Denek 1397

Lanet

"Gözlerin sarıya dönüyordu. Hakkımda herhangi bir şey öğrenmen yasak, küçük hanım." dedi sırıttığını belli eden ses tonuyla.

16.BÖLÜM LANET

"Gücünü kontrol edebilecek misin yoksa elimi çekmeyi düşünmüyorum." dedi gülerek.

"Elini çekmezsen elini kıracağım." dedim sakince.

"Buyur, dene."

Ares'in cümlesiyle beraber ortamdaki kasvetin arttığını hissedebiliyordum. Durduk yere kimsenin elini kırmak istemiyordum ama Ares kimse değildi. Onun elini kırabilirdim. Tam tüm gücümle Ares'in elini kırmak için atakta bulunacaktım ki Ateş çıkıştı.

"Durun!"

"Niye? Bırak da görelim küçük hanımın gücünü." dedi Ares böbürlenerek.

"Ares, gördüm. Seçin cidden elini kırıyordu."

Ateş'ten duyduğum bu cümleyle beraber kahkahamı patlattım.

"Küçük hanımmış! Duydun mu elini kırıyordum az daha!"

"Gücün anca elime yetebilir zaten."

"Sen öyle san"

"Mızmızlanma Seçin." dedi sert sesiyle.

"Ama sen başlattın."

"Hem elini çek artık gözümden!" dedim sesimi yükselterek.

"Sesinin tonuna dikkat et"

"Canımı sıkıyorsun Ares." dedim sesimi öncekine göre daha az yükselterek.

"Sabrımı sınıyorsun Seçin." dedi nefeslenir bir halde.

Halimi gören Ateş bana acımış olacak ki yardımıma koştu. Ares'in elini tutarak gözlerimin yeniden ışıkla buluşmasını sağladı.

Bir süredir kapalı olan gözlerim ışığa alışmaya çalışırken karşımdaki iki erkeğin arasındaki gerilimi hissetmemek elde değildi.

Ateş Ares'in bileğinden tutmuş Ares'in elini gözlerim üzerinden ayırmıştı. Eli  halen Ares'in bileğindeyken çenesini sıkmış bir halde Ares'e bakıyordu.

Ares ise Ateş'in bakışından hoşlanmamış kaşlarını çatmıştı. İkili her an kavgaya hazır gibi duruyordu. Araya girdim.

"Uykum geldi."

Ares söylediğimi duymamazlıktan gelse de Ateş net bir şekilde duymuştu. Elini Ares'in bileğinden çekerek konuştu.

"Eve gidiyoruz o zaman."

Ares, ne ara öğrendiğini bilmediğim bu geceki mesaiminin konusunu açmak için bana döndü.

"Bu gece işin yok mu senin?"

İşim olduğunu biliyordum sadece aklıma söyleyecek başka bir cümle gelmemişti.