O günden beri aradan 3 gün geçti ve şimdi hepsi birlikte başka bir şehirde güvendeler.
Keigo : Gerçekten merak ettim.
Toya : Birazdan ne olduğunu öğreneceksin... Ah işte, şimdi gözlerini açabilirsin.
Keigo heyecanla gözlerini açtığında, beklemediği bir şeyle karşılaşarak hayal kırıklığına uğradı.
Tomura : Sürpriiiz!
Biraz karanlık bir odadaydı ve Tomura karşısında ona silah doğrultuyordu.
Keigo : ...Huh? ...Ne oluyor, Toya?
Toya : Sürprizimi beğendin mi? Şahsen ben çok seviyorum. *Gülümser*
Tomura : Özledin mi beni, kuş bey? *Sırıtır*
Keigo : Bu saçmalık... Benimle oynuyor muydun?
Toya : Seni gerçekten sevdiğimi falan mı sandın?
Keigo : Sana güvenmiştim...
Tomura : Benim olanı benden almaya çalışarak başarılı olduğunu düşünüyordun değil mi? Ama o kadar kolay değil. Sana söylemiştim, bunu yapmamalıydın. Hedefin çok yanlıştı.
Toya : Sanırım biraz fazla aptalsın Keigo ve senin gibi birine ihtiyacım yok.
Tomura : Pekala... Bugün senin ölüm günün. Ayrıca merak etme, sen gittikten sonra Toya ve ben bunu mümkün olan en iyi şekilde kutlayacağız.
Keigo tüm bunları öğrendikten sonra geri adım attı ve kapıdan çıkmaya çalıştı ama kapı çoktan kilitlenmişti. Tomura ve Toya buna korkunç bir şekilde güldüler.
Keigo : ...Hey bakın, gitmeme izin verirseniz bir daha karşınıza çıkmayacağım. Hadi her şeyi unutalım!
Yine de Keigo bir cevap alamadı, şeytani kahkahalarının arasında kalmıştı. Korkmaya başladı ve kapıya yaslandı.
Keigo : S-siz psikopatsınız! Delirmişsiniz!
Tomura : Oh, bunu yeni mi anladın? Ama seni baştan uyardım. Bu senin yaptıklarının sonucu.
Toya : Çok yazık.
Keigo : Orospu çocukları-
Keigo daha fazla konuşamadan, silah sesi odayı doldurdu. Tomura onu kafasından vurmuştu.
Tomura : Yeterince yaşadın.
...
Katsuki : Ah çok açım, yiyebilir miyim?
Katsuki mutfakta kahvaltı hazırlayan Shoto'ya arkasından sarılarak konuştu.
Shoto : Birazdan hazır olur.
Katsuki : Ben senden bahsediyordum. *Gülümser*
Shoto : Ne? Hâlâ zombi falan mısın?
Katsuki : Seni yemek için zombi olmama gerek yok.
Katsuki eğildi ve onun boynunu ısırdı sonra Shoto inledi ve kızmak için ona döndü.
Shoto : Hey! İzin verdiğimi söylemedim.
Katsuki : Ama... *Dudağını büzer*
Shoto : Bebek gibisin.
Katsuki : Senin bebeğin.
Katsuki kollarını uzattı ve ellerini Shoto'nun iki yanından tezgahın üzerine koyarak onu kendisiyle tezgah arasına sıkıştırdı. Katsuki'nin kollarının arasında kalan Shoto yüzünün ısındığını hissetti. Ayrıca, Katsuki üzerine hiçbir şey giymiyordu.
Shoto : Lanet olsun, neden bu kadar seksisin?
Katsuki : Öpmek ister misin? Ya da daha fazlası? *Sırıtır*
Katsuki öpmek ister gibi dudaklarını büzerken, Shoto onu kendine doğru çekti ve güzel dudaklarına yapıştı. Shoto'nun elleri, öpüşürken Katsuki'nin göğsünde geziniyordu. Katsuki onu kaldırıp tezgaha oturturken sevişmeye devam ettiler.
...
Denki : Himiko-chan, Hanta çok lezzetli tatlılar getirmiş, sen de ister misin?
Himiko : Hayır.
Denki : Peki... Yine de buraya bırakıyorum, canın isterse yiyebilirsin.
Denki, tatlıları onun odasındaki bir masaya bırakıp çıktı. O gittikten bir süre sonra Himiko onun getirdiği tatlılara baktı ve yutkundu. Sonunda dayanamadı ve onları yemek için almaya gitti. Abisini kaybettiğinden beri doğru dürüst yemek yememişti ve odasından çıkmıyordu.
Hanta : Ne oldu?
Denki : İstemedi ama oraya bıraktım.
Hanta : Oh...
Denki : Tetsu da gelmedi daha.
Hanta : Her gün böyle geç geliyor, kız arkadaşının yanından ayrılmak istemiyor olmalı.
Denki : Gerçekten zor.
Denki, Hanta, Himiko ve Tetsu şimdilik aynı dairede kalıyorlardı. Tetsu şu anda Reiko'yu kilitledikleri bir binanın odasındaydı ve her zamanki gibi ona ölmüş insan beyni getirmişti.
Tetsu : Bugün nasılsın? Seni gerçekten çok özlüyorum.
Tetsu kendi kendine konuşurken Reiko iğrenç bir şekilde elindeki beyni yiyordu.
Tetsu : Çok acıkmış olmalısın.
Reiko kısa sürede yemeğinini bitirdikten sonra Tetsu'ya saldırmaya çalıştı ama bileklerinden kelepçeli ve zincirlenmiş olduğu için ona yaklaşamadı.
Tetsu : Daha fazlasını istediğini biliyorum, o yüzden şimdi gitmeliyim. Geri geleceğim, sevgilim.
Tetsu ona biraz daha baktı ve kapıyı arkasından kilitleyerek odadan çıkarken onu yalnız bıraktı. Ama o gittikten kısa bir süre sonra Reiko garip davranmaya başladı. Beyaz gözleri yavaşça siyaha döndü, aniden başını kaldırdı ve sırıttı. Sonra vücudundaki yeni gücü hissederek kelepçeleri ve zincirleri kırmayı başardı. Dışarı çıkmak için kapıya yöneldi ve bir tekme ile kapıyı da kolayca kırdı. Böylece mutasyona uğramış bir zombi şehre ilk adımını atmış oldu.
Henüz hiçbir şey bitmedi. Bir sonun yeni başlangıcıyla kıyamet devam ediyor.
SON
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the dead city - bakutodo
FanfictionZombi kıyametinde diğerleriyle birlikte hayatta kalmaya çalışan Shoto ve Katsuki, bu sayede biraz yakınlaşırlar. [banasobaver] Bizim acilen bir araya gelmemiz gerekiyor. [alayınızısikiyim] Ne yapacağız? Grup sex mi? [ Smut Yok / Quirk Yok ] ~2022