8. Hastane

2.7K 139 27
                                        

Sanki yorum yapmamaya yemin etmiş gibisiniz. :(

Keyifli okumalar.
___________

Anlayamazsın kaçamazsın
Dertten kederden kurtulamazsın
Bittim gururdan bu sevdadan
Ne hale geldim anlayamazsın

Sabah göğsümde şiddetli bir ağrıyla uyanmıştım. Ağrı o kadar şiddetliydi ki nefes dahi alamamıştım. Bir süre acı içerisinde kıvrandıktan sonra zar zor balkona çıkmıştım. Çağan'ı uyandırmamaya da özen göstermiştim. Balkona derin derin nefesler alıp aynı zamanda da göğsüme masaj yapmıştım ve bu işe yaramıştı. Vakit daha erken olduğu için tekrar Çağan'ın yanına yatmış ve uyumuştum. Uyandığımda ise kahvaltının  hazır olduğunu söylemişti Çağan.

Kahvaltımızı yaptıktan sonra herkes işlerine bakmıştı. Eren abilerin ayakkabı fabrikaları vardı. Eren abi ve kuzenleri tasarım yapıyorlardı. Babası amcası ve dayısı ise üretip satıyorlardı. Aile şirketi gibi bir şeydi.

Çağan ise kafe işletiyordu. Annesi ve babası evlendikten sonra hayallerindeki gibi bir kafe inşa etmişlerdi. Pirketlerden tutun, duvarlardaki boyalara kadar anne ve babasının el izleri vardı. Çağan 21 yaşına gelene kadar annesi ve babası ilgileniyordu. Sonrasında artık dinlenmek için hemde Çağan'a güzel bir iş bırakmak için çekilmişlerdi.

Biz ise o kadar şanslı değildik. Ne iş yapabileceğimiz bir akrabamız, ne de bize işlerini emanet eden bir anne babamız vardı.

Abim bir tekstil firmasının kalite kontrolünü yaparken bende bir şirketin müşteri hizmetleri bölümündeydim. Kendi kendimize yetiyorduk çok şükür. Durumumuz kötü olmasa da, Çağan ve Eren abi kadar zengin değildik.

Kulağımdaki kulaklığı çıkartarak şakaklarımı ovaladım. 40 dakikalık bir öğle molam vardı. Biraz kestirmek için arkamdaki yatağa bedenimi attım. Art arda esnerken uykuya dalmıştım bile.

"Balım?" Birkaç sesleniş duysamda yorgunluktan ağzımı açmaya bile halim yoktu.

"Bak üzerine yorganı da örtmemiş." Hareket ettirildiğimde üzerime bir şey örtülmüştü. Alnıma konulan öpücüklerle gözlerimi yavaşça araladım.

"Çağan saat kaç?" Esneyerek yerimde yayıldığımda, kolundaki saate bakan sevgilimi izledim.

"Üçü çeyrek geçiyor bebeğim." Duyduğum şeyle gözlerim yerinden çıkacak gibi açılırken hızla yataktan kalktım.

"Deniz?" Masanın üzerinde bıraktığım telefonumu elime alıp göz gezdirdiğimde
Ömer abiden bir sürü mesaj ve cevapsız arama vardı. Ömer abi bizden sorumlu olan biriydi. Kısacası kaytarmamamız için bizi denetlerdi.

Hemen ismini kaydırıp onu aradım. Aynı zamanda benden cevap bekleyen sevgilime sessizde mırıldandım.

"Uyuya kaldım üç saat kadar." Deyip utançla kafamı eğdim. Hafif kıkırdarken kaşlarımı çatarak baktım ona.

"Nerdesin sen Deniz?" Bir anda duyduğum azarla bir gözümü kıstım. İşim zordu galiba.

"Ömer abi çok halsizdim uyuya kalmışım, özür dilerim." Dediğimde Çağan kaşlarını çattı. Muhtemelen neden halsiz olduğumu düşünüyordu.

"İdare edeceğim diye işimden oluyordum. Bir daha olursa arkanızı toplamam." Dediğinde güldüm. Hep bunu derdi hepte yardım ederdi.

"Çok teşekkür ederim abi. Rapor vermeye gelince söz istediğin kadar çay ısmarlayacağım." Tiryakisiydi.

"Söz dedin bak?" Dediğinde gülüp kafasını salladım.

"Erkek adam sözünde durur abi." Dediğimde o da gülmüştü.

Abi Deme Bana |BxB|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin