꧁ ꧂
Yeni bölüm baya beğenildi galiba ksksksms
Beğenildi denildi de aklıma geldi. Şeeyy Seneye Çeyrek Kala'dan daha fazla beğenilmiş. Bir yanım çok mutlu iken bir yanım buruk. Sonuçta bir ananın iki evladı gibi.
Ama olsun ☺️ sorun değil.
Şimdi. Hazırsanız sizi yeni bölüme davet ediyorum ✨
Davete icabet eder misiniz efendim?✨
꧁ ꧂
"Ey insan, uyuma!
Anlarsın, ölümün uyku da tutsaklık olduğunu..."ᴥ︎︎︎A.N.Ü
Telefonu gerginlikle masaya bırakıp geriye yaslandı Tahir. Ömründe nadirdir gerildiği anlar olurdu. Bu anlarda o anlardan biriydi.
Elini, solunda göğüs kafesine çarpan her çarptığında da vücuduna kanla beraber heyecanın ve gerginliğin akışını sağlayan et parçasına koydu. Elinin altında çarpan şey bir et parçasıydı. Bütün vücuda o kanı pompalayan, duyguların ve hislerin ağırlandığı yer olandı o et parçası.
"SubhanAllah!" Demeden alamadı kendini genç adam. Gözlerini yumdu. Ve göğüs kafesine çarpan o etin sesini dinledi. "Güm güm güm!" Sağlıklı atış vardı. Bu sefer de bunun için "Elhamdülillah!" Dedi genç adam. Kalbi işlevini eksiksiz yapıyordu. Duygularını ve hislerini de tadıyordu. O zaman onu bir kere daha "Elhamdülillah!" Demekten ne alı koyardı?
⁂ ⁂ ⁂
Anlaştıkları yerin önündeydi genç kadın. Alacağı nefes korkakça dudaklarının arasından ciğerlerine firar etti.
"Her zorlukta bir kolaylık vardır!
Evet, o zorlukla birlikte bir kolaylık vardır!" [İnşirah Suresi, 5-6. Ayet]Zemzem damladı sanki yüreğinin üzerine. Sakinleştirdi, o et parçasını yine. Daha fazla beklemeden lokanta usulü cafeye adımını attı.
Gözleri o genç adamı arıyordu. Yosun yeşili irisler helali olacak o delikanlıyı arıyordu.
Açık kahveler yosun yeşili irislerine karıştı. Yine engel olamadı sol yanındaki etin sertçe teklemesine. Bir yanı bakışlarını çek, diye talimatı kesin ve sert bir şekilde veriyorken yüreğinin bir tarafı da bu irislerde daha fazla kaybolmak istiyordu.
Bakışlarını zorla aldı. Ağır ve vakur bir edayla yöneltti adımlarını.
"Selamun Aleyküm!"
"Aleyna Aleyküm Selam!"
Yerlerine otururken, cam kenarında oturmanın vermiş olduğu avantaj ile bir müddet dışarı seyre daldı. Zira kulağına baldan daha tatlı gelen bu güzel ses tonunu imkânı yoktu duymamazlığına.
Adını yineledi, imanın bedeninde kalıp kurmuş olduğu genç adam.
"Dilek Hanım? İyiyseniz siparişinizin ne olacağına dair garsona bilgi vereyim?"
İçinden şu sözleri tekrarladı Dilek: "Adımı tekrar dillendirir misin?" Bu düşünce her bir hücresini titretmeye yetti. Başını hafifçe, varla yok arasında olumsuz mahiyette salladı. Helali değildi bu adam. Onun için bunun fikrini dahi içinden anmamalıydı.
Hafif bir tebessüm ile "Çay olsun Tahir Bey." Dedi. Halbuki anlayabilmiş miydi, böylesine basit bir cümlenin sırf taşıdığı tınıdan ötürü Tahir'i titrettiği?
Garson siparişi getirmek için yanlarından ayrıldığında iki gençte oturduğu yere sığındı. Zira vakit akşam ezanından sonrasını makbul bulmuşlardı.
Gelen siparişleri aldıktan sonra Tahir konuşmaya başladı.
"Evet Dilek Hanım. Sohbetimiz bir birimizi tanımak adına resmiyetini koruyarak ilerleyecektir. O hal de hakkımda merak ettiğiniz bir soruyu yönelterek başlamaya ne dersiniz?"
"Hiç kimse kendisi için gizlenen müjde ve mutluluğu bilemez."
[Secde Suresi, 17.Ayet]
꧁ ꧂
Biliyorum biliyorum yine geciktim efendim :)
Kusrumu mazur görünüz :)
Bölümün kısalığını hoş karşılamayabilirsiniz. Ama size bu hafta da en az dört bölüm yetiştirebilmek için böyle kısa kısa yazacağım ☺️
Görüşlerinizi ve düşüncelerinizi bildirmeniz beni çookk memnun ediyor efendim ☘️ Eksik etmeyin beni bundan olur mu?
Gecenin karanlığından illa ki sıyrılacak. Kudüs'te bu karanlık geceden aydınlığın sökmekte olduğu gündüzüne kavuşacaktır Bi İznillah ☘️✨
Bize ise dua etmek düşer ☺️
Dualarınızı Kudüs'ten ve diğer zulüm altında olan mazlumlardan esirgemeyin ☺️✨
Her bir oyunuz mahyanın bir ampülü olsun ☺️
Esselamu Aleyküm ☘️
꧁ ꧂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahya'da Yakaladım Gözlerini |𝓉ℯ𝓍𝓉𝒾𝓃ℊ
ChickLit"İnsanlar, "İnandık" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler?" ~Ankebut Suresi 1.ayet duraksadı. Etrafına bakındı. "Gerçek şu ki sizi yeryüzüne yerleştirdik; orada sizin için geçim vasıta ve kaynakları var ettik. Fakat siz ne kad...