-Drew'dan-
"Drew, acele eder misin? "
Stoce'un bağırışını duyunca gülümseyerek elimi saçlarıma daldırdım ve düzeltmeye çalıştım. Önce elimi sadece saçlarımın arasında hareket ettirerek kafa derimin hava almasını sağladım. Ufak ufak masaj yapmayı da es geçmedim.
Bir süre boyunca Stoce ile vakit geçirebilmek için sürekli maske takmam gerekecekti ve maskenin saçlarımı çok fazla hırpalamasını istemiyordum. Aynı zamanda kafa derimin de havasızlıktan oksijensiz solunuma geçebileceğini gerçeğine inanıyordum.
Kafa derimin de saçlarımın da daha iyi durumda olduğuna kanaat getirdikten sonra saçlarımı, maskeyle en rahat ettiğim şekilde soktuktum ve maskeyi kafama geçirerek banyodan çıktım.
Stoce kapının önünde beni bekliyordu.
"Chris ve Ryan eşyaları indirdi mi?" dedim yanağına ufak bir öpücük kondurup.
"Sadece yiyecekler kaldı. "
"Tamam, hazırsan çıkalım? "
Kafasını olumlu anlamda sallayıp merdivenlere yöneldi.
"Sen kapıda bekle, ben eşyaları alıp gelirim. " dedim peşinden inerken. Yine sadece kafasını sallamakla yetindi. Belli ki hala uykusu vardı.
Merdivenlerin sonunda o kapıya yönelirken bende mutfağa doğru hızlı adımlar attım. Kapıdan içeri girince Stoce ile beraber hazırladığımız yiyecek paketlerini alarak mutfaktan çıktım ve yine hızlı adımlar atarak dışarı çıktım. Stoce'u beklemeden arabaya gidip paketlerle şoför koltuğuna yerleştim.
Hava ne kadar soğuk da olsa yiyeceklerin bozulmaması için ve yolda soğuk içecekler içebilmemiz için adını bilmediğim, minik soğutma işine yarayan bir şey almıştı Chris. Paketleri onun içine koyması için Chris'e uzattım. O paketleri koyana kadar Stoce da evinin kapısını kilitleyip arabaya yerleşmişti zaten.
"Unuttuğunuz bir şey varmı? " dedim son kez. Sadece Stoce'un kafasını olumsuz anlamda sallaması yetmişti bana. Chris ve Ryan en önemli ne unutmuş olabilirlerdi ki?
Arabayı çalıştırdığımda kemerleri taktık ve sonra gaza bastım.Henüz yola çıkmamızın üstünden birkaç dakika geçmişken Stoce'a kısa bir bakış attım. "Stoce, uyu istersen. " dedim kibar bir sesle.
Gözleri kapanıp açılıyodu sürekli. Bu hali çok şirin de olsa uyuması gerekiyordu."İyi fikir, " deyip kafasını koltuğun başlığına yasladı hemen. "Mola verirseniz beni uyandırın. " dedi gözlerini kapatmadan hemen önce.
Yol boyunca muhtemelen binlerce defa Stoce'a bakacağımın farkındaydım.Muhtemelen herkese göre sadece ortalama bir kızdı fakat benim gözümde, o tüm evrenin en güzel kızı olabilirdi.Tek bir gülüşüyle bana her şeyi yaptırabilecek kadar tehlikeli, benim için kötü hiçbir şey istemeyerek kadar iyiydi.Uzun zamandır tek istediğim onun da bana, gerçek bana bunları hissetmesiydi. Aşık olmasına gerek yoktu. Sevse yeter diyordum hep.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Misafir (Justin Bieber)
FanficSakin bir gecede evinizde oturup dizinizi izlerken kapının çalması sizde normal duygular uyandırabilir. Kapıyı açmanız da. Fakat içeriye maskeli birinin girip ağzınızı kapatması ve "Bana güvenir misin?" demesi? Bir insan kendisini en fazla ne kadar...