, saçını, başını yo-la-ca-ğım'!"

"Ya, Selen. Yapma! Silahım var. acımam vururum. Ben Enes'e, Enes bana aşık tamam mı?"

"Senin silahın varsa benimde polislerim var! Enes sana aşıksa napabilirim?"

"Mesela kıskanabilirsin:)"

"Selen, boş ver kuzum bunları. Üzülme, Enes'ten daha akıllılarını, şereflilerini buluruz." dedi Zeynep. Ama ben bu Zeynep'in dediklerini duyamadan bayılmışım. 

Zeynep başımda bekliyordu. Sadece hayatımda Zeynep kalmıştı ve de Furkan. Onlara minnettardım. Zeynep benim bebeklik arkadaşımdı, onu çok seviyordum. Ama Betül...Betül çok değişikti ve halada değişik.

Zeynep ile bu akşam film izleyecektik. Ama ben mısırları koyarken tabağı kırdım. Onun için mutfağı süpürdüm. Anladım ki Enes hayatımda yokken, hayatım daha iyi. Bu söylediğim Betül içinde geçerli. 

Neyse hemen filmi başına geçmeliyiz! Filmi izledik ve yattık...

______________________________________________

Selam! Bu bölüm 1000 kelime uzunluğunda oldu:) 

200 okunma - 100 oy için hepinize teşekkürler.

İyi günler dilerim. 

Gül Kokulum'a yeni bölüm geliyooor! Beklemede kalın!



TEPEDEKİ KATİL √TAMAMLANDI√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin