10. Ağırlaşma

1.8K 80 12
                                    

Oy vermeyi unutmayın

Keyifli okumalar
___________

Hoşça kal
Olacaklar sensiz olsun
Daha durmam boşluklarında ben
Unutuyorum

Rüzgar gözlerini öfeleyerek açtığında, yastıkla değil de bir göğüsle bakıştığını fark etti. Hızla kendini geri çektiğinde bu kişinin Eren olduğunu gördü. Rüzgar bulunduğu konuma bakınca utançtan dudaklarını kemirdi. Bacaklarını adamın bacaklarının üzerine atmış, kollarıyla da beline sıkıca yapışmıştı. Eren ise kolunu, Rüzgar'ın kalçasına atmıştı. Utanç içerisinde kendini geriye çekti. Eren derin bir uykudaydı ve hiç rahatsız gibi durmuyordu. Bu Rüzgar'ı biraz da olsa teselli etmişti.

Başını küçük kardeşine çevirdiğinde içi kıskançlıkla doldu. Çağan dingili kardeşini sıkı sıkı sarmış, kendine hapsetmişti resmen. Kardeşinin keyfine ise diyecek yoktu. Uyurken bile dudaklarındaki gülümsemeyi koruyan küçüğüne yaklaşıp yanağından öptü. Melek gibiydi.

Rüzgar annesine her gün teşekkür ederdi. Biliyordu, annesi onları her zaman görüyordu ve hep yanlarındaydı. Teşekkür ediyordu çünkü onu böyle bir dünyada tek bırakmamıştı. Gitmeden önce ona bir kardeş emanet etmişti. Herkesten çok sevdiği meleğine küçük yaşta kendisi bakmıştı. Babası olacak şerefsiz pis işlere bulaşırken, Rüzgar, Deniz'i babasından uzak tutmuştu hep. Biricik kardeşinin ismini bile kendisi koymuştu.

Daha kendisi bakıma muhtaçken kardeşi için çalışmıştı. Bir bakkalda yerleri süpürüp, toz alıyordu. Bakkal sahibi Mehmet amca ona en kolay işleri veriyordu. Gün sonunda cebine giren iki üç kuruşu babasına yakalanmamak için uğraş veriyordu. Bakkaldan çıktıktan sonra hemen iki sokak ilerisindeki okuluna giderdi. Derslerinde oldukça başarılıydı. Başarılı olmak zorundaydı çünkü.

Deniz ise gün boyu abisinin eve gelmesini bekliyordu. Bu evde yalnız kalınca çok korkuyordu. Ama abisi bunu öğrenirse üzülürdü. Abisi işe gittikten sonra, televizyon izlerdi Deniz. Sonra dolapta ne varsa üçe böler ve kendi payını yerdi. Deniz onu düşünmeyen babasını bile düşünürdü. Çünkü abisi ona merhametli olmasını öğretmişti.

Abi kardeşin günleri böyle geçerken Rüzgar mezun olmuştu ve çok güzel üniversitelere yerleşme imkanı elde etmişti. Deniz ise büyümüştü artık. Rüzgar üniversiteye başladığında Deniz 8. Sınıf olmuştu. Ama yine de kardeşinden ayrı kalmamak için yakın bir yer seçmişti. Böylece hem geçim sıkıntısı azalır hem de kardeşinden ayrı kalmazdı.

Üniversiteden mezun olduğunda ise çok güzel bir meslek edinmişti Rüzgar. O artık sadece Rüzgar değildi. Diş Hekimi Rüzgar Dağhan olmuştu. Sonrasında da kardeşine çok güzel gelecek vaat etmişti. Özel de okutmak istemişti fakat Deniz bunu istememişti. O da en güzel devlet lisesine gitmişti.

Liseden mezun olduktan sonra Çağrı Merkezi Hizmetleri bölümünü okumuştu. Üniversitesi bitince bir teknoloji şirketinin müşteri hizmetleri bölümünde işe girmişti.

Rüzgar mazileri hatırladıkça hüzünlenmişti. Şimdi ise kardeşi ölümle burun burunaydı. Bu yüzden tüm zamanını onunla geçirmek istiyordu.

Meleğinin yanağını okşarken yastığa dökülmüş saçları görünce yutkunamadı. Gözleri hızla dolarken elleriyle tek tek saçlarını toplamaya başladı. Okşamaya kıyamadığı saçları tel tel dökülüyordu ve o hiçbir şey yapamıyordu.

Ağzından küçük bir hıçkırık kaçtığında sesi duyulmasın diye ellerini ağzına bastırdı.

Eren hıçkırık sesi duyunca ağrıyan gözlerini usulca araladı. Gözlerini öfeleyerek etrafına bakınca Rüzgar'ın arkası dönük bir şekilde oturduğunu gördü. Onun ağladığını bilmek yüreğini burkarken, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Abi Deme Bana |BxB|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin