Bir sır var.

6K 390 2
                                    

Sabah feci bir baş ağrısıyla uyandım,hayatım bir günde berbat bir hal almıştı. Ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Durup dururken benden ayrılan Bora,beni bu çıkmazın içine bırakmıştı ve benim ne halde olduğumu bilmeden eminim keyif sürüyordu. Duşa girip hazırlandım şirkete gidip işlerimi halletmem gerekiyordu. Haftanın son iş günüydü ve hepsini hazır etmem lazımdı. Evden Şule'yle beraber çıktık. Çalıştığımız yerler birbirine zıt olduğu için ayrı taksilere bindik. Şirkete geldiğimde pek fazla gelen yoktu. Ama Zeynep masasında elinde telefonuyla oturuyordu. Beni görünce tüm sevecenliğiyle

"Günaydın" dedi.

Zeynep gerçekten hayat dolu bir kızdı ve onun bu haline bayılıyordum.

"Günaydın" dedim. Tekrar telefonuna gömüldü.Telefonda bir şeyler okudukça gülüyordu. Erkek arkadaşı vardır diye düşündüm.

"İlaçlarımı almam için kahvaltı etmem gerek,Pastahane'den birkaç bir şey aldım. Sende yemek ister misin" dedi.

"Teşekkür ederim,Midem biraz kötü."

"Ne ilacı kullanıyorsun" dedim.

"Kalbim de bir delik var,Sanırım pek fazla da ömrüm kalmadı" diye kıkırdadı

Bunu bu şekilde söylemesi garibime gitmişti.Az ömrü kaldığına seviniyor olamazdı sanırım. İçim acımıştı,gencecik bir kızın böyle bir hastalığı olması kötünün de kötüsüydü.

"Gülüyor musun sen ?"

"Kafama takmıyorum sadece, Hepimiz elbet bir gün ölmeyecek miyiz?"

"Tedavi oluyor musun ?"

Dediğim de aklıma Bora geldi. Eğer tedavi olmuyorsa ona Borayı önerebilirdim.

"Oluyorum tabi ki. Ameliyat olmam gerek,fakat önce ilaçlarımı bitirmem gerekiyor. Muhtemelen yaz aylarına denk gelecek"

"Umarım her şey güzel olur,Buna inanmak istiyorum"

"Ben umudumu tamamen yitirmiştim. Bir ay önce Adnan Beye iş başvurusu yaptığım da hastalığımı anlatmıştım. Oda bana Şuan ki doktorum Bora Sezgin'i önerdi. Beni kendi elleriyle ona teslim etti"

Bora Sezgin mi dedi ? İnanamıyorum Zeynep Bora'nın hastasıydı. Peki bundan benim niye haberim yoktu. Doğru ya Zeynep işe girdikten sonra Bora benimle konuşmayı kesmişti resmen. Tam eski sevgilim diyecektim ki

"Bora çok iyi kalpli bir doktor,hem de çok yakışıklı."

Bora mı ? Bora Zeynep'ten neredeyse 6 yaş büyüktü. Ona Bora diye hitap etmesini çok garip bulmuştum.

"Önemli olan senin sağlığın"diyebildim sadece. Kafam karışmıştı. Yerimden kalkarak Adnan bey'in odasına gittim.

"Zeynep ! Boranın hastasıymış. Bundan yeni haberim olmasına neden şaşırdım acaba ?" Sert bir sesle söylemiştim bunları.

Böyle bir şeye cesaret etmemi o sağlamıştı. Can sıkıcı o olaydan sonra "Beni baban olarak gör,çünkü ben seni kızım olarak görüyorum" demişti. Ben bu sözleri söyleyince afallamış gibi yüzüme baktı.

"Bildiğini düşünüyordum,ayrıca bunun hakkında konuşmak istemiyorum"

"Konuşmak istemiyor musunuz ? "

"Evet,Bora öyle istedi çünkü"

Anlamadığım olayların döndüğü kesindi. Kafam düşünmekten allak bullak olmuştu.Bora neden böyle bir şey istemişti ki ? Odama geçip masama oturdum.

"Neyin var,sinirli görünüyorsun" dedi Zeynep.

"Bir şey yok tatlım" diye cevap verdim.

Zeynep'e sormak istediğim birçok soru vardı. Fakat onu üzmekten korkuyordum. Hasta bir kıza ne diyebilirdim ki ?

Öğlen saat'ine kadar bir çok işle uğraşmıştım. Kafamı biraz olsun dağıtabildim. Öğle yemeği vakti geldiğinde

"Bugün birlikte yiyelim mi ?" Diye sordu Zeynep

"Olur tabi ki" Dedim. Onu kırmak istemiyordum çünkü.

Beraber Şirkete yakın bir mekana gittik.Canı makarna istiyormuş. Olur dedim bende. Yemeğimizi yerken

"Erkek arkadaşın var mı ?" Bunu sorarken makarnasından büyük bir lokma almıştı.

"Vardı,yakın zamanda yani. Ama ayrıldık" Dedim.

Üzüntülü gözlerle bana bakarak.

"Özür dilerim hatırlatmak istemezdim" dedi.

"Önemli değil tatlım. Ee senin var mı bakalım ?

"Sanırım,Yani tam emin değilim. Ama emin olduğum an sana söylerim" diyerek göz kırptı.

"Biliyor musun. Benim hiç arkadaşım yok. Hastalığım yüzünden çok dışlayanlar oldu.Anlarsın işte onların gittikleri yerlere gitme imkanım olmuyordu." Dedi sonrasında.

"Üzülme,Onlar kaybeder. Sen gerçekten iyi bir arkadaş olabilirsin."dedim.

Emin olduğum da söylerim demişti. Kendimden iğrenerek Zeynep Borayla sevgili olabilir mi düşüncesini kafama yerleştirmiştim. Ama imkan veremiyordum. Zeynep Bora'dan çok küçüktü. Öğlen yemeği sonrası Şirkete döndük. Fazla Durmadan işlerimi halledip çıktım. Zeynep herhangi bir iş olursa aramam için numarasını verdi. Tabi bende ona. Biraz kafamı dağıtmak için Alışveriş merkezine gittim. Kendime yeni kıyafetler ve makyaj malzemeleri aldıktan sonra çıktım. Bu alışveriş can sıkıntısına gerçekten iyi geliyor. Eve dönmeden önce telefonumu çıkarıp Şuleyi aradım.

"Efendim"

"Senin şirketin orada ki alışveriş merkezindeyim şimdi çıktım. Seni almama ne dersin?"

"Çok iyi olur derim" dedi.

2-3 dakikalık yürüme mesafesinden sonra şirketin önündeydim. Şule'de beni bekliyordu. Sarıldık.

"Eve gidip pijamalarımı giymek ve kendimi televizyonun karşısına atmak istiyorum.Hem anlatacaklarım var "

"Hemen gidelim o zaman" diyerek şirketin önünde ki taksilerden birine eliyle işaret yaptı.Taksi tam önümüzde durduktan sonra bindik. Eve geldiğimiz de hemen üzerimi değiştirip saçlarımı bunalım topuzu yaptım. Bu sefer sevdiğimden değildi. Gerçekten bunalımda olduğum içindi. Kahvelerimizi yaptıktan sonra Şule'yle beraber televizyonun karşısına geçtik.

"Ee anlat bakalım"

"Şu benim yanıma verilen stajyer. "

"Ee Sen hiçbir şeyi bir anda anlatmazsın değil mi ? hızlı olsana"

"Kalp hastasıymış.Ve bil bakalım doktoru kim"

"Bora!" dedi bağırarak.

"Bingo! dedim. Üstüne bastın kaldır ayağını. Hemde o doktoru ona kim önermiş ?"

"Kim" dedi soru soran gözleriyle

"Adnan bey. 1 ay önce tanışmışlar Zeynep hastalığını anlatınca bizim müdür onu Boraya emanet etmiş."

"Dedin mi kıza eski sevgilimdi diye"

"Diyemedim"

"İyi de neden"

"Boranın çok iyi kalpli ve yakışıklı olduğunu söyledi. Bunu söylerken Bora bey yada Bora abi demedi."

Daha sonrasında Adnan bey'in odasında ki konuşmaları ve zeyneple yemek yediğimiz zaman ki konuşmalarımızı anlattım.

"Ve sende Bu kızın aşık olduğu kişinin Bora olduğunu düşünüyorsun."

"Bilmiyorum,Sadece beynimin içinde bir kurt var beynimi kemiriyor"

"Düşüncen ne kadar doğru bilemem ama Bu işin içinde bir sır var"

Belki de doğru söylüyordu. Ya da benim saçma sapan düşüncelerim vardı. Ama Boranın benden bir anda ayrılmasının sebebini bilmiyordum ve bu her şey olabilirdi. Kısacası bu işin içinde Bir sır vardı.

Kalbimden Süzülerek (Tamamlandı) #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin