9.Bölüm:
Korkuyla etrafa baktım. Evime hırsız mı girmişti? Girişteki beyzbol sopasını elime aldım. Mutfaktan sesler geliyordu. Beyzbol sopasını havaya kaldırarak mutfağa girdim. Gojo geçen gün yaptığım keki yiyordu.
"Tanrı aşkına!"
Beyzbol sopasını yere attım. Kalbim çıkacaktı. Gerçekten boş yere fazlaca korkmuştum. Kendimi soğuk bir su doldurdum. Sinirli bir şekilde memnuniyetle kekini yiyen Gojo'ya baktım.
"Burada ne arıyorsun? Ve evime nasıl girdin?"
Kekten bir çatal daha ağzına attı.
"Beni görmezden geldin ve ben bundan nefret ederim."
Çatalı tutan elini bana doğrulttu.
"Özellikle bunu yapan sevdiğim biriyse daha çok nefret ederim." dedi ve ağzına kek parçası attı.
Tek kaşımı kaldırdım. Bunun yüzünden evime gizlice girmesine gerek yoktu.
"Bu evime benden izinsiz girmen için bir sebep değil."
Çatalına kek koydu ve bana uzattı.
"Aç bakayım ağzını."
Bir ona bir de uzattığı çatala baktım. 'Dalga mı geçiyorsun' bakışı attım.
"Evimden gider misin?"
Bir ona bir de çatalına bakıyordum. Ciddi miydi?
Söylediklerimi takmadan ayağa kalktı ve elini çeneme koyarak ağzımı açtı. Ne kadar debelensem de ağzıma keki attı.
"Tatlı sinirini giderir." dedi.
Ellerimi göğsümde kavuşturdum. Hızlıca ağzımdaki lokmayı bitirdim.
"Neden buradasın?"
"Asıl sen neden beni görmezden geldin?" gözlerini kısarak söyledi.
Sürekli bu soruyu sorması sinirimi bozmuştu üstüne benden uzun olmasından dolayı üstten bakması da vardı.
"Arkadaşlarımlaydım ve sen de arkadaşınlaydın." dedim ve ona meydan okur gibi ben de gözlerimi kıstım.
"Kuzenimdi ve zaten o böyle şeyleri takmıyor."
"Kiminle olduğun beni ilgilendirmiyor. Açıklama yapmana gerek yoktu." dedim ve bende keki yemeğe başladım. Onun az önce oturduğu yere oturdum.
Hâlâ sinirliydim. Dediği gibi tatlı sinirimi almamıştı. Daha fazla sinirlenmiştim.
"Evime izinsiz girmemen gerektiğini biliyorsun. Neden buradasın ve anahtarı nereden buldun?"
"Hadi ama senin benim ayrımı mı var?"
Şaşırarak yüzüne baktım.
"Evet?"
Karşıma oturdu.
"Babam evden kovdu."
Cidden bu yalana kanacağımı mı sandı?
"Daha iyi bir bahane bulabilirdin. Sen tek başına yaşıyorsun."
"Demek hatırlıyorsun." dedi ve göz kırptı.
Konuyu değiştirmeye çalışıyordu.
"Hem otelde kalabilirsin. Evimden kat kat iyi oteller var."
"Ama orada sen yoksun."
Az önceki eğlenen ifadesi yoktu. Alışık olmadığım bir ciddilik vardı yüzünde. Ağzıma götüreceğim keki yerine bıraktım.
"Sadece birkaç günlük?"
"Kuzeninde kalabilirsin?" dedim ve bıraktığım keki ağzıma attım.
"Sen de gelirsen neden olmasın?"
Derince bir nefes aldım. Keçi inatı vardı. Onu ikna edemiyordum.
"Satoru bir otele git." dedim ve kolundan tutup kapıya doğru sürüklemeye başladım.
"Eminim bir sürü güzel ve lüks otel vardır."
Kapıyı açtım. Omzumun üstünden kapıyı zorlanmadan kapattı. Yine şaşkınca ona baktım. Cebindeki anahtarla kapıyı kilitledi ve tam ben elinden alacakken anahtarı yere attı.
"Çocuk musun Gojo?"
"Adım Satoru." dedi ve yerdeki anahtarı cebine attı.
Salona doğru yürürken konuştu.
"Çocuk olmadığımı kanıtlayabilirim istersen?"
Bende dalga geçer gibi konuştum.
"Göster o zaman." dedim ve karşısına geçtim.
Belimden tutup kendisine yasladı.
"Burada mı istersin yoksa odanda mı?"
Yanaklarım domates gibi kızarırken aceleyle ondan uzaklaştım.
"Hey, hey! Sakin ol."
Dudaklarını büktü ve koltuğa oturdu.
"Oysaki başta çok istekliydin. Neyse başka zamana." dedi ve göz kırptı.
Anlamayarak kaşımı çattım.
"Neyden bahsediyorsun sen!"
Kollarımı belime koydum.
"Sen-ben-yatak odasında-sevişmek?"
Tek tek heceleyerek söyledi. Söylediği her kelimeden sonra kaşlarım daha fazla çatılıyordu.
"Sapık mısın sen be?"
"Doğum gününde böyle tepki vermemiştin." dedi düşünceli bir şekilde.
Aklıma gelen şeyle gözlerimi kocaman açtım. Bunu dediğine göre fazlası olmuştu doğum günümde.
"Bana koltukta uyuduğumu ve bir şey olmadığını söylemiştin?"
Meydan okurcasına kollarımı kavuşturdum.
"Koltukta uyumadığını kim söyledi?"
Gayet keyifli gözüküyordu.
"Bana yalan söyledin!?"
İnanmayarak baktım.
"Hayır, sadece gerçeği eksik anlattığımı gösteriyor."
Onunla daha fazla tartışamayacsğımı anlayınca mutfağa geçtim. "Ah, Tanrım!"
Mutfaktaki dağınıklık sinirimi bozuncs toplamaya karar verdim. Masadaki tabağı almaya yeltenirken belimd sarılan iki kolla duraksadım. (aklıma tek kollu sasuke geldi. Yazık yavruma tek kolla hayatta kalmaya çalışıyor 🥲🤧) Başımı omzuna yasladı ve yanağımı öptü. Bu öpücük tüm vücuduma bir ürperti yaydı.
Beni kendine çevirdi ve elini kulağımın arkasına koydu. Şaşırdığım için bir tepki veremiyordum.
"Seni seviyorum Airi ve sen bunu fark edemeyecek kadar körsün." dedi ve nefesini dudaklarımda hissettim.
Beni seveceğind ihtimal vermemiştim. Hatta son olanlardan sonra hiçbir zaman olmayacağımızı düşünmüştüm. Fakat biraz objektif bakınca bir sürü pot kırmıştı. Sürekli yanımda bitmesi, patronum yanındaki davranışları... Resmen fark etmemek için uğraşmıştım.
Ben karşılık veremeden dudaklarımızı ayırdı.
"Peki sen Airi? Sen beni seviyor musun?"
Disney Plus+'a Star kötü güçlere karşı gelmişşşş. Aldığımdan beri bunu bekliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙋𝙝𝙖𝙚𝙙𝙧𝙖 | 𝚂𝚊𝚝𝚘𝚛𝚞 𝙶𝚘𝚓𝚘
Fanfiction𝘗𝘩𝘢𝘦𝘥𝘳𝘢 | ᴍᴏᴅᴇʀɴ ᴀᴜ ☕︎ "Gojo, ne saçmalıyorsun?" "Adım Satoru." Satoru Gojo fanfic hikayesidir. Karakterler Jujutsu Kaisen animesinden alınmıştır. →#satoru 🥈 09/05/22 →#satorugojo 🥈 28/05/22