Kir

175 54 530
                                    

"Ben Ateş Kutlu ve sense yaşamın anahtarısın"

2.BÖLÜM KİR

Yaşamın anahtarı mıyım? 18 yaşındaki, katil ve ailesi olmayan bir kıza yaşamın anahtarısın demek de ne demekti? Kafamda bir çok düşünce belirmişti. Her şeyin kansızlığım olmasına rağmen ortaya çıkmayan yeteneğimle bir alakası olabilir miydi? Ne düşünüyordum ne saçmalıktı bu böyle? Kaşlarımı çattım ve irislerinin en derinine ulaşıp ne demek istediğini anlamak istercesine ona baktım.

"Ne demeye çalışıyorsun?" cümlemi söylerken kaşlarımın çatılık olmasına bir de gözlerimin kısılması eklenmişti bir yandan da umarım komik bir görüntü oluşturmuyorumdur diye düşünüyordum.

Bir şey söylemeyip birkaç saniye gözlerimin içine baktı. Bir şey anlamaya çalışıyor gibi bir hali vardı tam ben sorumu tekrar soracakken birden arkasını dönüp merdivenlere doğru yürümeye başladı.

Ona doğru hareketlenmeye koyulduğum sıra omzunun üzerinden bana doğru baktı ve sakinleştirici bir tonda konuştu.

"Seçin, nolursun biraz dinlenmeme izin ver sonra hepsini anlatacağım söz." duyduğum bu cümleyle kafamda biriken sorulara bir soru daha eklendi *Adımı nereden biliyordu* Ardından Ateş'i bir kez daha süzdüm. Cidden yorgun bir hali vardı. Nasıl daha önce farkedememiştim? Dağınık saçları ve yorgun bakışları onu fazlasıyla ele veriyordu. Üstelemek istedim ancak yapamadım çünkü cidden benimde hiç halim yoktu saatlerce koşmaktan bacaklarımda hal kalmamıştı. Sahi ben nasıl ayakta durabiliyordum?

Merdivenin ilk basamağını çıkan Ateş, tekrar söze girdiğinde düşüncelerimi def edip ona odaklandım.

Sağ elini uzatıp bir kaç adım önümde kalan odayı göstererek konuştu. "Yukarıda olacağım bu odada kalabilirsin. Sabaha kadar dinlenebiliriz bizi bulacaklarını sanmıyorum"

Kafamı aşağı yukarı salladım ve tam dediği odaya geçecekken Ateş tekrar söze girdi.

"Ha bu arada yanında GPS barındıran bir cihaz yok değil mi?"

Yoktu ben uzun zamandır ne bir cep telefonu ne de farklı bir teknolojik cihaza sahiptim. Sokaklarda yaşayıp aranan bir katil olduğunda uydu telefonu işini görürdü başka bir şeye gerek kalmazdı. Bu yüzden Ateş'i fazla bekletmeden cevapladım.

"Yok." dediğimle beraber kafasını "Peki." anlamında salladıktan sonra merdivenleri çıkmaya devam etti.

Arkasından söylediğim "İyi geceler." cümlesine karşılık "Sana da." demesinden sonra merdivenleri çıkmayı bitirmiş ve odağımdan çıkmıştı Ateş Kutlu olduğunu öğrendiğim kişi.

Bana verilen odaya girdiğimde taş çatlasın 20 m²'lik bir alanda üzerinde gri çarşafı, beyaz yastığı ve gri yorganı olan bir yatak; yatağın sağında üzerinde ayna olan bir masa sandalye ikilisi son olarak da bir giyinme dolabı bulunuyordu. Bu gelişigüzel yerleştirilmiş eşyaların birbiriyle uyumu iyi ayarlanmıştı. Hepsi gri beyaz tonlarındaydı ve her yerin gri ile döşenmesi odaya kasvet katıyorken beyaz tonları ile bu kasvet yatıştırılıyordu. Bu evin iç mimarı kimse güzel yapmıştı doğrusu.

Yorganı kaldırmadan yatağa boylu boyuma uzandım. Biraz bekleyecektim şüphe çekmemem gerekiyordu. Tabiki de burada durmayacaktım. Bana asla bir bilgi vermeyen bir erkeğe sırf beni kurtardı diye güvenmeyecektim. Bu dönemde güvenebileceğim insan yoktu. Olması için bu kişinin çok uzun yollar kat etmesi gerekirdi hatta.

Bir erkeğin bana dafa fazla yardım etmesine luzüm yoktu. Kendim kurtulurdum ne de olsa.

Bu evden kaçmak için koşmak gibi bir seçenek aklımda bile değildi çünkü fazlasıyla yorgundum. Vucüdum daha fazlasını kaldıramazdı. Bedenimin sınırını biliyordum sokaklarda tek başına hayatta kalabilmek için bu sınırı fazlasıyla zorlamıştım çünkü.

Denek 1397Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin