Kalbimden Süzülerek (Tamamlandı) #Wattys2017

Seni Seviyorum

Gözlerimi açtığımda tavana bakıyordum. Yerimden nasıl sıçradığımı hatırlamıyorum bile saat gecenin bilmem kaçı ve benim kapım çalınıyordu.Üstelik ben evde yalnızım ! Parmak uçlarımda kapıya doğru yöneldim. Kalbim ağzımda atıyordu sanki. Kapıya geldiğimde dürbüne bakmaya bile korkuyordum Çünkü herkes gibi bende sanki o delikten biri gözüme şiş sokacakmış gibi hissediyordum. Delikten baktığım da kalbimin atış hızı dahada arttı. Bora ! kapıdaydı. İyi de bu saatte ne işi vardı. Kapı bir kez daha çaldı. Yavaşça araladım kapıyı. İçmiş olduğu belliydi,ama sarhoş değildi. İçeri girerek sarıldı. Ne yapacağımı bilmeyerek karşılık verdim.

"İyi misin"

"Hastanede ki doktorlarla akşam yemeği için çoktan sözleşmiştik. Erken bitse de kalkıp yanına gelsem diye bekledim. Anca bu saatte bitti ve ben seni görmeden uyuyamazdım"

Demek hastanedeki doktorlarla yemek yiyordu. Bense aptal gibi neler düşünmüştüm.

"İyi yapmışsın. Gel otur sana bir kahve yapayım."

Kahvesini orta şekerli içtiğini biliyordum. Aslında onun hakkında bir çok şeyi öğrenmiştim çoktan. Karşılıklı kahvelerimizi içerken

"Nasıldı akşam "diye sordum.

"Çok sıkıcı. Aslında ben bu tarz yemeklere pek katılmam.Ne zamandır ektiğim içinde bugün katılmak zorunda kaldım"

"İyi yapmışsın. En azından onlarla biraz olsun vakit geçirdin"

"Sen ne yaptın? Sıkılmadın mı ? "

"Yok hayır,Kitap okudum zaten böylelikle zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum"

Gözlerini gözlerimden bir saniye bile ayırmıyordu. Bir süre sadece birbirimize baktık. Sessizliği bozan o oldu.

"Seninle uyumak istiyorum"

Nefes almadığımı hissettim. Daha önce hiç bir erkekle uyumamıştım. Ve şimdi Bora benimle uyumak istiyordu.

"Lütfen" Dedi kısık bir sesle.

Heyecanım daha çok artıyordu ve ne diyeceğim konusunda hiçbir şey bilmiyordum. Her zaman ki gibi kalbimi dinliyordum. Beynim benimle kavga ediyordu çünkü. Konuşacak cesaretim olmadığı için elinden tutarak odama götürdüm. Gömleğini çıkarttığında atletle kalmıştı. Şuan vücudunu inceleme şansına sahiptim. Ve gerçekten kaslı bir yapıya sahipti. Kusursuz diyebileceğim bir teni vardı. Yatağa geçtiğimiz de göğsüne yattım gözlerimi kapadığımda huzur içime dolmuştu. Onun kokusuyla uyuyacaktım. Alnımdan öptü.

"İyi uykular"

"İyi uykular" Kısık bir sesle söylemiştim bunu. Yüksek sesle söylersem sanki bu rüyadan uyanacak gibiydim.

Sabah uyandığım da yanımda yoktu odadan çıkıp salona baktım,hatta evin her yerine ama o yoktu.Ne yani sabah beni uyandırmadan çıkıp gitmiş miydi ? Yatağa geri döndüğümde komidinin üzerinde ki notu fark ettim.

"Çok güzel uyuyordun,uyandırmaya kıyamadım. Acil bir ameliyat için aradılar gitmem gerekti. Özür dilerim. "

Tabi ya o bir doktor,ve onun için bu tarz aciliyetler çok normal . Telefonuma baktım 2 cevapsız arama. Şule'den. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra Şule'ye geri dönüş yaptım. Gene beni esprilere boğmak için aramış tabi ki. Dün gece Bora'yla uyuduğumu söyleyince çığlıklar attı. Benim mutluluğumla mutlu olması hoşuma gidiyordu. Biz hep böyleydik. Her şeyi beraber yaşıyorduk.

Bugün işe gitmem gerekiyordu. Genel bir toplantı'ya katılacaktım. Siyah kumaş eteğimi giydim. Pudra rengi gömleğimi de üzerine giydim. Tamamen hazır olduktan sonra gerekli dosyaları alıp evden çıktım. İş yerine geldiğim de ilk toplantı mı sorunsuz atlatmak için dualar ediyordum. Toplantı salonuna girdiğim de pek çok kişi yerini almıştı. Boş bir yere oturduktan sonra beklemeye başladım. Hazırladığım dosyaları çıkartıp önüme koydum. Bu sırada Adnan bey'in içeri girmesiyle toplantı başladı. Herkese tek tek görev dağılımı yaptı.Sıra bana geldiğinde Taş-Han adlı ortak kurulmuş bir şirketin yeni bir projesi için iş teklifi yapmamı ve onlarla en kısa sürede bir toplantı ayarlamam gerektiğini söyledi.Zor olmayacağını düşünüyordum hatta bundan zevk alacağımı bile düşündüm. Adnan bey herkese sorusu olup olmadığını sordu. Birkaç kişi aklında kalan soruları yönelttikten sonra Adnan bey toplantının bittiğini dile getirdi. Şirkette benim için ayrılmış odaya geçtikten sonra Taş-Han şirketi için bana verilmiş numarayı arayarak şirketin genel müdürüyle yarın saat 12 için randevu aldım. Şirket hakkında İnternet'ten bir kaç bilgi topladıktan sonra şirketten çıktım. Sahilde biraz yürüyüp kafamı dağıtmaya ve temiz havaya ihtiyacım vardı. Son iki haftadır kafamda Boradan başka bir şey yoktu. Sürekli onu düşünüyordum. Bu zamana kadar hiç bir erkekle uyumamıştım. Ama dün Bora'yla uyudum ve çok huzurluydum.Telefonumun sesi düşüncelerimin kuş olup uçmasına sebep oldu.Arayan Boraydı.

"Akşam seni yemeğe çıkarmamı mı tercih edersin ? Yoksa bana yemek yapmayı mı dedi"

Sesinden gülümsediğini anlayabiliyordum.

"Yemek yapmayı"

Dedim aynı ses tonunda.

"Akşam 6 da görüşürüz o zaman "

"Görüşürüz" dedim

Saat 4'e geliyordu. Alışveriş yaparak eve geçtim. Güzel bir et yemeği pilav ve mezeler hazırladıktan sonra masa hazırlığına geçtim. Aylardır dolapta duran açılmamış şarabı ve kadehleri çıkarttım. Şık bir akşam yemeği hazırladım. Gelmesine sadece yarım saat kalmıştı ve hızlıca odama girip hazırlandım. Kapı çaldığında kalp atışlarım hızlandı. Bütün samimiyetimi mimiklerime vererek kapıyı açtım.

"Hoşgeldin"

Sanki aylardır görmüyormuş gibi sıkıca sarıldı. Kokusu gene burnuma dolmuştu.

"Hoşbulduk" Derken ceketini alıp asmıştım bile çoktan.

Masaya geçtik. Masayı baştan aşağı süzerek

"Beklediğimden daha güzel görünüyor "

Ne beklediğini merak etmiştim bir an. Belki de şarap olacağını tahmin etmiyordu. Yemek servisini yaptıktan sonra yerime oturdum. Karşılıklı oturuyorduk. Gözlerimiz bir süre birbirinden ayrılmadı. Çok acıkmış olmalı ki büyük bir iştahla yedi yemeklerini. "Ellerine Sağlık" demeyi unutmadan. Bugün hastaneye gelen bir hastadan bahsetti.Küçük bir çocuk. Kalbi delikmiş ve durumu çok kötüymüş.

"Etkilenmiyor musun bu tarz hastalardan" 

"Alıştım artık başta çok yadırgıyordum. Hatta ağladığım bile olmuştu." 

Onu ağlarken düşünemiyordum. Çünkü o bana göre çok güçlü biriydi.Yemeğimiz bittiğinde şarap içmeye devam ediyorduk.Film izlemeyi teklif etti.Bilgisayarımı eline alıp romantik bir film seçtikten sonra kanepede oturup film izlemeye başladık. Filmin sonunda hüngür hüngür ağlıyordum. O kadar acıklı bir film olamazdı. Yüzümü ellerinin arasına alarak gözyaşlarımı sildi. Dudaklarımız birbirine çok yakındı. Kalbim öyle atıyordu ki yüzüm çoktan kızarmıştı bile. Dudaklarını iyice yaklaştırdığında gözlerimi çoktan kapatmıştım. Artık dudaklarını hissediyordum. Narince öpüyordu,Elimi göğsüne koydum. Yaşadığım ana odaklıyordum kendimi. Sadece Ona. Utanarak kendimi çekip yüzümü boynuna gömdüm.Usulca kulağıma eğilip fısıldadı.

"Seni Seviyorum."

Söylediği iki kelime kulağımda yankılanıyordu. Sanki günlerdir bunu bekliyormuşum gibiydi. Hiç düşünmeden karşılık verdim.

"Seni Seviyorum."