#31 Aralık
Elimdeki patlamış mısır kasesini Chris'e uzatıp kendimi koltuğa attım. Benden birkaç dakika sonra da Drew patlamış mısır kasesini kucağıma bıraktıktan hemen sonra yanıma oturdu ve beni kendisine doğru çekti.
Kolunu omzumun üstünden diğer tarafa geçirirken kafasını bana çevirip gözlerini gözlerime kenetledi ve tam yanağıma güzel bir öpücük kondurdu.
Chris ve Ryan yanımızdaki koltukta maskenin suratlarını ne kadar kaşındırdığı ve çok rahatsız olduğu konusunda söylenirken Drew'nun tek ilgilendiği benmişim gibi duruyordu. "İstersen onlardan kaçabiliriz. İhtiyar Mac'in evine bile gidebiliriz. Gerçekten, benim için onlara katlanmak zorunda değilsin." Dedi Drew kulağıma doğru, Chris ve Ryan'ı işaret ederek. İkimizinde ağzından minik bir kıkırtı çıkarken kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Bnece çok eğlenceliler. İhtiyar ve huysuz bir çiftin, torunlarına söylenmesi gibi." Dedim. Drew bu dediğime güleken "Bence de onları en iyi tanımlayan şey İhtiyar huysuz çift oldu," dedi ve devam etti. "Chris ihtiyar dedikoducu büyükanne, Ryan genel olarak tüm evrene söven ihtiyar büyükbaba. " Biz bu dediklerimize kahkalar atarken, kahkahalarımız onların da dikkatini çekmiş olacak ki, kafalarını çevirip bize baktılar. İlk konuşan, maskesinden sadece kahverengi gözlerini görebildiğim Chris'di.
Drew, gizemli kişi olmayı sevdiği gibi, bu konuda arkadaşlarını da gizlemekten çekinmiyordu. Kendisini ve çevresini neden bu kadar gizlediğini anlayamasamda, onun bu hallerini seviyordum. Tabii ki arkadaşları için ynı şeyi söylemek zordu. Onlar bunun çok saçma ve gereksiz olduğunu söylüyürdu sürekli. Pek memnun değillerdi. "Bize mi gülüyorsumuz siz?"
"Evet," dedi tüm dişlerini göstererek gülen Drew. "İhtiyar çiftler gibisiniz. Sürekli söylenip duruyorsunuz. Biraz menun olmayı deneyin. "
"Ne için menun olmalıyız Drew? " dedi Ryan. "Maskeyi ucuzcu dükkanından mı aldın? İnanılmaz kaşındırıyor. Aylardır merak ettiğimiz Stoce karşımızda ama kaşınmaktan yüzüne bakmayı bile unuttum!"
"Belki de kaşıntı tozu attı içine?" dedi Chris.
Drew yanağıma bir öpücük kondurup ağzına birkaç tane patlamış mısır attı. "Hayır, kaşıntı tozu kaymadım ama biraz daha konuşursanız evden atacağım. "
Chris gözlerini devirdi, ya da ben öyle gördüm. "Stoce'un evi burası Drew. Bence kararı o vermeli."
Drew bana yakın olan kafasını geri çekip gözlerimin içine baktı bir süre. "Henüz sevgilim olmamış olabilir ama bir gün olacak ve bu yüzden her çift gibi davranmak için,sizi evinden kovma konusunda kendime tam yetki veriyorum. "
Chris "Bunun kararını Stoce vermeli. Değil mi? "
Kafamı olumsuz anlamda salladım. Ona destek çıkmalıymışım gibi hissediyordum. "Drew'ya tam yetki veriyorum. Bu bir takım işi. "
Drew gülerek beni kendisine çekti ve sarıldı.
"İşte benim aşık olduğum prenses. " dedi kulağıma doğru.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Misafir (Justin Bieber)
FanfictionSakin bir gecede evinizde oturup dizinizi izlerken kapının çalması sizde normal duygular uyandırabilir. Kapıyı açmanız da. Fakat içeriye maskeli birinin girip ağzınızı kapatması ve "Bana güvenir misin?" demesi? Bir insan kendisini en fazla ne kadar...