5

591 32 0
                                    

Çağlar, Bartu'nun sorularını yanıtladıktan sonra konuşabilecek birini bulmasının sevinciyle merakla sordu:

"Geri dönecek misin?"

"Nasıl döneyim ki? Her yer karanlık ve sanırım çok uzaktayım."

"Tüh."

"Çok üzüldün sanki gidemediğime."

"Üzülmedim ki. Yanımda biri daha olacak. Biraz bencilce, biliyorum ama biraz sevgiye muhtacım. Kalsan benimle olmaz mı?"

"Yemek olarak ne yiyorsun?"

"Balık yapabilirim! Hem çok güzel yaparım! Gerçekten!"

"Sakin ol minik. Tamam en iyi yapan sensin. Yağmur dinince yap o zaman olur mu?"

"Oluur!"

"Ben bir bakayım havaya."

Kurtlar birden ulumaya başlayınca çok fazla ses olmuştu.

"Neden bu kadar ses yapıyorlar?"

"Seni uyarıyorlar."

"Ne için?"

"Asitli yağmur."

"Hadi canım!"

"Gerçekten. Arada yağıyor."

"Ee ne yiyeceğiz?"

"Gel benimle."

Çağlar, Bartu'ya bunu dedikten sonra bir ıslık çalıp ayıları da peşine taktı.

"Burada genelde ateş yakıyorum ve şu tarafta da uyuyoruz. Yemek olarak dün topladığım meyvelerle idare et şimdilik."

"Sen yemeyecek misin?"

Sen açsan yemesem de olur demeye dili varmadı.

"Yok ya sen ye. Ben az önce yedim."

"Peki hayvanları nasıl besliyorsun?"

"Beslemiyorum ki onlar kendileri avlanıyor. Arada balık tutuyorum onlara o kadar."

"Anladım. Nasıl uyuyorsunuz?"

"Onlar genelde etrafımı sarar. Aralarında yatıyorum ve sıcacık oluyor. İstersen ben de seni sararım gece uyurken."

"Sen mi beni saracaksın?"

"Ne o zaman sen mi beni saracaksın?'

"Hayır. Sen aylarınla uyursun ben de şuraya bir yere yatarım."

Bartu, Çağlar'ın sarılma düşüncesiyle heyecanlandığını söyleyemedi.

Çağlar da, Bartu'nun onu sarma düşüncesiyle heyecanlandığını ama onun reddetmesiyle kırıldığını söyleyemedi.

İkisi de heyecandan saçmalamıştı.

Ayı (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin