~7~

84 9 1
                                    

"Hyung bir problem yok değil mi?"

Jisung her zamanki mekanlarına geldiğinde Jeongin lafa atlamıştı, diğerleri ise merakla ona bakıyordu.

"Yok, en azından şimdilik."

"Ne demek o? Hem ne yaptın o salak herifle?"

"Adamlar işin peşini bırakmayacak gibi duruyor. Bir de o gerizekalı yüzünden başımı yakıyordum az kalsın."

"Sen niye gittin peşinden?"

"Bizim bölgeye girince sinirlendim. Ne bileyim götünün belada olduğunu. Uyarmaya fırsat vermeden herifler peşimize takıldılar. Yani ben olmasam sağ kurtulamazdı herhalde. Sonra saklandık falan öyle işte. Yordu beni piç."

"Bu yine bela olacak başımıza. Sikik herif rahat durmuyor ki."

"Fena dayak yiyecek bir gün."

"Her neyse, Hyunjin'le alakalı bir şey oldu onu anlatacaktım."

"Dinliyoruz."

Jisung kendini koltuğa bıraktığında su şişesine uzandı. Dudaklarına götürdüğü şu duyduklarının ardından boğazına kaçtı

"Benden hoşlandığını söyledi."

Jisung öksürüklere boğulurken Jeongin sırtına vurmaya başladı.

"Nasıl yani ya? Ne tepki verdin peki?"

Jeongin de yanına oturduğunda elleriyle oynamaya başladı.

"Spor salonundaydım ders boş olduğu için, kendi kendime basketbol oynuyordum. Sonra kapıdan o girdi, bana maç yapalım mı diye sordu. Ben de kabul ettim. Biraz oynadıktan sonra aramızda 1 farkla beni yendi. Yorulup kendimi yere yattığımda o da kendini yanıma bıraktı, beklemediğim bir şekilde burnu burnuma değecek kadar yakınıma geldi. Geri çekildiğim zaman da belimden yakaladı."

"Ayakta götürmüş seni."

"Sus ya! Neyse işte sonra bir sorun olup olmadığını sordum, ama bir şey olmadığını söyledi. Hiçbir şey demeden öylece baktı suratıma, birden 'ne kadar güzel çocuksun' dedi bana. Dalga geçmemesini söylediğimde suratı düştü ve dalga geçmediğini gerçekten güzel olduğumu söyledi. Acıktım dedim konuyu dağıtmak için fakat beraber yemek yiyebileceğimizi söyledi. Yüzünde hiçbir kötü niyet görmedim ve onu kırmamak için kabul ettim."

"Enayi!"

"Bir çakıcam şimdi sana!"

"Tamam devam et."

"Yemek yerken sohbet ettik ve açıkçası eğlenceliydi, beklediğim gibi geçmedi. Yemek bittikten sonra biraz dolaştık, sonra da beni eve bıraktı. Ona güvenemedim, güvenmem için çok çaba göstermesi gerekiyor. Sonuçta iki ayrı çeteyiz ve belki beni kullanabilir, bunu yaşamak istemiyorum."

"Senden hoşlandığını ne zaman söyledi?"

"Beni eve bırakırken yanağını öptü, seni seviyorum deyip yürümeye başladı."

"Bu çok garip... Sizi yan yana bile gördüğümüz yok. Nasıl birden bunu söyleyip gidebilir."

"İşte bende bunu anlamaya çalışıyorum. Hyung benim için öğrenebilir misin bunu?"

"Sorun yok, zaten Minho'yla konuşmam gereken şeyler var."

~~~

Minho çalan kapıyla yaptığı işi bıraktı.

"Gel!"

"Selam pisicik."

"Jisung?"

Jisung elini sallayıp kapıyı kapattı.

Love To Hate Me - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin