9- Aşk mı Lazım? ⚘️

1.2K 115 38
                                    

Merve'den

Hep birlikte restorana giriş yapmıştık. Bu akşam kendini ödüllendir Merve. dedi iç sesim. Günlerdir yaşadığım stres beni baya germişti. Hâlâ tasarım nasıl silindi bilmezken şuan bunu düşünmek istemiyordum.

Oldukça şık bir restaron karşıladı bizi. Cam kenarında bizim için ayrılmış olan masaya geçtik. Hepimiz kendimize bir yer seçerken baş köşeye Harun Bey oturmuştu. Taha Bey her zaman ki gibi içimizde yer alıyordu. Ve tam karşıma oturmuştu. Ona bir teşekkür borcum vardı.

Taha Bey bana ikinci şans için yardımcı olmasa sunabileceğim bir tasarımımın dahi olmayacaktı. Çok şükür sunabilmiştim.
Çok şükür benim ki seçilmişti.

Toplam 15 kişiydik. Garson gelip hepimize menüleri dağıttı. 5 dakika içerisinde herkes kararını verdi. Siparişler alındı.
Yemekler gelene kadar lavaboya gitmek için kalktığım da Taha Beyin beni izlediğini görünce hafifçe başımı çevirdim. Utanmıştım.

Yüzümde tebessüm kızarmış bir halde lavaboya ulaştığım da içeriden gelen tanıdık sesler duraksamama neden oldu.

Konuşan Fulya ve Serap dan başkası değildi.

" Gerçeği kimse bilmeyecek Serap. "

diyordu Fulya sert bir ses tonuyla. Konuşmalarını daha fazla dinlemem doğru olmadığından bir adım daha atıp tam girecektim ki bu sefer ismimi duydum.

" Merve bunları öğrenirse Taha Beye yetiştirir." dedi Serap telaşlı bir sesle.

Ne gerçeğinden bahsediyordu bunlar.

" Onun aklına bile gelmez. Tasarımı benim sildiğim. Bu sefer başaramadım ama birdahakine onu koruyacak beyaz atlı prensi olmayacak." diyen Fulya'nın söylediklerini içimde sindirmeye çalıştım.

Neler söylüyordu bu kız böyle.

" Sen yinede dikkatli ol derim ben. Sandığın kadar masum değil bence o "

diye cevap veren Serap içimde ki öfkeye tuz biber basmıştı.

Elim ayağım titrerken masaya geri döndüm. Şuan onlarla konuşursam hiç hoş şeyler olmayabilirdi.Bunca insanın yemeğini zehir edemezdim.

Bu bir kutlama yemeğiydi. Benim kutlama yemeğim.

Ben sanki hiç onları duymamış gibi davranırken, onlar da böyle bir kötülüğü hiç yapmamış gibi pişkin pişkin beni tebrik ediyorlardı.

Bu insanların kaç yüzü vardı???

Yemek gayet güzel geçmişti. Hesabı ödeyip çıkınca herkes dağıldı. Böyle durumlar da güzergah aynı olduğu için beni eve Fulya bırakırdı. Başka bir yere gideceğim diye geçiştirip arabasına binmedim. Ve böylece dımdızlak ortada kalmıştım. Saat geç olduğu için taksi çağırmayı uygun gördüm. Durakta beklerken gri bir araba durup camı yarım açarak bana seslendi.
Karanlıktan Tam seçemesemde sanırım bu Taha Beydi.

" Merve, sanırım taksi gelmedi. Hadi atla." dediğinde ilk başta tereddüt ettim. Ama giderek korkmaya başlamıştım. Ve gerçekten taksi hâlâ gelmemişti.

" Güzergah çok ters size, rahatsız etmeyeyim. "

desem de beni dinlemedi. Ve bana içeriden kapıyı açtı. Çekingen bir şekilde yanında ki koltuğa oturdum. Ve hareket ettik.

" Eeee nereye gidiyoruz."

