𝑨𝒏𝒕𝒊𝒅𝒐𝒕𝒆//ℳ𝒾𝓉𝓈𝓊𝓎𝒶 𝒯𝒶𝓀𝒶𝓈𝒽𝒾

𝑺𝒆𝒗𝒈𝒊𝒍𝒊𝒏𝒊𝒎

Tenshi'yi fenalaştıktan sonra hastaneye götürmüşlerdi. 5 gündür uyuyordu. Aralıksız 5 gün boyunca sadece uyudu. O 5 gün boyunca Mitsuya onu her gün ziyarete geliyordu. 5 gün ona 5 yıl gibi gelmişti. Tek korktuğu gözünü açtığında tekrar herşeyi unutmasıydı. Korktuğu gibide olmuştu. Tenshi 5.günün sonunda gözünü açmıstı ve aynı 6 yıl önceki gibi herşeyi unutmuştu. Ve bundan sonra da hiçbir şey hatırlayamayacaktı.

Tenshi uyandıktan sonraki gün Mitsuya onu ziyarete geldiğinde onu uyanmış olarak görünce sevindi Tenshi hastane yatağında oturmuş camdan dışarı bakıyordu.

"Uyanmışsın" dedi Mitsuya. Tenshi, jinko ve Nue'nin sesi dışında başka birinin sesini duyduğun da sesin geldiği yöne baktı. Mitsuya elindeki kabı göstererek konuştu;

"Sevdiğin çorbadan getirdim uyuyan güzel." Dedi kabı yatağın yanında ki komodin'e koyarak.

"Sende kimsin?" Diye sordu Tenshi. Mitsuya Tenshi'nin sorusuyla dona kaldı. Korktuģu başına gelmişti. Derin bi nefes alıp konuştu;

"Ben senin sevgilinim."

"Sevgili? O ne demek?"

————

Yano japonyadayken şansına japonya'nın en ünlü dedektifi minami tomoe'de japonya da ve hala bi işe başlamamıştı. Yano minami ile buluşup ondan Tenshi'nin ilaçlarını bulmasında yardım etmesini ister.

"Japonya'nın eski büyüklerinin abisi ha?" Dedi minami önünde ki resmi incelerken. O küçükken japonya da eski büyükler çok konuşulurdu.

"Evet. Yardım edebilir misim?" Diye sordu.  Yano.

"Çözemeyeceğim iş yoktur. Ama zorlana bilirim. Bahsedilen bu uyuşturucu çetesi'ni amerika da ki hiç bir dedektif yakalayamamış."

"Öyleyse onu yakalarsan ünün dünya çapında yayılır haksız mıyım?" Diye sordu yano sırıtarak.

"Haklısın. Reddedemeyeceğim bir teklif yaptın. Teklifini kabul ediyorum."

"Adama ne yapacağın umrumda değil sadece o ilaçları 3 ay içersinde bul." Dedi yano elini adama doğru uzatarak. Minami yano'nun elini sıktı.

"2 ay bile sürmeyecek."

————

Tenshi uyanalı 2 hafta olmuştu. Her gün olduğu gibi Mitsuya yine tenshi'yi ziyarete hastaneye gelmişti. Ama bu sefer yanlız gelmemişti. Yanında Hakkai de vardı. Mitsuya Tenshiye, Hakkai'yi tanıştırmıştı. Tenshi ve hakkai uzunca sohbet edemememişlerdi çünkü hakkai kadınlarla konuşma konusunda berbattı. Hakkai gidiceği zaman bir daha ki sefere kız kardeşi yuzuha'yı da getireceğini söyleyip gitti. Hava kararmıştı ve mitsuya gitmek için Tenshiye veda ediceği sırada Tenshi Mitsuya'nın kolunu tuttu.

"Burda kal. Yanlız kalmayı sevmiyorum" dedi Tenshi.

"Nue'yi çağırmamı istermisin?" Diye sordu Mitsuya.

"Hayır. Seninle kalmak istiyorum." Dedi Tenshi yavru köpek bakışları atarak. Akşam 11'e kadar Mitsuya ve Tenshi sohbet etti. Tenshi yatağında uzanırken Mitsuya ona çocukken yaptıkları şeylerden bahsediyordu. Tenshi uykulu bir şekilde esnedi.

"Uykun varsa uyu ben burdayım gitmeyeceğim." Dedi Mitsuya. Tenshi yatağında Mitsuya ya döndü.

"Yanıma yat" dedi Tenshi, Mitsuya'ya yatması için yer açarak. Mitsuya şaşkınca bakıyordu Tenshiye. Tenshi'nin yanında yatmak, uyumak en çok istediği şeydendi ama birden bunu duyunca heycanlanmıştı.

"Yanına mı?" Diye sordu mitsuya. Tenshi başını sallayarak onayladı. Mitsuya kızarmış bir şeklde Tenshi'nin açtığı boşluğa uzun süre bakmıştı.

"Istemiyorsan yatma" dedi Tenshi Mitsuya'ya arkasını dönerek. Mitsuya hala öylece bekliyordu. En sonunda tüm cesaretini toplayıp Tenshi'nin yanına uzandı. Kalbi heyecandan çok hızlı atıyordu. Tenshi Mitsuya'nın yanına yattığını hissettiğinde tekrar arkasını dönüp başını mitsuya'nın göğüsüne koymuştu. Mitsuya'nın zaten asırı hızlı atan kalbi iki katına çıkmıştı. Sevdiği kızın başı göğüsünde uzanıyorlardı. Mitsuya'nın kolu Tenshi'nin göğüsüne değiyordu. Tenshi'nin düzenli kalp atışını kolunda hissedebiliyordu. Tenshi başını Mitsuya'nın göğüsünden kafasını kaldırıp Mitsuya'nın yüzüne baktı.

"Mitsuya iyi misin? Kalbin çok hızlı atıyor. Hasta mısın?" Dedi Tenshi. Mitsuya kalp atışını düzene sokmak için sakinleşmeye çalışıyordu.

"İyiyim. Uyu sen" diyip Tenshi'nin kafasını göğüsüne bastırdı. Kokusu onu rahatlatıyordu. Mitsuya'nın kalp atışları bir süre sonra normale dönmüş ve ikiside uykuya dalmışlardı.