Çağlar üstüne gelen son kurdu da kenara fırlattıktan sonra kendi yaralı olmayan arkadaşlarına işaret verdi ortalığı temizlemeleri için.
Bir şey olmamasını umarak Bartu'nun yanındaki kurdun başını sevip gönderdikten sonra yerine kendisi geçti.
"Bartu?"
Yavaş yavaş gözlerini aralayan bedenle aldığı derin nefesi geri bıraktı Çağlar.
"Ödüm koptu sana bir şey oldu diye."
"O kadar da önemli bir şey yok, sadece ben kan görmeye pek da-"
Çağlar'ın yüzüne bakmasıyla tekrardan bayılmıştı çünkü Çağlar'ın her yeri -özellikle de yüzü- kesik ve kan izleriyle doluydu.
"Ay özür dilerim."
Bartu'nun yanından kalkıp mağarada bulundurduğu malzemelerle yaralarını temizledi ve görünmemesi için sardı. Aynı şeyi Bartu'nun omzuna da yaptı.
Bartu uyanana kadar da etrafı toparladı. Duyduğu sesle anne ayıya döndüğünde bir ayağından kan akıp durduğunu gördü. Anne ayının yaralandığını fark etmemişti bile Çağlar.
Yarasına baktığında biraz derin bir yara olduğunu gördü.
"Özür dilerim, benim hatam."
Kendi yaraları için yaptıklarını ayınınkine de yaptı. Kurtlarında pek bir şey yoktu.
Dinlenmeleri için işaret verip geri Bartu'nun yanına geldi.
Bartu çok hayran kalınabilecek biriydi. Çağlar, bir süre Bartu'nun yüzünü izlediğinde daldığını fark etti ve Bartu'yu uyandırmaya çalıştı.
Gözlerini açtığında gülümsedi Bartu'ya.
"Kusura bakma. Normalde yaralarıma pek aldırış etmem, unutmuşum."
"Sorun değil de... Az önce ne oldu?"
"Ormanın diğer tarafından küçük çaplı bir saldırıydı. Yine kudurmuşlar, gelmişler."
"Daha önce de mi gelmişlerdi?"
"Evet, birkaç kez."
"Sen her seferinde yara aldın mı?"
"Bazen. İlk geldikleri zamanlar ben küçük olduğum için karışmama izin vermiyorlardı. Kendileri hallediyordu. Biraz büyüyünce yanlarında kalıyorsam yardım etmeliyim diye düşündüm."
"Kendine çok zarar verme ama."
"Vermem. Sen iyisin değil mi? Çok korktun mu? Seni yalnız bırakmamalıydım."
"Ben iyiyim. Biraz korktum ama sorun değil ve yalnız bırakman da önemli değildi. Sonuçta seni engelledim bile burada olarak."
"Hayır, öyle düşünme. Uzun zamandır gelmiyorlardı. Sanırım yeni birinin geldiğini fark ettiler ve seni benim yanımdan almak istediler."
Çağlar yumruklarını sıkmaya başlamıştı bu düşüncelerle. Onun yanında olanlara kimse karışamazdı.
"Beni mi?"
"Evet, Bartu. Kokunu almış olabilirler. Aşırı etkileyici bir kokun var."
Bartu duyduklarını beklemediği için afallamıştı.
"Peki beni alıp ne yapacaklardı? Yani pek bir işe yaramam."
"Sürülerinin sayısının artmasını istiyorlar ve zamanında beni de almak istediklerinde ben burada kalmak isteyince benim yanımda kim varsa kendi taraflarına çekmek istiyorlar. Beni bırakmazsın değil mi?"
"Bırakmam. Hem daha balık yapacaksın sen bana! Kaçmaya mı çalışıyorsun?"
Bartu, Çağlar'a biraz yaklaşmış şüpheyle konuşmuştu. Çağlar, Bartu'nun bu hareketlerine ve laflarına kıkırdadı.
"Hayır tabii ki de! O zaman balık tutmaya gidelim mi? Biraz da meyve toplarız."
"Tehlikeli değil, değil mi?"
"Hayır, onları kaçırttık. Bir süre uğramazlar buraya ama sen yanımdan ayrılma."
Çağlar gerekli malzemeleri ve birkaç kurdu yanına aldı ve yola koyuldular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayı (bxb)
Short Story[Tamamlanmıştır (×18)] İki ayıyla ve kurtlarla yaşayan biri ve orman turunda kaybolan birinin hikâyesi. İyi okumalar,