Kısaca evi tarif ettim. O sürerken bende fırsat bu fırsat

" Ben de size teşekkür etmek istiyordum Taha Bey. Sizin sayenizde tasarımım kullanılacak. Çok sağolun tekrardan."

dediğimde yandan muzipce bir gülümseme belirdi dudaklarında.

Yok iflah olmazdı bu Taha Bey.

" Müzik sever misin? " derken eli radyoya gitti.

Çıkan şarkı da " Aşk mı Lazım " çalıyordu.

Haydeee ben zaten çekingen otururken şarkı da iyice utanmama sebep olmuştu.

" Ben ne yaptıysam şirket için yaptım. He sen madem teşekkür diyorsun böyle kuru kuru olmaz. Yarın akşam benimle yemek yersen kabul ederim ancak teşekkürünü." derken muzip gülümseme devam ediyordu. Ha bir yandan da

Bir gelsen diyorum
Beni çekip alsan çıkmazlardan

diye şarkıyı mırıldanıyordu.

Fazla mı sempatikdi ne.

" Şey Taha Bey benn. Yani nasıl desem."

konuşmasam daha iyiydi sanırım..

" İtiraz istemiyorum. Teşekkür etmek istemiyormuydun." dedi tekrardan.

Gülümsemekle yetindim. Yol da bir türlü bitmemişti yahu.

Çok şükür gelmiştik.

" Herşey için çok teşekkürler. İyi akşamlar Taha Bey."

" İyi akşamlar Zeytin Göz..Yarın görüşürüz." derken göz kırptı ve uzaklaştı.

Sessizce eve girdiğimde Esra ve Rumeysanın odada Kore Meselesini keyifle konuştuklarını gördüm. .

" Bensiz muhabbet haaa." diyerek kafamı yarım aralık kapıdan çıkardım.

İkisi de bana bakarak gülümsediler.

" Gel bakalım yılın tasarımcısı." dedi Esra bana kollarını kocaman açarak.

" Minnoşum yaa nerelere gidiyorsun sen" diyerek kocaman sarıldım onaa.

" Yaa beni de alın." diye seslenen Rumeysayı da aldık aramıza.

Keşke Hifam da olsaydı.

Birden bire akan gözyaşlarım kızları şaşırttı. İlk farkeden Esra oldu.

" Kuzum neyin var?" diye sordu tedirgin bakışlarıyla.

"Tasarımımı Fulya silmiş. Konuşurlarken duydum. Ve benimle işi daha bitmemiş."

" Neeee yolarım o Fulya'yı nerde oo"

diyen Esram birden ayaklanmıştı. Odada volta atıyordu resmen. Rumeysa her zaman ki gibi durumu anlamaya çalıştı.

" Nasıl yani? Neden böyle birsey yapmış ki? "

" Bilmiyorum. Benim bildiğimi bilmiyor. Ne yapmalıyım sizce."

" Hesap sor ya o kim ki ya da Taha Beye söyle işten çıkarılsın. Terbiyesiz yaaa. Emek hırsızı." diyen Esraya gülsem mi ağlasam mı bilemedim.

" Biraz daha bekle bence. Dikkatli davran mutlaka seninle uğraşmak için birşeyler daha yapacaktır. Suç üstü yakala. Allaha havale et sonra."

diye göz kırptı Rumeysa bana. Sonra anlamamış bir vaziyette döndü.

" Ağlamanın tek sebebi bu mu?" sorar bakışlarla söylemişti bunu.

" Ya başka ne olacak ben gidiyorum diye mi yoksa?" Esram ya..

" Şeyyy başka birşey daha oldu."

" Nolduuu?" dedi ikisi aynı anda.

" Sanırım Taha Bey den hoşlanmaya başladım."

İyilik tüm kalpleri birleştiren birşeydi.
İyilikle birleşen kalplere bir yenisi daha eklenmişti.

Tekrardan Merhaba..⚘⚘

Yeni ciftimiz Merve ve Taha sizlerle

Umarım bölümü begenmişsinizdir❤❤




HİFÂ * Yarı Texting [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin